YIL: 11/3/2011 günlerden Cuma
YER: Japonya'nın Tohaku bölgesindeki Oşika yarımadası.
Saat:14: 46
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
9.0 MW büyüklüğündeki deprem yaklaşık (6) altı dakika sürdü.
Bu altı dakika hayatların yok olması için yetmemiş gibi ardından gelen ve yüksekliği 37.9 metreye ulaşan tusunami dalgaları, deprem sonrasında, Japonya'nın tüm pasifik kıyısı boyunca çok büyük bir zarara ve can kaybına yol açmıştı.
Depremde, 15.828 kişi hayatını kaybetti.
Bunların içinden biri de Baekhyun'un annesiydi.
Ve 3760 kişi hâlâ kayıp olarak belirtiliyor.
Ve yine bu kayıplar için de Baekhyun'un babasının adıda kayıtlı.
Aradan gecen (7) yedi yıla rağmen.
Tusunami dalgaları saatte 500 km hızla Oşika yarımadası sahillerine vururken binlerce hayat söndü, umutlar, hayâller yıkıldı. Gözyaşları ve çığlıklar dalgaların hırçın sesine karıştı.
Azgın sular önüne kattığı her şeyi yerle bir etti.
Tıpkı, hayãlleri ve hayatları yok ettiği gibi.
Aileler yok oldu.
Birkaç saat önce günlük hayatlarını yaşayan, gülen, kızan, çalışan insanlar, okuluna giden çocuklar, hepsi ya deprem sırasında ki yıkıntılarda, ya da tusunaminin azgın dalgalarında can verdi çığlık çığlığa.
Kurtulanlar oldu elbet, ama onlarda yaşadıklarına şükrederken geride sadece acı tatlı anılar bırakarak giden yakınlarının ardından ağladılar.
16 yaşındaydı Baekhyun o dehşet dolu anların yaşandığı tarihte. Ailesiyle mutlu mesut yaşıyordu her şeyden habersiz.
Küçük kardeşi Luhan, henüz 3 yaşındaydı.
Japonya'da yaşamaktan mutluydu. Yaz tatillerinde Kore'ye, babası ve annesinin ailesi için aldığı evde tatillerini geçerir, yine tatilleri biter bitmez Japonya'ya dönerlerdi.
11/3/2011 Cuma, her zamanki sıradan günlerden biriydi tüm Oşika Yarımadası sakinleri için, ya da tüm Japonya için.
Kimi işine gitmiş, kimi emekliliğinin tadını çıkarıyor, mart soğuğuna aldırmadan sahil kenarında balık avlıyordu yaşlılıktan buruşmuş gülümseyen suratıyla.
Çocuklar okullarında yine derslerin ne kadar sıkıcı olduğuyla alâkalı söylenip duruyor, yine de öğretmenlerini tüm dikkatleri ile dinliyorlardı.
Baekhyun da o gün, öğretmenleri izinli olduğundan arkadaşları ile bir hafta öncesinden planladıkları doğa yürüyüşünü o güne çekmeye karar vermiş ve arkadaşlarıyla kahvaltıdan sonra buluşup evden ayrılmıştı.
Bilemezdi ki o gün son kez göreceğini anne ve babasını...
Bilemezdi ki depremin ve tusunaminin hayâllerini yıkacağını...
Bilemezdi ki hayatın acı ve acımasız yüzüyle bu genç yaşta, bu kadar çabuk tanışacağını...
Deprem o gün bir çok hayatı ve hayâlleri yıkıp yok etti.
Kayıp ruhlar, yıkılan hayatlar, yok olan hayâller...
İçlerinde Baekhyun da vardı.
Yaşamak zorunda kaldığı zorunlu hayatı, ona daha ne acılar getirecekti?
Belki de mutlu olurdu...
Kim bilir? Hayat bu, içinde nasıl süprizler saklıydı?
•
•
•
•🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
Y/N: Hepinize kucak dolusu sevgiler 🙆
Yep yeni bir hikâye ile karşınızdayım. Bu hikâye diğerleri gibi olmayacak. Hikâyede geçen yerler ve belitilen rakamlar gerçek Japonya depreminden alınmıştır.
Tüm bu veriler doğrudur.
Umarım bu hikâyemi de beğenir desteklerinizi esirgemezsiniz.
Biraz hüzün,biraz gözyaşı, biraz aşk ama çokca sevgi olacak zamanı gelince.
Uzun araştırma sonucu yazdığım bu hikâyeye oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Birinci bölümü bu hafta içi atacağım.
Hayat çok kısa, lütfen birbirinizi üzmeyin, mutlu olun 💙💙
Sizi seviyorum 💙💙💙💙💙💙
Hepinizi artık benim için kalsik olmuş Baekhyun öpücüğüyle öpüyorum 😙😙😙😙 mu mu mu mu mu mu mu mu mu mu mu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Ruh / Chanbaek 🔥
FanfictionOnun iki hayatı vardı. Gündüz jeoloji okuyan bir öğrenci... Geceleri barda direk dansı yapan ve yüzünü bir maske arkasına saklayan (Kayıp bir Ruh) Peki, Kore'nin ünlü iş adamı Park Chanyeol bu kayıp ruhu kendine ait yapmak isterse? Byun Baekhyun...