Yol başlıyor
Her yerde alev ve dumanlar vardı. İnsanların çığlıkları , topların ateşi , yağmurun sesi beni korkutuyordu. Arkadan birisi bu bizim kaderimiz ve değiştiremeyiz. O yüzü görmek için arkamı döndüğümde onu göremedim . Yüzünü görmek duman yüzünden imkansızdı . Aniden dışarıdan gelen seslere uyandım . Korkmuştum , hemen masamdaki sürahiden bir bardak su içtim . Penceremden limana baktım dün gelen korsan gemisini gördüm . Denizin sesi beni rahatlatıyordu. Kapımın aniden açılması ile irkildim. Arkamı döndüğümde annemi gördüm .
Kızım günaydın .
- Günaydın leydim iyimisiniz ?
- İyiyim kızım teşekkür ederim . Ama sanırım sen değilsin . Rengin solmuş , yorgun gibisin . İyi uyumadın mı?
- Hayır leydim . Korkunç bir rüya gördüm. Tahmin bile edemezsin hatta bir insan bile öldürdüm .
- Ah küçük kızım, sen ve rüyaların . Bilinçaltının sana yaptığı bir oyun .
- Ama hep rüyalarım doğru çıktı
- Hepsi mi?
- Hayır mesela çocukken rüyamda vampir görmüştüm ve yatağımın altında saklanıb orda uyumuşum .
- Evet haklısın komik bir anıydı. Ama kızım seninle çok önemli bir konu hakkında konuşmam gerek .
- Nedir leydim ?
Bu anda babam kapıyı tıklattı ve açıb odaya girdi . Günaydın kızım . Bana sarıldı ve sanırım yine kabus görmüşsün dedi. Babama rüyamı anlatdım. Babamda ilginç buldu ama çok umursamadı . Bu an annem babama artık konuyu konuşalım dedi
- Ne konusu baba ?
- Kızım sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama çok önemli bir şey . Hem senin için hemde bizim için . Geçen gün zengin ailelerin gittiği küçük bir partiye annenle gittik. Orada Kaptan Vicente ile tanıştık . O son yıllarda en iyi deniz kapitanı tam bir yenilmez . Ona denizlerin İsgenderi diyorlar . Özelliklede son korsan hainleri ve isyancıları mağlup etmesi şöhretine şöhret katdı. Kendisi biraz sert biri ama iyi birisi.
Babamın lafını kesib hemen sordum :
Bundan bana ne ?
- Benim küçük kızım seni o adamla bugün nişanlıyıcaz . Bu hem şöhretimizi artırır , azalan itibarımızı artırır ve paramıza para katar .
Sanki o an kafama sıcak su töküdüler. Gözüm karardı ve sinirle bağırdım :
- Peki ya aşk ? Peki ya benim duygularım onlara ne olucak ?
- Aşk falan boş şeyler önemli olan güc . Sen ona güclü erkek çocukları vermen gerek.
Annem ağlamaya başladı ve babama Axel rica ediyorum lütfen odadan çık ve kızımla konuşayım .
Babam yüzüme baktı . Babamın üzüntüsü anlamak hiç de zor değildi . Babam odadan çıktı ve annem bana sımsıkı sarıldı .
- Kızım bu benim için kolay mı sandın ? Tek dünyada evladım var oda sensin . Ama hiç hoşlanmadığım biriyle evleniceksen aynı benim gibi .
Bunu duydukta annemin gözlerine bakarak ne diyorsun anne dedim ?
Biz babanla düğün gününde tanıştık . Deden yeni vefat etmişti ve amcan beni babana sattı. Sözde soylu aileydik . Babanla düğün gününde tanıştık. O benim beyaz atlı prensim değildi. Ama şimdi anlıyorum öyle bir şey yok yani beyaz atlı prens. Belkide vardı ama bence o bir efsane . Sende maalesef benim kaderimi yaşıyıcaksın . Ama babanı tanıdıktan sonra ve sen dünyaya geldikden sonra ona olan sevgim her gün arttı ve şuan onsuz yaşayamam . O benim şuan beyaz atlı prensim . Birazdan odaya yeni güzel elbise getiricem ve akşam Vicente ile nişanlanacaksın ve gelicek haftaya falan düğünün olur büyük ihtimalle . Annem beni yüzünden öptü ve sarıldı daha sonra gözündeki yaşları sildi ve odadan çıktı .
Peki ya şimdi ne yapıcam . Hiç görmediğim birisiyle nasıl evlenicem ? Keşke kaça bilsem normal hikayelerde ki gibi. Ama bu benim hikayem hep farklıyımdır. Üstümü değiştirdim ve dışarı sokaka çıktım . Yeni dolaşmaya başlamışken bir bağırma duydum .
- Ah, yeter yüzümü - gözümü mahv etdininiz daha yetmedi mi?
Bir çocuğu iki asker dövüyordu. Büyük ihtimalle altın ve ya yemek çalmıştı. Onlara yaklaştım ve askerin birine arkadan beni görmeden çantamla vurdum .
Ah gerizekalı bana neden vuruyorsun dedi - ve yanında ki , askere sert bir yumruk atdı.
Asker ben yapmadım dedi ve aralarında kavga başladı . Ben arkadan gülerek - ben yaptım dedi .
Arkalarına dönünce askerler , Leydim affedersiniz ne yaptık ?
- Ne yapıcaksınız bir öksüzü dövüyorsunuz .
- Ama leydim o hırsızlık yaptı .
Çocuğun yüzüne baktım . Gözü morarmış , burnu kırılmıştı .
Çoçuğa baktım ve ne için hırsızlık yaptın diye sordum . Bu cevabı verdi :
Yaşamak için . Yoksa ölürdüm ve bu gün yeni bir hayata, burdan kaçmak şansım var .
Askerlere siz gidin ben çocuğa gerekli cezayı vericem ve ona kefil olucam dedim ve o an ...
- Dur bakalım ! Siz kim oluyorsunuz leydim ? Benim olduğum yerde kanunları ben koyarım .
O an korktum çünkü o sesteki hiddet çok güçlüydü . Arkamı döndüğümde bir gemi kaptanı ve ya general gördüm . O orta yaşlarda kendinken emin , cesur ama pislik olduğu yüzünden anlaşıyordu .
- Bu çocuğa kefilim . İzin verin gitsin .
- Ha haha ha çok komik . Bir küçük leydiye göre cesursun . Beni tanıyormusun?
- Nesin sen her kesi öldüren , köpeğin teki mi? Yoksa insanlara zülm eden bir aşalık mı?
Adam gülümsedi ve - ben denizlerin fetihiyim . Aslında seni şurada öldürmek isterim ama halkın içinde yapamam . Çocuğun gitmesi için bana ismini ve adresini söyle yoksa ?
- Yoksa ne beni diğer .... yaptığın kızlar gibi öldürürmüsün ? Bu cümleyi söyleyib geriye döndüm ve çocuğun yanına gitdim . O tahminimle 14-15 yaşında bir gençti . Onun kulağına yavaş sesle ismin ne dedim .
- Senon ismim leydim .
Çocuğa burdan gitmesini ve hızlıca koşarak limana yeni gemilerin yanına gitmesini söyledim . Ben geriye dönüb ona zaman kazandım bu arada o hızlıca kaçtı .
Askerler peşinden koşarken . Liderleri durun ! O haylazı sonra bulursunuz .
Bana yakınlaştı ve bu kelimeleri söyledi:
- Şimdi gidiyorum çünkü gece önemli işim var . Senin gibi birinden çocuk yapmam gerek . Ama bu yüzü unutma senin canını alıcam.
Açıkcası adam korkunçtu . Ordan uzaklaştım ve limanlara gemilerin yanına gitdim .
Gemilere bakmak ve güvercinlerin sesi beni rahatlatıyordu. Hem gece ne yapacağımı düşünmek , hem de çoçuğu bulmam gerekiyordu. Bir anda kimse arkadan bana dokundu . Korkarak geriye döndüm ve Senonun olduğunu gördüm . Onunla konuştuk ve amacı çaldığı parayla bu gece limandan ayrılıb korsan gemisine binmek ve burdan uzaklaşıb başka yerlere gitmekmiş . Daha sonra o gidiceği gemiyi gösterdi . Geminin kaptan yardımcısı yanımıza geldi ve bunu söyledi .
- Sanırım denize aşıksın .
- Evet hep denize açılmak istemişimtir ama ailem izin vermedi .
- Ah siz zenginler hayat sizin için yanlızca paradan ibaret . Hayatın macerasını ve asıl anlamını bilmiyorsunuz .
- Bayım bende sizinle gele bilirmiyim ?
- Ha ha ha - bu gemide hiç bir leydi oturmadı ve kaptan buna izin vermez üstelik buraya binmek için güzel paran olması gerek ama sen zengin için para sorun değildir .
- Ama maalesef gelemem , gece hiç tanımadığım biriyle evlenmek zorundayım .
- Ah dertli kızım hayatınız böyle maalesef . Kadın olmak zor . Büyük ihtimalle o herif seni taşıyıcı ve ya bir oyuncak görücek .
- Maalesef ama kaderime boyun eğmek zorundayım .Bayım acaba isminizi sorabilirmiyim ?
- İsmim Fanuco . Sizin ne leydim?
- Fanuco ilginç bir isim . Aslında leydinin ismini sormazlar ama ismim Aloise.
- Aslında anlamını bilseydin güzelliğini anlardın küçük leydi . Bu arada memnum oldum . Ama saat geç oldu sizin evinize gitmeye , bizimde işimizi yapmamız gerekiyor . Hoşçakalın . Senon hanım efendiyi limanın sonuna kadar eşlik et ve sonra gel bize yardım et .
- Tamamdır kaptan . Gelin leydim
Senonla biraz ilerlemiştik aniden koluma yapıştı ve gözüme bakarak : Leydim ben size hayatımı borçluyum . Aynı zamanda bu gün size aşık oldum .
- Bu sözleri benden 8-9 yaş küçük birinden duymak ilginç geldi . Çocuğun kalbiyle oynamak istemezdim .
Beni aniden öpmeye çalıştı o an ister - istemez ona tokat atdım ve sen daha küçüksün başka kızlarla takılıcaksın benimle değil . Bunu dedim ve yollarımız ebediyen ayrıldı . Eve gitdim . Annem ve evdekiler hazırlıklar yapıyordu . Ben ise üstümü değiştirdim ve kara prensimin gelmesini bekledim . Biraz sonra kapıyı babam tıklattı ve kapını açtım . O an babam ve annemin yanımdakı insanı gördükde hayatımın en sert darbesini almıştım .
- Ha ha yine karşılaştık küçük kız
- Babam adama dönerek tanışıyormusun söyledi ?
- Evet Axel bu gün kızın utanmasa bana tokat atıyordu ama neyse bu önemli değil izninle onla tek başıma konuşmak istiyordum . Babamlar hayret içinde sorgusuz sualsız odadan çıktı. Ben hala şoku anlatamadım karşımda bir çocuğu öldüre bilecek kadar gaddar ve denizlerin İsgenderi - Vicente ile nişanlanmak zorundaydım . Bana yakınlaştı ve cibinden çok değerli elmasdan yapılmış bir kolye çıkardı .
- Bu sana çok güzel yakışıcak küçük kız .
- Benden uzak dur alçak .
- Ha ha ha sen artık benim malımsın .
- O iğrenç gülüşünü kendine sakla iğrenç adam . Seni çocukken yüzüne tencere ile mi vurdular ?
- Çok komiksin güzel kız ama izin ver kolyeyi takayım . Unutma dışarıda 2-3 askerim var bir emrimle anneni ve babanı öldüre bilirler.
O bana yakınlaştı - çaresizdim ona karşı çıksam babamı ve annemi öldürdü. Kolyeyi boynuma taktı . Sonra boynumdan öptü ve karnıma dokundu .
- Aniden bağırdım . Yanımdaki sürahiyi onun kafasına atmak istedim ama güçlüydü başarılı olamadım .
- Ah ..... beni yenemezsin sana tecavüz edib daha sonra sülaleni yok edicem ! Cebinden bıçak çıkardı bana yakınlaştı bütün gücümle bağırdım . Babam aniden odaya girdi . Vicenteye neler oluyor dedi ve üstüne saldırdı . İkisi savaştılar annem daha sonra elinde bıçakla odaya girdi . Vicenteyi bıçaklamak isterken adam babamı itib , anneme tokat atdı . Annem yere düştü . Babam yine ona saldırdı . Babamı boğarak öldürmek üzereydi . Bir an aklım dondu sanki . Yerden bıçağı alıb ne olursa - olsun dedim ve bıçağı ona sapladım. Bunun sayesinde babam kurtuldu ve bana sarıldı . Elime cebindeki az olsada altın verdi ve kaç gemiye bin dedi ben oyalarım kendi odasına gidib silahını almaya gitdi . Annem uyandı ve bana sarıldı . Pencereyi açtı ve kaç dedi. Babam telaşlı şekilde geldi . Vicente aniden uyandı ve “askerler" - diye bağırdı . Ben pencereden dışarı çıktım . Askerler beni görmedi . Vicente beni yakalayamadı . Dışarıdan babamın ve annemin çığlığını ve kurşun seslerini duydum . Onlar büyük ihtimalle ölmüşlerdi . Vicente ve adamları peşimden geliyordu . Ayağımda güç kalmamıştı durmak istedim ama limandaki geminin harakete geçtiğini gördüm . Limana girdim . Gemiyi gördüm ve hemen atladım . Dışarıda Senon kalmıştı. Fanuco elimden tuttu ve gemiye bindirdi . Bana bizimle mi geliyorsan paranı ver dedi .
- Yanımda para yok ama bu elmas kolye var olur mu?
- Ah siz zenginler tamam geç .
Senon çabuk gemiye atla adamlar geliyor . Senon bir bana baktı birde bize yaklaşan Vicente ve askerlerine .
Senon yerden taşlar topladı ve askerlere taş atdı ve onları oyaladı.
- Fanuco o çocuğu bekleyemem gemiyi limandan çıkarıyorum. Gemi harakete geçti .
- Senon diye bağırdım ve o an ona Vicente ateş açtı . O yere düştü . Kanlar içindeydi . Vicente gemiye yetişemedi ve arkadan bu sözleri bağırdı :
- Çocuğu öldürdüm . Seni ve bütün korsanlarıda öldürücem .
Bütün gemideki insanlar beni izliyordu . Aralarından birisi uzunboy , yakışıklı , kaslı adam artık sende korsansın . Tebrikler sendende nefret ediyorlar . Aramıza hoşgeldin . Odan sağ taraftan aşağa in 3. Kapı .
Şuan ne yapacağımı bilmiyordum . Odaya girdim çok küçüktü daha annemin , babamın ve Senonun ölümünü unutamadım . Ağlıyordum ,sanki ölücek gibiydim. Bu an içeriye birisi izinsiz girdi .
- Bu ne terbiyesizlik kapıyı çalsaydın .
- Bu benim gemim küçük hanımefendi. Sende benim bir adamımsın . Sana giysi getirdim bunları giy. Bir leydi giysisiyle gezemezsin ve yarından sende her kez gibi çalışıcaksın .
- Ne ben mi?
- Senle benden başka birisi odada var mı ? Burdada senin yardımcılarının yok . Burada mürettebatın bir üyesi olucaksın. Benim ismim kaptan - Delmar .
- Bende Aloise .
- Yarından yeni bir hayat başlıyor Aloise.
Ilk bölümün sonu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leydinin aşkı ve Korsanların savaşı
AdventureAloise genç bir leydiken . Başına bir felaket geliyor. Vicente adlı Dünyanın en iyi deniz kaptanı ile mecburen evlenmek üzere. Ondan kurtulmak için annesi ve babası kaybeden Aloise bir korsan gemisine katılır ve inanılmaz hikayesi burada başlar . A...