the long dark | SEVENTEEN

◇TLD◇ final

Not: Bölümde yüzme bilmeyen üyeleri balina gibi yüzdürmüş bilenleri kurbanlık koyun gibi debelendirmiş olabilirim.

Diğer Not: Kanada'da olmalarına rağmen dili önemsemeden yazdım. Görmezden gelin

Hehe

16.41

◇Tuzla buz olmuş bir denizin kıyısında, birbirine sahiplik yapıp buz olan kara tutunan el kendini kıyıya çekti.

◇Bedeni bir traktörün motoruymuş gibi şiddetle titriyordu.

◇Önce etrafına bakındı derin nefes verip almalarıyla.

◇Ona yaklaşan dört bacaklı ürkekçe adım atıyorken tir tir titreyen elini kaldırdı ona doğru. Parmakları arasından baktı kısık gözleriyle geyiğe.

◇Bedenindeki sular damla damla akıyorken kara denizde bir hareketlilik oldu.

◇Denizin üstünde buz parçaları arasından bir beden son kez kulaç atıp Jun'un yanına, karaya-karlarla ne kadar kara oluyorsa- çıkmıştı.

◇Jun geyiğin koşarak uzaklaştığını gördüğünde yanınfaki bedene yaklaştı.

◇Bedenin üstünden ona bakarken yüzündeki su bedenin montuna damlıyordu.

◇"Josh hyung?"

◇Jun, bedenin kimin olduğunu kesinleştirmek için dürtükleyip ismini söyledi.

◇Joshua'nın bedeni aynı Jun gibi titriyorken ona baktı. Gözlerini zorla açık tutuyordu.

◇"İ-iyi misin?" Joshua diline kadar titriyor olduğunun şimdi farkına varmıştı.

◇"Donuyorum."

◇"Ne te-tesadüf, ben d-de."

◇İkili birbirlerine deli gibi bakıp kekeleyerek güldüğünde akıllarını kaybettiklerinin farkında değillerdi.

◇"Diğerlerini nasıl bulacağız?" dedi Jun yerdeki hyungunun sırtını kolu yardımıyla kardan ayırırken.

◇"Önce ateş yakalım, yoksa ölümüzü bile bulamazlar."

◇"T-tamam hyung."

◇Jun hyungunun açık sözlülüğü karşısında hayrete düşmüş gibiydi.