(3)

15 0 0
                                    

Yanağımda ki sızı ve ağır  limonlu kolonyanın burnumu sızlatması ile gözlerimi araladım.Karşımda bir kaç polis memurunun endişeli ve üzgün gözyaşları ile karşılaştım.Pasif hareketlerle belimi doğrulttum ve elimi siyah uzun saçlarımdan geçirdim.
"Iyi mısın?"
Bu ses bana çok tanıdık gelmişti,kafamı sesin sahibine çevirdim ve o çatılı kaşlarla karşılaştım.
"Seni hatırlıyorum"
Arkasını dönüp,gitti.Diğer polis memurları ise biraz şaşkınlıkla onun arkasından bakıp,kısa bir süre sonra bana döndüler.
"Daha iyi mısın Mira? Konuşabilecek durumda mısın?"
"Sanırım daha iyiyim.Selim komiserle konuşmak istiyorum."
Polis memurunu takip edip Selim komiserin odasına gittik.Elimden geldiği güçlükle ayakta dik durmaya çaba sarfediyordum ve ben sadece 18 yaşımdaydım.  : (
"Mira,daha iyisindir umarım.Küçuk bir kriz geçirdin."
"Merak etmeyin bedenen gayet iyiyim.Şu konuyu bana anlatır mısınız?Nasıl böyle bir izlenime girebildiniz?"
"Bak Mira.Annenin tek varlığı ve daha da mühimi senin tek varlığın annendi.Duygusal yönden bakarsak bu imkansız görünüyor.Annenin intihar mektubunu hatırlıyor musun?"
"Evet,bana yazmıştı."
"Annenin solak olduğunu söylemiştin fakat o mektup sağ el ile yazılmış.Senin anlayacağın bir kaç delile daha ihtiyaç duyuyoruz.Araştırmaya devam edeceğiz."
Gözlerim yeniden dolmuştu.Ellerim istemsizce titriyordu.
"Kim yapar ki bunu?"
"Bizde sana bunu soracaktık.Annenin bir düşmanı,kavgalı olduğu herhangi birisi yok muydu? Dikkatini çekmiş olan herhangi birisi?"
Kafamı sallayarak "yok"  dedim.
Sıkıntılı bir nefes verdi Selim komiser.Biliyordu çünkü işi zordu.Belki de hiç bulamayacaklardı bunu anneme ve bana yapanı.Tereddütle ve öfkeyle kükredim.Lakin yine de sesim cılız çıkmıştı,hissettiklerime taraf tutulunca.
"O her kimse.Onu bulun."
"Bunun için buradayız Mira.Yalnız sen yine de düşün ve aklına ilk gelen şeyde bize haber ver olur mu? "
Kafamı yeniden salladım.Konuşmak güç geliyordu artık.Yapayalnızlıktan ziyade bir hoştum.Bir uçurumda gökyüzüne sarılmaya çalışıyordum sanki.Inanamıyordum bütün bu olup biten herşeye.Fakat bitmiş mıydı gerçekten? Ne yapacağımı hayatı nereden tutacağımı gerçekten bilmiyordum.Çok korkuyordum.
Hayatım ve kararlarım şişli bulutların arasından geçiyor ve mezar taşlarının arasında süzülüyordu.Içimdeki nefesle birlikte ciğerlerim de besleniyordu zehirli dumanla.Elimdeki sigaraya bakıp gülümsedim.Bu gülümse,sıradan bir gülümseme değildi.Sanki içimdeki cam kırıklıklarının üzerinde ki silüetimin bana göz kırptıği bir resim gibiydi.
Sigara izmaritini rastgele bir yere fırlatıp kulaklığımdaki müzikle yola devam ettim.Bir süre sonra şarkının sözleri arasında bir çıtırtı duymaya başladım.Adımlarımı durdum boş caddede.Başımı yavaşça çevirdim. Boş sokak ve kaldırım üzerinde yürüyen köpekle göz göze geldim.Korkardım köpeklerden,bir kaç hafta öncesine kadar.Hayata küsmüş köpeğe inatla el sallayıp elimle asker selamı verdim ve yeniden arkamı döndüm.Büyük ,kuvvetli bir elin ağzıma baştırıldığını hissettiğimde,gözlerim bu elin sahibini aradı.Bulamadım.Çırpınmaya,bağırmaya başladım fakat bu eller ve kollar sandığımdan daha da kuvvetliydi. Başıma aldığım ağır bir metal darbe ile ise o güçlü,ağır kollarına bedenimi yığıldığını hissettim.Bir kucakta taşındığıma emindim.Herşeyi hissediyor,kafamda canlandırıyor fakat neler olduğunu bir türlü anlayamıyordum.Gözlerimi aralamayı başardığımda ise fuzuli bir karanlık bana göz kırptı.Burnuma erkeksi bir koku yayıldı.Parfüm sıkmıştı.Kahve türünden bir koku.Kesinlikle çekiciydi.Ah yine de deli gibi kalbim atıyor ve nefesim hızlanıyordu.Korkuyordum. Dudaklarımı nefesimi serinletmek arzusuyla dilim ile ıslatıp ağzımdaki bir kaç kelimeyi dile getirdim.
"Bırak beni hemen"
"Emredersiniz küçük serçe"
Küçük serçe mı?? Bu hitabı bana sadece  annem kullanırdı.Neler oluyordu burada gerçekten?
Bedenim çok kaba bir şekilde bir koltuğa fırlatıldığında ağzımdan küçük bir inilti çıktı
"Sen kimsin koca ihtiyar?"
"Koca ihtiyar mı? " dedi alaycı bir kahkaha ses tonu ile bende aynı tonla cevap verdim "Kör olsam da şuan sağır değilim,değil mi? Kaç yaşında olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu kadar alınganlık yapmak yerine bana neden bunların sebeplerini anlatmıyorsun ha?"
Korkumu saklamak mı? Işte bu ne kadar doğruydu bilmiyorum.Kim olduğunu bilmediğim beni esir almış birine oturup kafa tutuyordum.Harika!
"Sakin ol serçe.Serçe dediğime kızmıyorsun değil mi?"
dedi yeniden cevabımı merak eder gibi.
"Annem...annem" dedim bir kaç kere.
"Sen kimsin ?"
Ayak uçlarında gezindiğini görebiliyordum.Siyah pahalı ayakkabıları parkede cirit arıyor ve etrafında dolaşıyordu.
"Ben,kötü biriyim Mira.Senin canını yakan birisi.Senden özür dilerim.Anneni aldığım için özür dilerim.Lakin annen bunu sonuna kadar haketti.Ah! Zavallı sen.Bunu hiç haketmedin.Ağlama lütfen."
dediğinde korku ve üzüntü ile ağlıyordum.Şu anda anneme bunu yapan bir katille aynı havayı soluyordum.Onunla konuşuyor,fakat onu göremiyordum.Yerimde daha sert kıpırdanıp bağırmaya başladım.
"Seni lanet şerefsiz! Kimsin sen?Ne istedin annemden koca ihtiyar? Neden yaptın bunu? Neden? Nedeenn? "
"Sakin ol,Mira.Emin ol sebepleri seni hiç ilgilendirmiyor.Annenin seni terk etmediğini sadece yaptığının bedelini ödediğini,bu ölümü hak ettiğini bil,yeter.Artık hoşçakal.Bu kadarı yeterli "
Birileri kolumu tutup beni sürüklerken ben çırpınışlarımla engel olmaya çalışıyordum." Seni öldürecem.Sana yemin ediyorum,seni bunu yaptığına çok pişman edeceğim ihtiyar pislik.Seni mahvedecem.Duydun mu beni ? Seni kendi ellerimle gömeceğim o toprağa diri diri."

***

Sertçe soğuk bir zemine atıldığımda bedenim daha çok titredi.Bedenim daha fazla dayanmıyor,etrafın karanlıklığı gözlerime siniyordu.
Şu son bir kaç hafta,sadece bir kaç hafta da hayatım elimden kayıp gitmişti ve  onun yerine sadece elimde sıkıştırılmış buz parçaları vardı.
Sıkıştırdıkça eriyor,eridikçe akıp gidiyordu avuçlarım da.Geriye ise sadece serinliği,uyuşukluğu bırakılıyordu.Annemi kaybetmiştim.Elimdeki tek buzu.
Neredeydim şimdi? Ben kimdim? Ben ne yapmalıydım?
Bu sorular kafamda sürekli dönerken ben hayatın peşinde dönüyordum.Ta ki damarlarıma karışan o intikam duygusundan önce.Herşey daha da farklıydı şimdi.İşte ben Mira Aksoy.Hayatı tek bir günde mahvolan ve darmaduman olan kız.Fırtına ile savaşmaya gidiyorum.Siz benimle mısınız benim küçük kasırgalarım?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin