shameless :: yoontaeseok

shameless (b)

"Ben cidden üzgünüm!" otobüsten indiklerinde Hoseok kısa uykusundan dolayı kızarmış gözleriyle ikilinin tepkisini izlemek adına bakışlarını ikili arasında dolaştırırken Taehyung kahkaha attı.

"Sorun yok Hoseok. Uyuduğun için bizden neden özür diliyorsun. Normal bir durum bu rahatla!" adımlarını hemen durağın arka tarafında kalan kafeye yöneltmişlerdi. Yoongi, Hoseok'un kolunu sıvazladı ve tebessüm etti.

Hoseok, Yoongi'nin sessiz birisi olduğu kanısına varmıştı bu kısa sürede. Pek fazla konuşmuyor ama gülümsemesi ile insana güven veriyordu. Taehyung ise tam aksine konuşkandı ve insanın içini titretecek etkileyicilikte bakışlara sahipti.

Acaba farkında mıydı ince tutamları arasından bakarken ne kadar seksi olduğunun ya da Yoongi farkında mıydı gülümsese de gülümsemese de ne kadar çekici bir auraya sahip olduğunun?

İnsanda farklı ama güzel duyguları tetikleyecek cinstendi ikisi de ve Hoseok bir şeyin daha farkındaydı. Kendisinden seken bakışların birbirleriyle buluştuğunda nasıl da sevgi dolu baktığını.

Yoongi, gözlerinin içine ulaşan tebessümünü esmer bedene yönelttiğinde Hoseok sabahtan beri aklını ele geçiren hislerin ve ikilemlerin yanlış olduğu fikrine kapılır olmuştu kafeden içeriye girdiklerinde.

Onların arasında bir durum varsa, bir his alışverişi, o zaman bu düşünceleri yanlış olmaz mıydı? Zaten başlı başına yanlış fikirler değil miydi bunlar?

Bir masaya oturduklarında Hoseok bakışlarını kahverengi tahta masaya yöneltmiş, odağını tamamen düşüncelerine yoğunlaştırmıştı. Masanın üzerindeki bir eliyle ezbere bir ritim tutturuyor, bacağını aniden bedenini basan stresle sallayıp duruyordu.

Yoongi karşısına kurulan bedenin bu hallerini fark edip Taehyung'un kolunu dürttü ve Hoseok'u gösterdi. "Hoseok." ilk başta seslendiğinde bir yanıt alamayınca uzanıp masanın üzerindeki eli kavramış ve ritim tutan parmaklara engel olurken bakışlarıyla masayı delen bedenin kafasını kaldırmasını sağlamıştı.

"İyi misin?" Yoongi merakla Hoseok'a bakarken Hoseok masanın üzerinde, elinin üzerindeki beyaz ele baktı ve yavaşça elini çekti. "İyiyim dalmışım üzgünüm." boğazını temizledi ve bakışlarını Taehyung'a çevirdi. Kendisine inanmadığını belli eden yan bakışlar yollayan bedenle yutkunmasına engel olamamıştı.

"Hoseok anlatmak istersen dinleriz. Yeni tanışmış olmamız bizim soğuk ve mesafeli bir başlangıç yapacağımız anlamına gelmez." Hoseok içindeki isteği ve düşünceleri nasıl söyleyebilirdi ki? Bu çok olanaksızdı. Bunu asla yapamazdı.

Kocaman gülümsemeye çalışsa da gülümsemesi gözlerine ulaşmayacak cinstendi. "Sorumu yanlış anlamayın ama siz, yani bilmiyorum belki de yanılıyorumdur lütfen yanlış anlamayın..." hızlı hızlı konuşup derdini anlatmak adına çabalasa bile bir türlü başaramıyordu.

Dakikalardır susan Taehyung ellerini çenesinin altına koyup kafasını yana yatırdı. "Ben sana özeline kadar her şeyi sorarken sorun etmiyordun. Şimdi de bize ne soracaksan ya da söyleyeceksen rahat ol Hoseok." bu bir nebze rahatlamasını sağlamıştı.

"Sevgili misiniz?" sonunda ağzından çıkmaya inat etmiş, kafasını kurcalayan soruyu ikiliye yönelttiğinde beklediği dalga geçen kahkahalar gelmemişti. Aksine, Taehyung bakışlarını Yoongi'ye çevirmiş hâlâ masa üzerinde bulunan elini kısa süreli tutmuş ve sonra çekmişti.

"Evet. 1 yıldır sevgiliyiz." Yoongi itiraf etmeliydi ki böyle bir soru beklemiyordu. Belli oluyor muydu dışarıdan? Oysa onlar iyi sakladıkları düşüncesindeydiler. "Bunu nasıl anladın?" garson gelmeden hemen önce sorduğu soru elindeki menüyü önlerine koyan beden yüzünden kısa süreli cevapsız kalmıştı.