[It's better to burn out than to fade away 🥀]
Kendimi düşünmekten alamıyorum. Bir gün yok olursam geride bulunan bedenler için ne ifade ederdim. Büyük bir ihtimal kısa süre içinde unutulmuş olacağım. Hoş istediğim bu. Hiç olmamış gibi sonlanmak.
Fakat içimdeki burukluk duygusuna engel olamıyorum. Bazen, bazen değerli birisiymiş gibi hissetmek istiyorum. Tuhaf bunu hak etmiyorum ama elimde değil. Hayat denilen yarışa ayak uydurmayı başaramıyorum. Daha ilk parkurda elendim. Ve bunun acı kaybını her nefes alışımda hissediyorum. Hiçbir zaman gerçek anlamda kimseyi suçlamadım. Her ne yaşadıysam bunu hak etmişimdir. Çünkü insan denilen varlık her zaman olması gereken konumdadır. Bir adım ilerisi veya gerisi yoktur. Alışa gelmiş bir hayatım olduğunu söylemek mümkün değil. Sanırım kişiliğimin dengesizliği ve zihnimdeki çelişkilerden dolayı. Her an ne olacağı, ne diyeceğim veya ne yapacağım bilinmiyor. Samimiyetle söylüyorum bazen bende yaptığım şeylere anlam veremiyorum. Gülünç bir durum.
Dışarıdan görünüşümü sürekli olmasa da soruyorum. Nasıl bir profil çizdiğim önemli benim için. Genelde sessiz bir insan olduğumu söylüyorlar. Utangaç bir karaktere sahip olduğumu... Hiç kimse gerçeğin farkında değil. Tabi bu "gerçek" kavramı da kişiden kişiye değişir. Sen konuşmak için kelimeler sarf ederken karşındaki kelimelerini ağzında mezarlığa dönüştürmüşse ne yapabilirsin ki. Sanırım sadece sana dinlemek düşüyor. Geçmişe dönüp baktığımda, anıları yokladığımda sürekli olarak insanlardan uzaklaşma gibi bir eğilimim olduğunu görüyorum. Şaşırtıcı değil. Biliyorum insanlardan olabildiğince uzak durmak gerekiyor. Çünkü onlara ayak uydurmak benim için zordu. Ama her şeye rağmen onları dinlemek istiyorum. Eğer hayatımı yüzdelik bir dilimde göstermem gerekseydi büyük bir ihtimalle %65 dinleyici olduğum ortaya çıkardı.
Aşk, sevgi, sadakat, mutluluk, huzur kavramlarına hiçbir zaman inanmadım. Görmediğim ve hissetmediğim ucuz insan saçmalıklarıydı. Evrende bir düzen vardı. Baştan sona.. Ama ben bunu insanlarda göremiyordum.
Bir şeyleri fazla kurcalamayı sevmiyorum ama düşüncelerim bazen beni haklı çıkarıyor. Çoğu zaman bu haklılıklar üzücü oluyor. Zihnimde geçen kelimeler veya anlam bulamadığım simalar bir kaç gün sonra karşıma çıkıyor. Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Sanırım zihnimin bana oynadığı oyunlardan yalnızca biri. Fakat endişe edecek bir şey yok. Her şey gelip geçiciydi.[ Doğrusunu isterseniz tam anlamıyla bir kitap değil. Sadece düşüncelerimi fısıldamak istiyorum buraya. Büyük ihtimalle sıkıcı bulacaksınız ama bu umrumda olmaz çünkü bende sıkıcı birisiyim. Size önerebileceğim tek şey müzik eşliğinde okumak. Teşekkürler.. ]
Rain.....