40 yıllık sevda♥️

Sen memleketim kadar güzelsin

C:baba bu adnan yaman istanbula gitmemiş miydi?

A:evet oğlum.halende istanbulda yaşıyor ama adanali olduğu için partiyi burda vermek istemiş.

C:ne güzel işte bizde gideriz.dimi anne? hem birgün yıkmak istediği ailenin ne kadar güçlü olduğunu görsün.

A:aslanım benim.

H:hayır efendim gitmicez.ben onun yüzünü bütün gece çekmek zorunda değilim.

Ve öfkeli bir şekilde ayağa kalkıp dışarı çikti.

N:aaa,anne nereye?

A:tamam kızım.ben konuşup hall edeceğim.

Ve o da hunkarın peşinden gitti.
Hunkar seraya gitti ve çiçeklerine bakmaya başladı...

Çiçekleri...onları çok seviyordu ve ne zaman boş vakti varsa onlarla ilgileniyordu ve bu yüzden de çiçekleri çok güzeldi.
evlerine gelen herkes mutlaka hunkarin çiçeklerini de görmek istiyordu.

H:ah benim güzel kızım,ne kadar da büyüdün sen.

A:şimdi nazlı burda olsa aaa anne çiçeğini benden çok mu seviyorsun derdi!!!!

Ve elindeki eşarbı hunkarin omuzuna bıraktı.

H:sağol

A:üşüyeceksin,içeri gidelim mi?

H(tavırlı bir şekilde) :yoo üşümüyorum.

A:ama böyle yapma hunkar

H:napıyorum?hii napiyorum?

A:inat etme de gel gidelim şu davete.

H:ben gitmek istemiyorum ama siz çok istiyorsanız gidersiniz.

Ve yüzünü çevirip çiçekleriyle ilgileniyormiş gibi yapti.

A:hunkar benim sensiz bir davete gitmem nerde görünmüş?bak çocuklar da burda gidelim de ailemizi görsün.ha?

H:offff tamam...ama bak fazla kalmayacağız.

A:tamam tamam söz.ayy benim güzel karım.ve yanağından öptü.

H:ay tamam tamam!!

Ali rahmet koltuğa oturdu ve çiçekleri seyretmeye başlı.

A:aaa hunkar?bu çiçeği istanbuldan almıştık dimi?

Ve masanın üzerindeki güzel bir çiçeğe işaret etti.

H:evet.neden sordun?

A:satan adana havasında kurur demişti ama elinin deydiği çiçek coşuyor!

H:eee bakarsan öyle tabi.

A:evet orası öylede senin çiçeklerinde bir başka.boşuna bütün çukurova senin çiçeklerini demiyor.

Hunkar gülümsedi ve elindeki eldivenleri çıkardı masanın özerine koydu.

H:içeri geçelim mi?hem yarin için elbise seçeceğim.

A:tamam ama bir şey daha var.

H:ne var ne?

A:fazla güzel olmak yok!!

H:ne! saçmalama ali rahmet!

A:bak ben zaten onun sana bakmasina dayanamam bide sen her zamankinden daha fazla güzel olursan işte onu çekemem!

Hunkar gülümsedi ve " tamam bakarız dedi ve dışarı çikti.

Ali rahmet de arkasından gitti...