1

26 4 14
                                    

10 mayıs 2013

Keskin bakışların yer edindiği şekilli suratın gözleri hedefe kitlendiğinde tuttuğu oku serbest bırakıp zafer nidalarının kol gezmesine izin verdi. Önündeki büyük yarışı kazanacağına varlığından çok emindi. Sırtından bir ok daha çıkarıp daha önce attığı oku hedef alarak serbest bıraktığında ilk attığı oktan gelen kırılma sesi etraftakileri oldukça etkilemişti. Fakat kimse kendilerini her seferinde bu kadar fazla etkileyen kişinin kim olduğunu bilmiyordu. Garipti , ancak kimliğini saklaması için gerekli sebepleri olan bu kahramanı kimse zorlamıyordu. Binlerce kişinin tek bildiği bu kahramanın çok güçlü olduğuydu. Belki de bu yüzden kimse ona karışamıyordu. Bu bilinmezlik insanları merakta bıraksada kahramanın kendini açığa vurmaya hiç niyeti yoktu.

Lena'dan

Üzerinde kuş sürülerinin bulunduğu küçük kasabada birbirine oldukça alışık insan topluluğu maskeyle gizlemiş olduğum suratımı gördüğünde kulaklara fısıldanan sözler başlamış kimisi korktuğundan evine bile girmişti. Üzücü. Korkutucu bir görünüşüm olsun istemiyordum ancak gizlemeye zorlayan hadiseler bir liste misali sıralıyken siyaha bürünmüş bedenimi beyaza çeviremezdim. Küçük ökçeli botlarımın zeminde çıkardığı tok ses eşliğinde kovboyların klasik mekanı olan eski bara girdim. Tahta sürgülü kapıyı kolaylıkla açıp içeriye adım attığım anda bakışların bana döndüğünü hissediyordum. Böyle olmasından nefret ediyordum ancak kimse benim bulunduğum standartlarda kendini açığa vurmayı düşünmezdi bile. Derin nefes verip bar sandalyesindeki yerimi alırken alnıma dökülen kahküllerimi gelişi güzel düzelttim. Barmen önüme sessizce istediğim içkiyi koyduğunda tereddütsüzce içip boğazımda acı bir tatın yol almasına izin verdim. Sessizliğin hakim olduğu mekanda sadece çatal kaşık ve masalara konulan bardakların sesi vardı. Seslice yutkunup cebimdeki küçük zarfı çıkardığımda sağ elimdeki eldiveni çıkarıp mektubu Kağıdı aldım. Eski saman kağıdına yazılmış mürekkebin kokusu burnuma nüfuz ederken satırları okumaya başladım.

Herşeyin başladığı yerde, Dilek ağacının tam altında bekliyorum.

Acele et.

-LC

Kağıdı cebime geri koyup olduğum yerden kalkmadan önce masaya bir altın bırakıp mekanı terkettim. Çoğu kişiye kıyasla yaptığım iş dolayısıyla zengin sayılırdım. Sonuçta herkesin çalışmak istediği bir bilinmeyendim. Casusluğun gerektirdiği gizliliği ise fazlasıyla sağlayan biriydim. Dışarıya hakim olan keskin rüzgar saçlarımı saçıp savururken atıma doğru adımladım. 2 yürek yemiş hırsız atıma çoktan binmiş giderlerken son gücümle koşsamda yetişememiş olmanın verdiği sinir bedenimi kasıp kavuruyordu. Güneş tam tependen yakıcı sıcaklığını yeryüzüne yansıtırken siyah kıyafetlerim ışığı iyice kendine çekiyordu. Terden ıslanmış ellerimi yumruk yapıp kimin olduğunu bilmediğim (benim için sahipsiz) olan ata doğru ilerlemeye başladım. Eğer düzeltip hızlıca ata bindim ve hızlıca ilerlemeye başladım. Atımı kimse çalamazdı. Çaldırmazdım. Zaten onlar zorlasa bile o beni mutlaka bulurdu ancak içgüdüsel olarak biri onu sürdüğünde karşı koyabilecek bir hayvan değildi. Benim için yoldaş bir arkadaş gibiydi. İletmem gereken çok şey yoktu, şu adrese gitsem yeterliydi sonrasının çorap söküğü gibi geleceğini biliyordum.
Sinirle soluklanmak yerine atı sakin ve hızlı bir havayla koşturup ormanın içine girdim. OrmandaKi ağaç yoğunluğu yüzünden atı bir ağaca bağlayıp ormanda etrafıma bakınarak gezinmeye başladım. Yeşil ağaçların yaprak hışırtıları ve çeşitli böcek sesleri dışında bir ses yoktu. Bakışlarım uzakta duran beyaz atıma iliştiğinde ona doğru ilerlerken ayak bileğimi saran bir halat beni tepetaklak sarkıtmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Violet | ALEVLİ OKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin