Okyanus ve Kumsalı-ADRİNETTE

💚2💚

Sabah kötü bir baş ağrısıyla uyandım. Her zaman ki gibi. Marinette'i unutamıyorum. Gece gece onu düşünmekten uyuyamıyorum. Beni kendine aşık ettirmişti. Okyanus gözleri ile ve gözlerine inat daha koyu olan saçlarıyla. Kumsalı ulaşmak istiyordu okyanusuna. Ulaşamıyordu. Saate baktım.
Saat : 10:35
Yine geç kalmıştım. Üzerime gözlerimin renginde bir kazak ve lacivert bir kot pantolon giymiştim. Hızlıca arabaya bindim ve yola çıktım. Bu arada ben kim miyim?
Adrian AGRESTE
Agreste Model şirketinin sahibiyim.
23 yaşındayım.
Hâlâ bekarım ve hiç sevgilim olmadı (Kendi isteğimle)
Hâlâ çok yakışıklıyım.
Şirkete varır varmaz danışmaya yöneldim ve
Ben:Nino'yu odama gönder.
Diyip odama çıktım. Masama oturdum ve çekmecemin kilidini açtım. Çekmecede bir fotoğraf vardı. Lisede çekilmişti. Tüm sınıfın resmiydi. Marinette yanımda idi. Bu resmi şimdiye kadar hep sakladım. Odaya Nino girdi. O gelince resmi çekmeceye koydum ve çekmeceyi yeniden kilitledim. Nino karşımdaki sandalyeye oturdu ve kafasını önüne eğdi. Nino her zaman benim aksime gülerdi. Hem de içten gülerdi. Ama bu sefer gülmüyordu. Tam aksine benim gibi yüzü asıktı.
Ben:Ne oldu Nino?
Nino:Adrian ben Marinette hakkında bir şey öğrendim. Alya'dan.
Heyecanlanmıştım.
Ben:Nino hadi devam et.
Nino:Immmm... Şey... Marinette evlenmiş abi.
O an şok oldum. Marinette benim her şeyimdi. Yaşam sevincim idi.
Nino: Endişelenme. Kendi isteği ile evlenmemiş. Babası onun evlenmesini istemiş. Ona sormuş kim olsun diye. O da kimseyi bulamamış. Babası da Narhaniel'a vermiş onu. Ama Marinette hiç mutlu değil. Alya söyledi. Marinette ile en son 1 ay önce görüşmüşler. Düğün günü. Marinette ile bir daha görüşmemişler. Görüşememişler. Nathaniel izin vermemiş. Alya bugün söyledi Marinette Alya'yı aramış. Yardım istemiş. Alya'nın söylediğine göre tam o sırada Nathaniel odaya girip Marinette'e küfür edip tokat atmış. Ardından telefonu kırmış. Alya sabah çok ağlıyordu. Gitmek istersin diye ev adresini aldım.
Nino adresi aldığını söyleyince o kadar mutlu oldum ki. Marinette'i kurtarmak, Nathaniel'ı dövmek... İnanılmaz bir histi. Ayağa kalkıp dışarı çıktım. Nino da arkamdan geliyordu. Arabaya bindik. Nino şoför koltuğuna bindi. Ben ise yanındaki koltuğa. Çok sinirliydim. Araba kullanırsam büyük ihtimalle kaza yapardım. Nino'nun oturması iyi olmuştu.
                                       ***
Vardığımızda evi gördüm. Ev derme çatma bir evdi. Benim okyanusum burada boğulurdu. İçeriden bir çığlık sesi geldi. Bu arada burası şehrin çok dışındaydı. Yani kimse Marinette'in çığlıklarını duyamazdı. Marinette bir çığlık daha attı. Kalbim sıkışıyordu. Düzgün nefes alamıyorum. Kapıyı tabi ki de çalmayacaktım. Kapıyı kırıp içeri girdiğimde manzara çok kötüydü. Nathaniel Marinette'i altına almış sürekli yumruk atıyordu. Marinette'in dudağı kanıyordu. Her yeri morarmıştı. Nathaniel'ın içtiği belliydi. Dayanamadım. Gözümden bir damla yaş firar etti. Kendimi bir anda Nathaniel'a yumruk atarken buldum. Gözünü tutarak yere yuvarlandı. Marinette hâlâ ağlıyordu. Çok üzgündü. Onu kaldırdım ve arabaya yöneldim. Ama Marinette'in ayakta duracak hali yoktu. Belinden tutup kaldırdım. Artık kucağımdaydı. Umursamıyordu. Çünkü hâlâ ağlıyordu. Onu arabanın arka koltuğuna yatırdım. Bu sefer şoför koltuğunda ben vardım. Nino yanıma oturdu. Marinette'e döndüm. Melek gibiydi. Zaten beyaz olan yüzü iyice beyazlamıştı.
Ben : Marinette aç mısın?
Biraz utanarak da olsa evet anlamında kafa salladı. Nino'ya dönüp
Ben:Alya'yı ara. O Marinette'i bizden çok merak etmiştir.
Nino hemen telefonu çıkardı ve Alya ile konuştu. Önce şirkete gittik. Alya bizim şirkette çalışıyordu. İnsan ilişkileri bölümünde. Onu aldım ve bildiğim muhteşem bir serpme kahvaltıcıya götürdüm. Yolda giderken aramıştım sahibini. Boşaltsınlar diye. Çünkü herkesin Marinette'e bakacağı kesindi. Oraya vardığımızda Marinette'in hâlâ dermanı yoktu. Ben de hemen kucağıma alıp masaya götürdüm. Sandalyeye otutturdum. Alya onun yanına oturdu ve tüm yemeği ona yedirdi. Marinette sanırım hiç bir şey yememişti. Çünkü çok iştahlı yiyordu. Yemek bittikten sonra artık rengi daha iyiydi. Daha mutluydu. Nino'ya mesaj attım.
______________________________________________
                                    Nino
______________________________________________
Adrian :Nino Alya ile gidin. Marinette ile evlilik meselesini konuşucam.
                                                                       ✔️✔️
Nino:Tamam bro 🤜

Adrian:🤜
                                                                       ✔️✔️
______________________________________________
Sanırım Nino Alya'ya mesaj attı. Alya bana baktı. Ardından Marinette'e dönüp
Alya:Kanka bizi şirketten çağırıyorlar. Ben ve Nino gidiyoruz. Adrian burada tamam mı?
Marinette:Tamam kanka. Bye bye.
Marinette Alya'yı öptü, Alya da onu. Alya ve Nino'ya arabanın anahtarını verdim. Sonuçta benim burada bir arabam daha vardı.Onlar gitti.
Marinette:Adrian sana bir şey sorabilir miyim?
Ben:Tabi ki sorabilirsin.
Marinette:Beni neden kurtardın?
Ben :Çünkü biz çok yakın dostuz. (Kalbim burkuldu bu sözü söyleyince ama ne yapayım? Marinette'i ancak bu şekilde kaybetmem) Marinette ben bir şey sorabilir miyim?
Marinette:Tabi ki Adrian.
Ben :Sen neden evlendin?
Marinette bir anda ağlamaya başladı. Dayanamadım. Gittim yanına sarıldım ona. Ben sarılınca bana baktı. Gözlerime baktı. Okyanuslarım ölüyordu.O okyanuslara tekrar hatırlatmıştım ölmesinin sebebini. Sanki ormandan yardım ister gibiydi. Yardım edecektim elbet. Çünkü bu ormanlar okyanussuz asla dayanamaz.
Marinette:Babam istedi. Annemi yıllar önce kaybettim. Babam ise kanser. Benim evlenmemi görmek istedi. Ben de ona hak verdim. Bana sordu. "Aklında biri var mı?" diye ben de "Yok" dedim. O da beni en yakın arkadaşının oğluna verdi. Nathaniel'a. Şuan evlendiğim günü lanet ediyorum.
Ben : Marinette sana bir teklifte bulunacağım. Eğer istemezsen anlarım.
Marinette:Söyle Adrian. Reddetmeyeceğime eminim. Şu an hiç bir şey reddedecek durumda değilim.
Adrian:Marinette. Benimle evlenmeye ne dersin? O piçin yerine benimle yani bir dostunla evlensen.
Marinette :Ama Adrian ben...

795 KELİME