Melekler ve Günahlar

221 15 15
                                    

[3 yıl veya bir yığın hayal kırıklığı kadar önce.]

Derin bir nefes alın.
   Şimdi verin
   Kumarhanemiz ferahtır.
   Duvarda asla saat göremezsiniz; burada zaman, medenice inkâr edilir.
   Bir talih balonunun, mucize kabarcığının ya da ihtimal fanusunun içindesiniz.
   Burada zarlar atılıncaya, kartlar açılıncaya, rulet duruncaya kadar herkes kendini başrolde sanır.
   Bense bu yakamozlu bataklığın evcil robot figüranı Poe Chan.

"Aşkta kaybettim."  bunu, Kris Wu söylüyor. Viskisinden bir yudum alıyor. Sizden nefret etmek için haklı nedenleri varmış gibi bakan Kris Wu. Poker masasından her defasında kazançlı kalkan adam. Nasıl olup da en iyi kağıtları ona verdiğimi merak ettiğim kumarbaz. Adına bakılırsa Amerika-Çin ortak yapımı. Yapılı şövalyemiz siyah smokinin içinde azap filtreleyip gazap sentezliyor adeta. Her hareketine kontrollü bir tiksinti hâkim. Suratı, cenaze marşı çalan külüstür bir radyo. Şanslı bir pokerci için fazla ciddi. Sevgilisi Irene'daki canlılıktan zerre nasiplenmemiş.

   Derken, şiirsel bir tehlike belirdi: Kim Kai. Sürpriz bir lütuf! Kutudaki balerin kadar cazibeli. Koyukahvenin parlaklığı saçında göz kırparken heyecandan kalbim tepetaklak oluyor. Beynimin kıvrımlarında pembe bir ışık dolaşmaya başladı! Gözümü ondan alamıyordum. Gülüşünün zarafeti iflahımı kesiyor. Tanrım, sörf tahtası büyüklüğünde bir adada bu adamla tüm ömrümü geçirebilirim! Melekler, altın suyuna batırılmış divitle alınyazımın üstünden geçiyorlar sanki... İşte sol çaprazdaki masaya tek başına oturdu. Beklediğim fırsat, yerimi Xiu'ya bırakıp tanrıvari varlığa ulaşmayı hedefliyorum.

-"Poe!" işveli bir ses, ufacık bir hecesi 40 bin cilveye bedel bir sima: Baekhyun. Yanağımı erotik bir şefkatle okşuyor birkaç saniyelik boşluğumda.

-"Byun."

-"Bu kadar yoğun olmak zorunda mısın?" belli belirsiz arsızlık dalgası gözlerine düşerken yüzünde masum sayılabilecek bir gülümsemeyle itaate hazır bedeni kıvranıyordu karşımda. Etrafta gözlerim gezindi. İçimdeki boşluğa kapılan derin bir iç çekişle yeniden gözlerini buldum ufak bedenin. Gülümsedim kaşlarımı hafif çatarak. Ömrümün en libido dolu yıllarında tabii ki tek derdim popoya kalp masajıydı. Eh, Byun'un isteğiyse masörü olmamdı. Az zaman sonra kral süitinde yolumuzu bulup genç patronun rafine zevklerle döşediği mekânın tadını çıkarmak iyi gelebilirdi.
[ev sevdiğim, burjuvanın imkânlarını bir işçi olarak tatmak!]
   Yatağın hemen üstündeki cam, yıldızlara odaklanmıştı. Her zaman olduğu gibi geniş yatağa uzanmıştım. Kasıklarıma yerleşen ağırlıkla tahmini zor olmayan sürecin geleceğini size sayıklardım ama şimdiden çıplak kalan bedeni tatmin etmem gerek.

🎋
Selam millet, bu bölüm biraz edebiyat tatavalarıyla kaynadı ama kurgunun oturacağına eminim.

Kozmos'un Çöplüğü  // ChanKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin