1.bölüm

173 22 3
                                    

Hazır mıyız yeni maceralara?
Bakalım Zehra'nın hikayesini sevecek misiniz?

Keyifli okumalar...

🖤

Zehra...

Yıl 2013 Kasım/Konya

"Zehra Korkmaz. 98...Aferin Zehra yine beni şaşırtmadın."

Gülümsedim. Matematiği seviyordum. Bana bulmaca gibi geliyordu matematik sorularını çözmek. Ama diğerleri benimle aynı fikirde değildi. Herkes yine ters ters bakıyordu bana. Sessizdim hep, arkadaşım yoktu ama okul birincisiydim. Kimseye zararım yoktu ama faydam da yoktu. Sevilmiyordum sebebini bilmesem de.

Zil çalınca test kitabımı çıkardım yine. Arkadaşım yok dedim ama vardı. Kitaplarım benim en iyi arkadaşımdı. Beni yargılamaz soru sormazlardı.

"İnsan asosyal olunca dersleriyle avutuyor kendini işte kızlar. Baksanıza şuna. Takmış şişe gibi gözlükleri, dişlerinde telleri...Eh kimse yanında istemiyor tabi."

"Ay ne yapsınlar bununla arkadaşlık edip Esra'cığım. Akşama kadar test çözerler, matematik konuşurlar anca."

"Bu ölmüş de ağlayanı yok baksana. Kendi yasını mı tutuyor nedir?"

Onlar gülüşerek sınıftan çıkarken içeri giren Ateş'e kaydı gözüm. Okulun popüler çocuğu. Her kız gibi ben de hayrandım ona. Kaslı vücudu ve yakışıklı yüzüyle hepimizi etkiliyordu şüphesiz ama çapkın olduğunu duymuştum. Tabi bana bakma ihtimali sıfırdı bu yüzden diğer kızlar gibi bir yarışa girmiyordum.

"Kanka basket sahasına gidiyoruz geliyor musun?"

"Kafa dağıtsam fena olmayacak. İki gündür çalışmaktan kafamın içinde fizik konuları dönüp duruyor."

Başka bir tanesi güldü sınıf arkadaşım Arif'in sözlerine. "Oğlum sen ne anlarsın fizikten. Sayısalda işin ne?"

"Ne bileyim abi. Babam tutturdu inşaat mühendisi olacaksın diye. Biz de peder beyin sözünü dinliyoruz."

Onlar gülüşerek konuşurken bir an gayri ihtiyari kafamı kaldırıp onların tarafına baktım. Ve aynı saniye Ateş'le gözgöze gelince anında tekrar test kitabına çevirdim bakışlarımı. Zaten biraz sonra da hep beraber çıktılar sınıftan.

İlk liseye başladığımda görmüştüm Ateş'i. O kadar yakışıklıydı ki. Tüm kızlar pervane olmuştu ilk günden etrafında. Beni bir kere bile farketmeyen çocukla bugün ilk kez göz göze gelmek karnımın kasılmasına sebep olmuştu. Tabii saniyelik bir bakıştan anlam çıkartmayacak kadar kendimi biliyordum. O Ateş'ti...Bana bakma ihtimali sıfırın bile altındaydı. Bir anlık göz dalması diye tabir edebileceğim bir andı muhtemelen. Yine de bana çok fazla duygu kazandırdığı kesindi.

İki dersten sonra Fizik sınavı için en alttaki salona girdik. Burası özel bir okuldu ve sınav için ayrı salonlar kullanıyordu hocalar. Fizikçi Veli Hoca da çok disiplinli ve kopyayı asla affetmeyen bir hocaydı. Zil çalar çalmaz gelip kağıtları ters şekilde dağıttı. Ardından ek kağıtları da 'önden arkaya dağıtın' dediğinde herkes homurdandı. Çünkü anlaşılan yine uzun uzun çözümleri olan sorular vardı.

Herkes kağıdını aldıktan sonra hoca yerine geçip herkeste tek tek gezdirdi gözlerini ve saatine bakıp 'başlayın' dedi. Aynı anda çevrilen kağıt hışırtısına bazılarının gördüğü sorular karşısındaki itirazları eklenmişti ama hoca hiç birini umursamadan susturmuş ve sınavı başlatmıştı.

Bana göre zor değildi. Çünkü evden pek çıkmayan biriydim. Okulda da öğlen arası dışında hep sınıfta kalır test çözerdim. Herkesin dilinde okulun ineği olarak anılıyordum. Kimisi dörtgöz diyor, kimisi asosyal inek ismiyle sesleniyordu. Çoğunun ismimi unuttuğuna emindim artık.

Yalnız Çiçek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin