2.BÖLÜM "deniz gözlü kız"

27 4 1
                                    


2 hafta sonra düğün den 1 gün önce

       
       _DOGA ÖZER_

Neden böyle oldu neden onların istedikleri gibi oldu neden karanla başka yerde başka zamanda yada başka şekilde karşılaşmadık neden onların istediği gibi tanıştık .

Üstelik karan beni istemiyordu bile napacaktım ben şimdi
Diye düşünürken bir taraftanda  yine karan demirel in  çapkınlık haberlerini okuyordum bir anda odanın kapısını birinin tıkladıgını duydum evde kimse yoktu kimdi şimdi bu gelen diye merak ederken "Gel " diye seslendim kapı yavaşça açıldı ve gelen kişiyi görünce gözlerime inanamadım gelen Karan dı bu adamın burada ne işi vardı

_KARAN DEMİREL_

Her seferinde aynı şeyi yapıyordu canımı nasıl acıtacagını iyi biliyordu sürekli aynı kişiye benzetiyordu beni bunalmıştım artık ilk defa ne yapacagımı  bilmiyordum şimdi ne olacaktı diye kara kara düşünürken telefonum çaldı geçenlerde takıldıgım kız arıyodu telefonu elime aldım ve açtım
"Selam karan bu gün napıyosun " dedi aslında böyle kadınlardan hoşlanmazdım ama yinede sıkıntılarımı gidermek için takılıydum
"Bugün olamaz ya " diyip suratına kapattım ardından babam aradı
"Karan kararın nedir ? " dedi  kabul edecektim kafamda planlar kurmuştum kızdan kurtulmak için her şeyi yapacaktım
"Kabul ediyorum" dedim sinirli ve kendinden emin bir şekilde
"Bende böyle düşünmüştüm bu gün kızın yanına git kendini iyice tanıt " dedi kız sanki beni tanımıyordu  telefonu kapattım ve dolabı açıp siyah takımımı giydim arabaya binip  kızın evine gittim evine geldiğimde evde sadece Kemal özer vardı beni içeri davet etti ve işi olduğunu çıkması gerektiğini söyledi sanki planlıydı bunlar peki Doğa bu işe dahilmiydi
"Kemal bey Doğa' nın osdasını göstere bilirmisiniz " dedim kendimden emin bir şekilde " yukarıda soldan ikinci kapı " dedi ve evden çıktı odasına çıkıp kapısını tıklattım
"Gel" dedi yüksek sesle hemen içeri girdim şaşkınlık içinde yüzüme bakıyordu yine olduğu gibi kaybolmuştum gözlerinde
"Senin ne işin var burada " dedi yüzünü buruşturarak hemen cevap verdim.
"Nişanlımı görmeye gelirken izin mi alacaktım " dedim yanına doğru yürümeye başladım  ifadesini bozmadan yüzüme bakıyordu
"Bak eminim ki sende benim seni istemdigim kadar istemiyorsun beni peki neden istemiyorum demiyorsun ben desem işe yaramayacak ama sen söylersen " lafını kestim o an " Seninle bi anlaşma yapalım .Madem benimle evlenmeyi  istemiyorun o zaman buna hayır demessin "dedim gözlerimin içine bakarak
" Peki ne anlaşması bu " dedi sorgulayıcı bakışlarla hemen cevap verdim
"Sadece bir sene bu süre içinde hayatımızı istediğimiz gibi
Yaşayabilicez  hem sizin şirketiniz kurtulacak hem de benim adım magazinlere düşmeyecek " dedim biraz düşndükten sonra "tamam kabul ediyorum" dedi bende zaten böyle düşünüydum işe yaramıştı.

NİKAH GÜNÜ
SAAT: 14.45
_DOĞA ÖZER_
Hatamı yapmıştım kabul etmekle diye çok düşündüm hereşey çok çabuk gelişmişti keşke annem olsaydı haytım böyle olmazdı izin vermezdi annem böyle bişeye
O anda yanaklarımdan yavaşça göz yaşı süzülmeye başlamıştı içimden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyordu ama yapamazdım
"Doğa hanım saçınız hazır isterseniz makyaja geçelim " diye seslendi kuaför o anda düşüncelerimden sıyrılıp cevap verdim
"Tamam " dedim çabucak bitmesini istiyordum kadın malzemelerini getirdi ve tam başlayacağı sırada içeri Karan daldı içeri girdiğinde elleri gözlerinin üstündeydi kuaföre seslendi
"Acaba bize birazcık müsade edebilir misin ?" dedi kadın hemen cevapladı .
"Tabi karan bey " dedi kadın dışarı çıkınca hemen konuşmaya başladı
O anda lafını kestim
"Neden yüzüme bakarak konuşmuyorsun " dedim yüzüne bakarken
"Hani derler ya gelini nikahtan önce görürsen uğursuzluk olur diye bende bakmıyorum işte bide bakarsam kalpten giderim o yüzden bakmamak en iyisi " dedi hemen cevapladım
"Yani koskoca karan Demirel Bu saçmalıklaramı inanıyo yani " dedim
"Ne yani sen inanmıyomusun bu saçmalıklara " dedi alaycı bir şekilde, hemen cevap verdim
"Lütfen saçmalamayı bırakıp elini yüzünden çekermisin" dedim
"Bak uğursuzluk falan olursa sorumlusu sensin " dedi bende hemen cevapladïm
"Merak etme o birbirlerini sevenler için geçerli yani bize bişey olacağını sanmıyorum nede olsa birbirimizi sevmiyoruz " dedim elini yavaşça indirdi ve beni baştan aşağı süzdü
"Neden geldin ne diyecektin " dedim biraz daha yüzüme baktıktan sonra cevapladı
"A şey ya anlaşmayı unut"
"Ben canımı çok acıtan şeyleri asla unutmam bittiyse gidebilirsin " dedim o çıktıktan sonra kuaförü çagırdım içeri girdi ve makyajı yapmaya devam etti aradan 15 dakika falan geçmişti
" İşimiz bitti efendim "dedi bende başımı sallayıp teşekkür ettim kız toparlandıktan sonra dışarı çıktı aradan biraz daha geçti ve karan kapıyı tıklatıp içeriye girdi .
" Hazırmısın " dedi sinirli  bir şekilde  daha demin yüzünde güller açan adama ne olmuştu da sinirlenmiş ti
"Hazırım " dedim koluna girdim ve merdivenlerden aşgıya doğru inmeye başladık herkes bize bakıyordu  sanki kalbim yerinden çıkacaktı normâlmıydı bu kadar heyecanlı olmam bilmiyordum belki daha farklı olmasını isterdim yada karana aşık olmak isterdim merdivenden her inişimizde kalbim daha çok atıyordu sonunda aşağı inmiştik herkes havuzun etrafındaydı artık çok geçti vazgeçemezdim beni bir kez bile  umursamayan babama  ben hayatımı teslim etmiştim ya şimdi ne olacaktı tamammıydı yoksa devammıydı .

                                                      _KARAN DEMİREL_

Bu kızda birşey vardı beni kendine çekiyordu bi şekilde o görünmez bağ vardı aramızda sanki onu gelinlikle görünce bitmiştim ben yine  gözlerinde beni kaybetmeyi  nasıl başarıyodu bilmiyorum ama bu bana çok iyi geliyordu  beni gittikçe dibi olmayan karanlığa itiyordu  ama o olmadan da geçmiyordu hayat  ben
Aşka inanmazdım  gerçek sevgiyede inanmazdım  Sevemezdim ben   onuda kendi cehhennemime sürükleyemezdim peşimden  nedenini gayet iyi biliyordum ama kendimi buna inandırmak istemiyordum  onuda buna inandıramazdım

Onu almaya gittiğimde solgun olacaktım belki de içimi gösterecektim ona  ama nu onu asla bilmeyecekti
"Hazırmısın " dedim karanlıgımı ona göstererek
"Hazırım" dedi  ve koluna girdi ağır ağır iniyorduk merdivenlerden her inişimizde kalbim daha çok acıyorduk herkes etrafımızdaydı bize bakıyordu sonunda ulaşmıştık masaya nikah memuru bizi bekliyordu
°
°
°
°
"Kemal  ve Selim İsmail Abinin selamı var " arkamı döndüğümde adamla göz göze gelmiştik  silahını bana doğrultmuş bakıyordu O anda gözlerim dolmuştu derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapadım Hazırım dermiş gibi bekliyordum yanaklarından yaşlar yavaşca  süzülmeye başlamıştı

  Yine babam ve onun oyuncağı olan ben hep aynı şey oluyordu ama ben her seferinde inanıyordum  koşup yanıma gelir benimle yaralarımı sarar diye inanıyodum .

Her seferinde dahada  çok inandırıyordu beni  yalanlarına ama bu sefer farklıydı canımı o kadar çok yakmıştı ki hiç bir yalan dolduramazdı yerini

O anda yüksek bir silah sesi geldi kulağıma  bi acı hissettim karın boşluğunda herkesin bagırışları  geliyordu kulağım bembeyaz olan gelinligim  babam sayesinde kırmızıya bürünmüştü gözlerim yavaşça kapanıyordu engel olamaya çalıştıkça  dahada çok açıyordu canım ama  vurulduğum yer değil  bu sefer acıyan kalbim di .

Gözlerimi tekrar araladıgımda siren sesleri geliyordu kulaklarıma  birde karanın sesi vardı kulağında
"Sakın deniz gözlü kız "
"Sakın gitmeyi aklından bile geçirme "  o anda her şey durmuştu sadece karanın kulağıma fısıldadıgı kelimeler vardı

Ardından tekrar gözlerim kapanmıştı. Şimdi ne olacaktı bana gitmişmiydi deniz gözlü kız .




                                               

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin