/Uzun bir yaz geçti... /
Ne jisung minho'yu ne minho jisung'u gördü. Bu sürede neler mi oldu? Hadi bir bakalım; Minho'nun sevgilisiyle arası bozuldu ve ayrıldılar. Jisung Minho'yu tamamen atlattı. Jisung'un arkadaşlarına gelirsek: Woojin basket takım kaptanı chan'la randevusundan sonra onunla ciddi ve uzun vadeli bir ilişkiye başladı, changbin hala felix'in peşinde (felix'in haberi bile yok) ve seungmin her zamanki seungmin ilişki istesede kimseye hiçbir adım atmıyor.Jisung:
Boş gözlerle dizimi izlerken telefonum titredi. Changbin acaba gene ne gibi bir sorunla karşı karşıyaydı. Telefonu açıp kulağıma koydum:
-JİSUNG
-he
-dostum ruhun ölmüş gibi cevap vermemelisin
-belkide ölmüştür ha
-belkide dışınıda ben öldürmeliyimdir
-neyse sadede gel changbin
-yarın okulun ilk günü...
-evet ilk günü changbin
-ve sen artık minho'yu görmek için erken gelmiyorsun okula
-evet changbin gelmiyorum
-harika o zaman benimle felix'in evine yakın olan kafede takılırsın
-sen cidden o sarı kafayı görmek için bir buçuk saat erken kalkıyorsun ve dahada önemlisi benim kalkıcağımı mı sanıyorsun?
-jisung hadi ama sana güzel bir kahvaltı ısmarlayabilirimmm
*bazenleri arkadaşlarım cidden salak olabiliyorlardı ama rezil aşk hayatlarında onlara destek olmak görevimdi*
-peki gelirim
-işte adamım yaa
-ama her yediğim ödenmiş olucak
-istersen masayı kemir onu bile öderim
-kapıyorum boş yaptın
-adam örneği adaaamOkul daha açılmamıştı ama bu çocuk şimdiden felix derdindeydi. Bu sene okula giderken gerilmeme gerek yoktu minho çoktan mezun olmuştu. Bunu bilmemein verdiği huzur ile diziye dönebilirdim. Fakat annemin içerden gelen seslenmesiyle dizim bir kez daha bölünmüş oldu. Leptobumu yatağa bırakıp mutfağa gittim. Mutfakta tam bir kargaşa hakimken annem mutfak önlüğü ile ordan oraya koşuşturuyordu. Elime bir miktar para verip git marketten biraz daha süt al dedi. Ama dememe kalmadan beni itekleyip çıkardı mutfaktan. Ahh şu kadın-
Açıkcası konu markete gitmek olunca önemsiycek durumum pek kalmamıştı pijamalarımın altına geçirdiğim siyah bilekli converselerimle sallana sallana markete gittim. Boş reyonları dolandım, kendime patates cipsi alıp süt ürünleri bölümüne geçtim. Süt rafından elime aldığım ilk sütü alıp kasaya gidicekken tarihinin geçtiğini fark ettim. Hiçbir işim rast gitmiyorduki hemen geri dönüp bir üst raftaki süte uzanırken arkamdan duyduğum
"Jisung" sesiyle irkildim. Kafamı çevirdiğimde karşılaştığım görüntü beni dahada şoke etmişti.
"Mi-minho?"////////////////
Açıkcası bu hikaye nereye gidiyo anlamıyorum sjkanskanaksn ama siz özel bölüm istediğiniz için bunu yazmaya karar verdim ne kadar kötü iyi bilmiyorum. Belki yeni bir minsung hikayesine başlarım şu karantina günlerinde canım acayip sıkılıyo. Lütfen sağlığınıza dikkat etmeyi unutmayın ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Time for the moonlight-{minsung}
FanfictionKaranlık hayatım gece gibiydi ama sen ay ışığı oldun Lee Minho...