Bebek Eroslar

136 14 7
                                    

Arctic Monkeys - Arabella.

Milyonlarca aptal gibi o da normal görünüyor. Kimden mi bahsediyorum? Son zamanların jet pezevengi Oh Sehun'dan!

Kabul gereği, bir masumiyeti var ama bu kesinlikle kıt zekâlı insanlarda görülen türden.

Kimi kandırıyorsun Poe? Adam afet.

Umutlarım giderek bunalım serenatına yerini bırakırken bir şeyler oluyor, elimdeki skoçun buzları sanki bardağa değil de gözlerime çarpıyor. Kris'e dönüyorum anında:

-"Siktir, dostum sanırım ağlayacağım."

Uçurumun dibini boylamadan önce manzaranın tadını çıkaran zavallı gibi bakıyor Kris.

Ve o an asıl zavallının ben olduğunu içimdeki baygın orkestradan anlıyorum; Mozart, 40. Senfonisi'nden Molto Allegro bölümü üfleniyor kulağıma.

-"Hey, Kim Kai!"

Anlık adrenalin ya da acı ile endorfin tüm uzuvlarıma yayılırken seslendim.

-"Poe?.."

Elimde olmadan gülümsedim. Kulağıma bir anda cennetin kapılarında ilahi söyleyerek beni bekleyen bebek Erosların (?) sesi doldurunca güvenle devam ettim:

-"Kim Kai, Tanrı seni burada mı unuttu? Melekler mi yaptı makyajını? 'Ben hiç melek görmedim, gösterin çizeyim.' [ Gustave Courbet ] diyor  yıllar evvel. Courbet'ye inat mı gönderildin yoksa?"

Aslında devam ederdim ama az önce bana gülümseyen esmer ile astronomik varlığım Kozmos'un çöplüğüne karışıyor.

-"Kim Kai, bugüne dek hep merak ederdim, 'Acaba nasıl delireceğim?' diye; artık biliyorum!"

Cevap bekliyor şeftali aromalı dudak parlatıcısını dağıtmak istediğim:

-"Gülüşünle!"

-"Poe, utandırma..."

-"Ben ciddiyim Kai; dünya cennete benziyor, aksi takdirde sen burada olmazsın."

Şimdi de kıkırdıyor.
Ama bilmiyor ki dudağının kenarı sanki galaksinin bir ucu.

Ayaküstü ettiğim itirafın ardından saniyeler ve Oh Sehun'un sırıtışı plakasını alamadığım Ferrari gibi vınlıyor. Pardon, direkt Sehun geliyor ve ufacık dudaklarından dikkat çekme efekti saçıyor:

-"Ih-ım. Kai, gidelim mi meleğim?"

Dadısına âşık olmuş çocuk gibi hissediyorum. Haklısın Kim Kai!
Evet, haklısın; sen Knidoslu Afrodit ve bense sıradan bir sapiens.
Ama pekâlâ şu götüne kömür soksan bir hafta sonra elmas çıkaracak kadar gergin ve kasıntı ve sinir bozucu Sehun, o ne?

-"Sen git Sehun."

"-Evet Sehun sen git!" [ Heyecandan kısa çizgi ve tırnak bir yerlerime kaçtı dostlar. ]

-"Peki sen kimsin?"

-"O, Poe; Poe Chan!"

Ah, ne güzel de çıkıyor ağzından ismim... Ama kaşları kalktı bizim minik dudaklının. Tanıdı beni; eh bu semt, bu mekân tanır Poe'yu.

-"Bana emir veremeyeceğini unutma!"

-"Şeytan, kutsal kitaplardan alıntı yapmayı sever; meleklerse daima görmezden gelinir."

-"..."

-"Böyle susarsın işte! Sen arabanın yol tutuşuyla ilgilen, dostum! Ne de olsa güvenebileceğin bir tek o var. Adına ve ailene hele ki hiç güvenme. 'Oh' resmen erotik dergiler için ideal bir isim ya da ellisinden sonra Viagra kullanan ihtiyarlar için web sitesi."

Çocuğunu fırlatmış hamile gibi rahatladım ama kasıklarımda bi' ağrı var yine de. Yanımdaki esmer kıkırdadıkça iğnemin ucu bana batıyor. [Daha önce de dedim dostlar, âlemdeki bütün büyütücü ilaçlarını içmiş gibiyim.]

-"Kai, sana bir şeyler anlatmak istiyorum ya da gevelemek çünkü sen yakınımda olduğun ve bana gülümsediğin sürece ben orgazm anındaki spiker gibi kalırım."

Minik dudak ya da amın feryadı Oooh Sehun uzaklaştı birden, kalbi kırıldı çocuğun. Kai'den cevap beklediğim sürede içimden diyorum ki: "Bak Kai, eğer sevişirsek 'Oh' dememeye dikkat edelim.

-"Poe..." [Poe, derken bu kadar güzel büzülen dudaklar görmek hiç iyi değil.]

-"Öpüşelim mi?"

Diyorum sanırım ama ne oluyor, hiçbir fikrim yok! Kai'nin gözler büyüdü ve ben yanıyorum.

-"Üzgünüm, üzgünüm tabii seni rahatsız edemem. Az önce fazla içtim belki sarhoş olursun ve kollarıma yığılırsın sonra odama götürürüm...bunları istemeyebilirsin."

Ağzımı sikeyim, hayır hayır! Kai siksin.

"Hahaha! Poe, yanakların kızardı"

Adımlarım kesilmiş, ellerimle yanaklarımı yoklamıştım. Kim Kai ise bir bebeğe bakarcasına şefkatle yüzümü seyrederken içimden kendime ve aptallığıma - biraz da deliliğime - sövüyordum. Ama nafile, aptalları evrenden süremezsin.

-"Kim Kai, şu anda dünyada 300 milyon kişi sevişiyor!" [Bakın, burada sevişmekten kastım sıvılar ve hormonların tene çarpışı olabilir ama ben Kai ile karşılıklı olan sevgiden bahsediyorum.]

-"N-ne?"

-"Sana âşığım; belki alışıksındır ya da bunalmış ama ben bu sefer beyhudeliğin sesinden uzakta sana bakıp 'Âşığım' diyorum.

ଘ(੭ˊᵕˋ)੭
Poe'dan size bir dipnot: "Güzel kızlar numarasını verebilir. Şaka şaka, parantez içlerini o kadar umursamayın ve hayatınızın tadını çıkarın."

!

Kozmos'un Çöplüğü  // ChanKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin