Eunwoo'nun ağzından:
Şu an yanımda oturan ve kalbimi hızlandıean kıza ilk aşık olduğum anı eminim hepiniz bilmek istersiniz.Şöyle başlamıştı:
2 ay önce birgün arkadaşlarımla pikniğe gidecektik bunun için bir para haneye gidip bir pasta aldım. Aslında kendim yapardım ama arkadaşımın doğum günü olduğu için pasta aldım. Pastayı almak için dükkana girdiğimde sadece 1 kişi vardı. O kadına baktığımda ilk düşündüğüm şey çok güzel olduğuydu ayrıca dükkanın sahibiyle de çok nazik konuşuyordu. Gülen yüzü, sevimli tavıtları ve nezaketi beni etkilemişti çünkü böyle insanları günlük hayatta çok görmüyorum. Gördüğümde de onların nezaketine gülümsüyordum. Bayan alacaklarını alıp çıktığında sıra bana gelmişti. Arkadaşımın pastasını alıp gittiğimde doğum gününü kutlamıştık, eğlenmiştik falan derken piknik bitmiş ve hepimiz evlerimize dağıldık. Evim denize sıfırdı ve her gece salonumun camından denizi izlerdim. Bu sefer değişiklik yapmaya karar verip sahile inmiştim. İşte o zaman sabah gördüğüm kadını yine gördüm. İlk görüşümde bende farklı bir his uyandıran kadını. Bu sefer kalbimde hızlanmıştı. Açık konuşmak gerekirse aşkın her türlüsüne inandığım için bunun saçma olduğunu düşünmemiştim ve o kadını görebilmek için her gece aynı yere gelmeye başlamıştım.
Şu an ise o kadınla konuşmak için yanına gelmiştim ve kendini tanıtmıştım. Onun konuşmasını beklerken gözlerine bakıyordum.
"Ben de Dahyun! Kim Dahyun! Ve evet ben de sizi burada sürekli görüyorum. Ayrıca evet konuşabiliriz. Yeni insanlarla tanışmayı severim!"
Gülümseyerek söylediği şeyden sonra vücudunu da bana doğru çevirdi.
Onun gülümsemesine karşılık verdiğimde öylesine bir konu aöıp konuşmaya başladım.
Sohbet koyulaştıkça daha da keyif alıyordum ve onun heyecanlı mimiklerine gülümsüyordum. Sanki birimizi uzun zamandır tanıyormuş gibi konuşuyorduk ve bu beni biraz ürkütmüştü.
Aynı okulda okumuş olduğumuzu öğrendiğimde şok olmuştum. Onu okuldayken hiç görmemiştim fakat o beni hatırlamıştı. Ben onu gittiğim pasta haneden hatırlıyordum o ise beni okuldan hatırlıyordum. Bu biraz tuhaf.
"Beni okuldan hatıtlamaman normal çünkü senin gibi okula ün salmış biri değildim. Ama sen öyleyim. En yakın arkafaşlarım bile sana aşıktı."
Elini ağzına kapatıp kıkırdadığında ben de gülümsedim.
"Sen aşık değil miydin? O zamanlar tüm kızların beni sevdiğini sanıyordum."
Kırılmış gibi konuşarak söylediğim şeyle gülümsedim ve omzuma vurdu. Acıtacak şekilde.
"Delirdin mi? Sevgilim olsun isteseydim daha önce bana çıkma teklifi etmiş ve senden daha yakışıklı olan çocukların teklifini kabul ederdim."
Meydan okurcasına kaşlarımı kaldırdığımda o da öyle yaptı.
"Sen abam çirkin mi diyorsun? Peki o zaman söyle benden yakışıklı kaç kişiden çıkma teklifi aldın?"
Bir anda gözlerini kaçırıp alt dudağını ısırmaya başladığında kahkahamı daha fazla tutamadım. Cidden çok komik görünüyordu. Eminim şu an köşeye sıkışmış hissediyordu.
Kahkahamı durdurduğumda ciddi bir ifade takındığını gördüm.
"Yalan söylemeyeceğim hiç almadım ama nereden bilebilirsin ki belki de çok yakışıklı biriyle evleneceğim."
"Peki buna inanıyor musun?"
Sorum karşısında burnunu kırıştırdı.
"Daha yeni tanıştık benim ne yapacağımı nasıl bu kadar iyi anlaya biliyorsun? Yoksa aklımı mı okuyorsun?"
İşaret parmağını yüzüme doğru uzatıp kafadıyla da bana yaklaştığında en seksi( ㅋㅋㅋㅋ) gülümsememi yüzüme yerleştirdim ve parmağını indirdim.
"Aklını okumuyorum. Sadece içimden öyle söylemek geliyor."
Bana hala şüpheyle bakarken birazcık bile etkilenmemişti.
Bir anda telefonuma bildirim geldiğinde ne olduğuna bakarken saatin 1 buçuk olduğunu gördüm. Demek o yüzden her yer bu kadar katanlık ve sessiz.
"Saat çok geç olmuş. " deyip telefonumu ona çevirdiğimde gözleri kocaman açıldı.
"Cidden bu kadar süre oturduk mu?"
Evet anlamında kafamı salladığımda ayağa kalktı ve elini alnına koydu.
"İkimizde evlerimize gitsek iyi olur. Bu arada numatanı alabilir miyim?"
Numaralarımızı birbirimize verdikten sonra beraber evlerimize doğru yürümeye başladık. Kpnuşmanın arasında nerede oturduğumuz da söylemiştik. Aramızda birkaç apartman vardı onun dışında çok uzak oturmuyorduk.
Yol boyu hiç konuşmadan yürümüş yük. Evim onun kinden daha yakındı fakat önce onu bırakmaya karar verdim çünkü başına bir şeyler gelebilirdi.
Evinin kapısına geldiğimizde bana döndü ve gülümsedi.
"Seninle konuşmak çok eğlenceliydi. İyi akşamlar Cha Eunwoo!"
"Seninle de Kim Dahyun!"
Kıkırdadı ve el sallayıp içeri girdi. Biraz daha orada kaldıktan sonra evime gittim.
Gece boyu uyumadım ve sadece onu düşündüm çünkü o gökyüzündeki yıldılar kadar unutulmaz olan hayatımdaki tek insandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
City of Stars ち °dahwoo°
FanfictionSon yudumuda içtiğim de yanımda bir ağırlık hissettim. Kimin geldiğini biliyordum bu yüzden kafamı yavaşça çevirdim ve uzun zamandır beklediğim kişiye gülümsedim. Kokusunu hafifçe içime çekerken o konuştu: "Merhaba, ben Cha Eunwoo. Sizi uzun süredir...