Lily'e olanları anlattım. Sirius'la olan yere geldiğimde "Lili cidden tüm romantikliği mahfetmişsin, bravo!" dedi. "Ne yapayım daha hazır değildim! Ayrıca sen de James'in hazırladığı şeyleri mahfediyorsun!" "Ama ben onu sevmiyorum Lili!" Kesin öyledir. "Ben de sana inancaktım ya! Ayrıca çok da yakışıyorsunuz!" Hemen ağzımı kapattı "Bağırma sersem!" "Lils, şu an yanakların saçlarından bile daha fazla kırmızı!!" dedim ve karnım ağrıyana kadar güldüm. "Lisa artık susmalısın bence!!" dedi ve kafama yastık fırlatmaya başladı. Bi anda gözlerini kocaman açıp bana baktı. "LILI DERSİ KAÇIRDIK!!!" Hemen çantasını aldı. Ben de çantamı aldım ve Lils'le -aslında o beni sürüklüyordu ._. - sınıfın yolunu tuttuk.
Sınıfa geldiğimizde Profesör McGonnagall bize sinirli sinirli bakıyordu. Cidden çok korkmuştum. Çünkü McGonnagall bazen çok korkutucu olabiliyor. "Miss Evans ve Miss Whale, derse geciktiğiniz için Gryffindor'dan 10 puan. Şimdi oturun lütfen." Lily Hogwarts öğrenciliği boyunca bir kere bile bölümümüze puan kaybettirmemişti, aksine hep kazandırıyordu. O da bunun şokuyla yerine oturdu. Ama derste Lily hemen o 10 puanı geri kazandı. Hatta daha fazlasını.
Birkaç derse girdikten sonra öğle yemeği vakti geldiiğğğ!! Ortak salona resmen halay çekerek gittim tabi tüm insanlar bana bu insan olmayan insan napıyo diye bakıyordu ama olsundu. Lily'de arkamdan kitap okuyarak geliyordu. Fakat yolda yürürken kitap okumaması gerek. Çünkü az sonra olcağı gibi başına bir şeyler gelebilir!
Sirius James'i kovalıyordu. James o kadar çok hızlanmıştıki kendini durduramadan Lily ile çarpıştı. İkisi de yere kapaklandı, o sırada Sirius romantik bir şarkı mırıldanmaya başladı. Ve sanki keman çalıyormuş gibi yaptı. Ben de biriyle dans ediyormuş gibi yaptım. James hala Lily'nin üstünden kalkmamıştı. Lily "POTTER NE YAPTIĞINI SANIYORSUN?!?! ÇABUK KALK ÜSTÜMDEN!!" diye bağırdı. James daha fazla zorlamayıp kalktı. Sirius Lily'ye göz kırptı ve ben kıkır kıkır gülmeye başladım. Lily bana ve Sirius'a 'Dikkat edin lanetlerim sizi bulmasın' bakışı attı ve saçlarını savurup Gryffindor masasına doğru ilerledi. James'in omzuna yumruk attım ve "Olacak bu iş Çatalak!" dedim. Ve biz de masaya gittik. Bu sefer Sirius'un bana bakmasını takmadan masanın yarısını tabağıma doldurdum ve hipopotam yavrusu gibi yemeye başladım. Eminim Sirius'ta benden iğrenip bana bakmayı bırakmıştır. Ama ona baktığımda hala beni izliyordu. Peki, biraz daha kibar yiyebilirdim.
*
Yemekten sonra KSKS sınıfına gittik. En sevdiğim ikinci ders, birincisi tabiki İksir!
Ders çok eğlenceli geçmişti. Şimdi upuzuuuuun bir teneffüsümüz vardı. Yeupieeğ!! Hogwarts: Bir Tarih'i okuduğumda mutfağın nerede olduğunu öğrenmiştim. O yüzden oraya gidecektim. Lily gelmek istemedi, Çapulcular ortalıkta yoktu, ben de kendim gittim. Hoplaya zıplaya ilerlerken Regulus'u gördüm. "Selam Bay Burun Kıran!" "Hey ama biz tanışmamışmıydık tavuk?" "Tamam tamam, naber" "İyi, sen." Aceba onu da mı çağırsam. Hmmm... "Ben de iyiyim. mutfaklara gidiyorum. Sen de gelmek ister misin?"en azından tek gitmemiş olurum. "Tamam, zaten bi işim yoktu." "Harika, beni takip et!" dedim ve önden koşmaya başladım. O da arkamdan bana yetişmeye çalışıyordu.Mutfakların olduğu kata geldik. Tablonun arkasında bir geçit vardı. Tablodan içeri girdik. İçerideki ev cinleri bize gözlerini kırpıştırıp bakıyordu. ÇIK TATLIYDILAĞĞRR!! Fakat sonra kaşlarını çattılar ve bize turta fırlatmaya başladılar! İkimizde küçük çaplı bi şok geçirdikten sonra hemen mutfaktan geri çıktık. "Ne diye mutfağa girmek istedinki!" "Sadece açtım tamam mı! Midem kazınıyor!" cidden çok açtım. "Daha yeni yemek yedik ya!" haklı AMA BEN ALWAYS AÇIĞM! "Ben her zaman açım bi kere!" ikimize de aklapakla yaptım "Tamam, görüşürüz Regulus!" "Ama bir dahaki görüşmemizde mutfağa hayatta gitmem!!" diye bağırdı arkamdan. Şimdi çapulcuları bulacaktım.
*
Ortak salona geldiğimde oradaydılar ve beni farketmediler. Çünkü ciddi bir konu konuşuyorlardı galiba. Onları gizlice dinlemeyi çok istedim ama sonra bu fikrimden vazgeçtim. "Selam çocuklar!" "LISA! BİRŞEY DUYMADIN DEĞİL Mİ!" Remus bi an çok telaşlanmıştı. "Hayır Remus, merak etme. Hiçbir şey duymadım." dedim. Neydi bu kadar özel olan? Neden bana söylemiyorlardı. Remus rahatlamıştı. Ama James onun kulağına bir şeyler fısıldadı. O da biraz düşündü ve kafa salladı. "Lili, sana bir şey söylemek istiyoruz. Ama ani tepki verme, tamam mı?" James gayet sakindi. "Tamam." dedim ve yanlarına oturdum. Remus konuştu "Lisa, şey ben.. Ben bi-" Sirius lafını kesti. "Remus bir kurtadam, ve bizde animagusuz." nE?! Remus bi an cidden korktu. Nedenini bilmiyorum. "SİZ ANİMAGUS MUSUNUZ?! BANA DA ÖĞRETİN!" Evet evet evet! "Şey, hala arkadaşız değil mi?" dedi Remus. "Tabiki şapşal! Hala arkadaşımsın. Neden böyle bir şey sordunki?" "Ben, kurtadam olduğumu öğrendiğinde korkarsın ve arkadaşlığımızı kesersin sanmıştım." dedi. Ona sarıldım "Asla öyle bişey yapmam Remus." dedim. Gülümsedik. Sonra James konuştu "Dolunay zamanlarında ortalıkta olmama sebebimiz buydu, hep hastane kanadında olmamız, Remus'un yaralı olması. Ve bunu kimseye söyleme Lili tamam mı?" Tamam anlamında başımı salladım. Sonra bana hangi hayvan olduklarını söylediler. Sirius siyah bir köpekti, James çatal boynuzlu bir geyik, Peter ise fareydi. Ben de animagus olup onlara yardım etmek istiyordum. Onlar ilk başta kabul etmedi ama sonra onları ikna ettim! Bu süreç biraz zordu. İlk birkaç gün yanlışlıkla animagusa dönüşüyordum. İyiki derslerde böyle birşey yaşanmadı. Bu arada animagusum bir samoyed.
Dolunay zamanıydı. Hep beraber görünmezlik pelerininin altına girdik. Çapulcular bu yaz aşırı boy attıkları için ayaklarımız gözüküyordu. James bir parşömen çıkardı " Tüm ciddiyetimle yemin ederimki, hayırlı bir şey düşünmüyorum." dedi ve parşömende siyah mürekkep belli olmaya başladı. En sonunda bir haritaya dönüştü. "Bu da n-" Sirius sözümü kesti "Sonra anlatırız." dedi. Harita Hogwarts'ın bir haritasıydı. Ayrıca şatonun içindeki ve bahçesindeki herkesin isimleri ve küçük noktalarla nereye gittikleri bile gözüküyordu. James haritadan bahçeye biri geliyor mu diye baktı. Kimse yoktu. "Muziplik tamamlandı" harita yine parşömene dönüştü. Şamarcı Söğüt'e doğru ilerlediğimizde "Hey! Neden oraya gidiyoruz! Ölebiliriz bu ağaç çok tehlikeli!" diye fısıldadım. Ama beni takmadılar. Sirius yerden bir taş aldı ve ağacın üstündeki bir yumruya fırlattı "Tam isabet!". Ağaç hareketsiz bir şekilde durdu. Ve ağaca doğru ilerledik.
Orada bir tünel vardı. Hepimiz tünelden girdik ve eski, tozlu, tahta bir yere geldik. Burası Bağıran Baraka'ydı. Görünmezlik pelerinini çıkardık. "Harika değil mi! Bu gizli geçit çok işimize yarıyor!" dedi James. Remus bi anda garip davranmaya başladı. " Pekala, başlıyoruz!!" dedi Sirius. Remus'un o halini görmek çok üzücüydü. O gece çok zor geçti..
_____________________________
SELAM! Yb geldiiğiiiğğğ! Olayları biraz hızlı geçtim. Çünkü ilham perim bu aralar pek yanıma uğramıyor. Sonraki bölümde kıskanç Sirius'u göreceksiniz. Bu da minicik bi spoiler olsun. Şimdilik HOŞÇAKALIN!!💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPULCULAR VE BEN
FantasyÇapulcular zamanında olsam ve onlarla arkadaş olsam nasıl olurdu? Bunu hayal ettim ve sizinle paylaşmak istedim. İyi okumalar!