Çiçeklerim

875 48 24
                                    


Dışarı çıktılarında gördüğü manzara onları şok etti...

Sera alevler içinde yanıyordu...hünkarın cani gibi sevdığı çiçekleri yanıyordu...ali rahmet ve cihan yangını sündüren çalışanlarına katıldılar ve yangını sündürmeye yardim etmeye başladılar..

Hunkar gördüklerine inanamıyordu...çiçekleri,huzur bulduğu yer,çok sevdiği serası yanıyordu ve onun elinden hiç bir şey gelmiyordu...

nazlı annesini iyi olmadığını görünce yangını sündürmeye yardim eden saniyeye seslendi ve annesini içeri geçirdiler.

Hunkar hiç bir şey demeden öylece duruyordu ve bu nazlını daha da çok korkutuyordu.saniye nazlının çantasını getirdi ve nazlı da annesinin tansiyonun ölçmeye koyuldu.

N: saniye ablatansiyonu çok düşük.
Saniye anlamdım anlamında salladı ve bir şeyler getirmek için mutfağa koştu.
Nazlı korkuyla annesini bembeyaz yüzüne baktı.
N: annecim iyi misin?bak beni korkutuyorsun.

Ama hunkar onu doymuyordu bile gözlerini kapatmış ve başını koltuğa yaslamıştı.

Saniye elinde bardakla koşa koşa salona girdi ve bardağı nazlıya verdi ve kendi de hunkarin yaninda yere oturdu ve buz gibi ellerini elini içine aldı.
S:hanimim iyi misin?bundan biraz iç.bak tansiyonun da düşmüş. Korkutma bizi.

Nazlı bardaktaki su dan annesine içirmeye çalışırken hunkar bardağı eline aldı ve birazcık içip nazlıya uzattı. Başını yeniden koltuğa yasladı ve gözlerini kapattı.

Yarim saat sonra ali rahmet ve cihan yorgun bir şekilde içeri girdiler.
Nazlı başını kaldırıp cihana baktı
N:sündü mu?

C:evet sündü.

Bunu duyan hunkar yerinden kalktı ve hiç bir şey demeden odasına çikti.

N:baba annem hiç iyi değil.tansiyonu çok düşük.

A:tamam kızım ben yanina gideyim.sizde yatın. Yoruldunuz.

C:tamam baba.

Ali rahmet telaşlı bir şekilde yukarı çikti ve kapini yavaşca araladı.

Hunkar yatağın üzerinde oturmuş ellerini bacaklarının üzerine koymuş kafasını öne eğmişti
ali rahmet içeri girdi ceketini çıkartıp yatağın üzerine koydu.

H:hepsi mi yandı?

A(üzgün bir şekilde):evet

Hunkar başını kaldırdı ve ali rahmete baktı.

Gözleri yaşla doluydu.ali rahmet onu öyle görmeye tahammül edemedi ve sarıldı.hunkar içinde tutan göz yaşlarını serbest bıraktı ve : haykıra haykıra ağlamaya başladı...

H:çiçeklerim ali rahmet...çiçeklerim...

A:yapma yavrum yapma...

Ama dediğinin bir tesiri olmayacağını da biliyordu.o sera o çiçekler hunakarın evi kadar kıymetliydi... çiçekleri için çok emek vermişti...onları çok seviyordu...ve bu yüzden de onların yanıp kül olması onu bu kadar üzmüştü.

Hunkar biraz öyle ağladıktan sonra;sakinleşti. Ve sakinleştığını anlayan ali rahmet kendi göz yaşlarını sildi ve hünkarın başını kaldırdı. Gözlerine baktı.

A:sen böyle yaptıkça ben kahr oluyorum...senin gözümden akan tek bir damla yaş;benim gönlümde taş olur...

Hunkar ağlamaktan yorgun düşmüş bir şekilde
H:uyuyalım mi?

A:tamam canım ama önce üzerini değişelim.
ve üstündeki elbiseye işaret etti.o telaşla unutmuştu.
Ali rahmet ayağa kalktı ve dolabından rahat bir şeyler seçti ve yanina oturdu.

40 yıllık sevda♥️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin