"Harry Edward majesteleri"
Meleğin sesi, nefesi, kralın tenini okşamıştı adeta. Tüylerini bir bir diken etmiş ve kas katı kesilmesine neden olmuştu. İkisi de yavaşça doğrulduktan sonra çocuk göz ve alın kısmını kapattığı maskenin iplerini usulca çözüp karşısında onu izleyen kralına baktı. Pür dikkat onu izleyen mavi gözler titremesine neden olmuştu. "Teşekkürler majesteleri" saygıyla önünde eğildikten sonra gözden kaybolunca, kral ardından düşüncelerine dalmıştı. 16 yıl önce günahsız bir melekken vaftiz etmişti onu.
Harry odasına geçtiğinde sıcak bir duşa girip saçlarının kendiliğinden doğal haline geçmesi için bir süre bekledi. O sırada fazlasıyla düşüncelere daldığından duştan çıktığında hangi ara saatin gece yarısını geçtiğini anlamaya çalıştı. Uykusu gelmişti. Temiz beyaz geceliklerini üzerine geçirirken aniden açılan kapı sesiyle oraya dönmesi bir oldu. Aldığı nefesi ne yazık ki geri verememiş, boğazının ortasında çakılı kalmıştı.
"M-majesteleri"
"Harold," ismini söylerken ilk defa bu kadar yumuşak tonda konuştuğunu duymuştu. Ve ismini söyleyiş tarzı da hoşuna gitmişti. Kral adımları yavaşça üzerine doğru ilerlettiğinde arkasında duran duvarla sırtını iyice bütünleştirmek zorunda kaldı. Eli teniyle buluştuğunda, gözlerini kapatmıştı ve yıllar sonra ilk defa, kendini onun dokunuşuna odaklamıştı. Tamamen. Titrek nefesini dudaklarının arasından çıkmasına izin vermesiyle dudaklarında yumuşak bir baskı hissetti. Ve aynı baskı birden belinde belirdi. Kralın güzel elleri, çocuğun ince belini rahatlıkla kavrayarak kendisine çekmeyi başarmıştı. Çocuk karşı koyamadan yumuşak öpücüğüne karşılık verdi. Tanrı en sonunda çocuğun dileklerini bir bir yerine getiriyordu. Kral uzun öpücüklerden sonra dudaklarını boynuna indirdi. Bundan zevk almasına rağmen, çocuk işin boyutunu ve onu durdurmaktan başka bir seçeneği olmadığını anladı. Kral reddedildiğinde çocuğa kızgınca baktı.
"O-olmaz efendim" dedi başını eğerek.
"Neden? Seni istiyorum. İlk defa bir erkeği böylesine çok istiyorum. Harold inan bana çok güzelsin"
Harry duydukları karşısında yutkunmuştu. "Ben bunu yapamam. Kendimi bildim bileli etrafımdaydınız. Sizin sayenizde büyüdüm. Zamanla size olan hayranlığım aşka dönüştü. Ve aşkım sizin sadece fahişeniz veya metresiniz olmayı hak etmeyecek kadar büyük ve güçlü. Majesteleri" gözlerine bakmak için yavaşça başına kaldırdığında kralın gözlerindeki kızgınlığını anlamıştı. Bu yüzden başını tekrar eğdi.
"Harold."
"Biliyorum kralsınız. Ama aynı zamanda da evlisiniz. Bu kilise kurallarına da uygun değil. Üstelik karınız h-hamile. Bunun sorumluluğunu üstüme alamam"
Louis kızgınmış gibi görünse de onun zekasına hayran kalmıştı. Kendisini reddetmesinden dolayı sinirlenmiş olsa bile bu saf bir öfkeydi. İçinde masumluğu da barındırıyordu. "Aklında ki ne?" Dedi önceki tavrının aksine sert bir ses tonuyla.
"Eğer siz beni sadece elde edebilmek, birlikte olabilmek veya gönül eğlendirmek için bunu yapmıyor iseniz bir şekilde yolunu bulabileceğinizi düşünüyorum"
"Ya saydıkların için buradaysam?"
"O-o zaman bunları hiç yaşamamış sayarım. Hayatıma eskisi gibi devam etmek zorunda kalırım. Sizin beni asla göremediğiniz dünyama geri dönerim" çocuk verdiği cevapla kralı etkilemeyi başarmıştı.
Harry zoru oynadığının farkındaydı ama ağırdan satmak zorundaydı. Eğer kolayca teklifini kabul ederse, istediğini, Louis'yi elde edemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darling, your looks can kill (daddykink!larry)
FanfictionLouis ne kadar asil bir kral olursa olsun, bir hizmetçinin çocuğuna aşık olmaya mahkumdu (Au, daddy!kink , feminen!harry , olmazsa olmazımız smutlar)