Yoongi sinirli adımlarla oturma odasına ilerlerken arkasından gelen Jimin'i fark etti ve hışımla arkasını dönerek burun buruna gelmelerini sağladı.Jimin anlık olarak tökezlediğinde afalladı ve şaşkınca karşısında dikilmiş olan cüsseye baktı.Sanki bakışlarıyla onun ruhunu delmek istiyordu,bütün hislerini ateşe tutuşturarak tüm benliğini yakmayı.
Jimin ölümüne korkuyordu ama onu biraz daha yakından hissedebilmek için yanıp tutuşuyordu da.
Kendine engel olamıyordu.
Onu istiyordu.
Hep onu istemişti.
Onun olmalıydı.
Onun olacaktı.
Olması gerektiği gibi..
Arzu dolu bakışlarını aylardır özlemini çektiği dudaklara dikti ve istemsizce dudaklarını ısırdı.Yoongi dibinde sinirle solurken gözlerine bakmaya cesaret edemiyordu bile.Şuan utanmalıydı,utancından yanında durmaya cüret bile edememesi gerekirdi.Ama her nasılsa ona duyduğu özlem utancına üstün gelmişti ve şimdi ona dokunabilmek için yanıp tutuşuyordu.
"Yoongi.."
Jimin ruhunun derinlerinden gelen bir serzenişle söylendi.Onu terk ettikten sonra ismini anmayı kendine yasakladığından beri ilk defa çıkmıştı ağzından.
Zihninde anmadığı bir saniye bile olmadığı halde.
Jimin gözlerini buluşturduğu anda göz bebeklerindeki ifade değişimine şahit oldu.Sadece ismini söylemesi bile Yoongi'nin içinde bir şeylerin kıpırdamasına sebep olmuştu ve Jimin'in içindeki ümit tohumlarını yeniden yeşertmişti.
İçine doğan cesaretle biraz daha yaklaştı bedenine doğru ve kafasını eğerek ellerini ona uzattı.Başını göğsüne yaslayarak kollarını yavaşça gövdesine sardı.Yüzünü yasladığı kıyafetinden soluduğu kokusu gözlerini yaşartmaya yetmişti bile.
Hafifçe sardığı kollarının sarmalanmasını bekledi ümitsizce ve sesini çıkarmadan kokusunu soludu öylece.Karşılık beklemek bir ömür gibi gelmişti her zaman,hiçbir zaman tam anlamıyla karşılık alamamış olduğundan can cekişiyordu artık. Birazcık sevgi,diye düşündü.
Birazcık sevseydin sana bütün bir ömrümü vermeye hazırdım.
Jimin bez bebek gibi hareketsizce duran kollarını çekti ağırca gövdesinden,eğmiş olduğu başını kaldırmadan ellerini izledi bir süre sakince soluyarak.Yoongi kendini sıkmıyordu,sanki odada tek başınaymış gibi bir rahatlık vardı üstünde ve tepki göstermek için bir çaba göstermiyordu bile.
O hep aynı kalacak diye düşünüyordu Jimin.
Her daim beni görmezden gelecek ve hislerimi karşılıksız bırakacak.
Yere dikmiş olduğu bakışlarını kaldırdı hışımla ve gözlerine baktı bütün ciddiyetiyle.Sadece birkaç kelime duymak istiyordu ağzından,sadece bir şeyler hissettiğini söylemesini bekliyordu ondan.
Sadece..
Sadece tek bir kelime.
"Yoongi..Beni özlemedin mi?"
Jimin fısıltıdan farksız çıkan sesiyle mırıldandı üzgün bir şekilde.Sesindeki o acı tını belirgindi ve her an kırılma noktasına gelebileceğini haykırıyordu resmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE IF YOU DARE
Fanfictioncesaretin varsa beni sev. -yoongi&jimin (başlangıç, 23.10.19)