basket sahasının yanındaki bahçede bekleyen arkadaş grubuna doğru ilerledi irem.
"hadi gidelim, çok soğuk."
idil başını ona çevirmeden önce telefonundan saate baktı.
"serhanlar seninle gelmedi mi?"
biraz duraksadıktan sonra kaşlarını çattı hafifçe.
"serhanlar?"
berk başını telefonundan kaldırmadan konuştu.
"gece kulubü planıma sulandılar."
güldü kardelen.
"planı serhan yaptı bu arada."
irem derin bir nefes verdi sonunda.
"çok açıklayıcı oldu sağ olun."
ece hiç bir şey anlatamayan arkadaşlarına öfleyip açıkladı.
"karşı takımdan bir çocuk serhanları gece kulubüne davet etmiş, serhan da bizi davet etti. onları bekliyoruz."
ayşegül de karşıdan gelen grubu görünce ayağa kalktı oturduğu kaldırımdan.
"geldiler. sonunda. ölüyorum."
kardelen onun titreyen dişlerini fark edince elini mikrofon gibi yapıp uzattı ayşegül'e doğru.
"üşüyor musunuz beyfendi?"
"yıooğ zıcah.."
ikisi aynanda gülse de gece vakti olduğu için gerçekten çok soğuktu ve her an ölebilirlerdi. şaka. ama ihtimal vardı.
irem başında dönüp duran "karşı takımdaki çocuk, 11 numara, eren" kavramları yüzünden daha gece kulubüne ayak basmasına gerek kalmadan sarhoş olabilirdi. gereksiz etkilenmişti anlaşılan.
çocukların bazılarının yanında diğer izleyici kızlar da katılmıştı.
bir erkeğin diğerinin omzuna kolunu attığını gören ece olduğu yerde mırıldandı.
"çok şirinler."
berk bakışlarını takip etti.
"gayler mi?"
hmhm yaparak onayladı onu.
"bari onları katma listeme ece."
anlamadığı için berk'e baktı.
"ne?"
"senden hoşlanamayacak insanları bile bana karşı kıskandırma diyorum."
"ya ama berk.."
"ne var?"
bir ses ece yerine konuşup tartışmalarını böldü.
"ben erkeğim."
kızlar gülerken yanlarına gelen gruptan duyduğu sese döndü irem.
şakasına gülmüştü ama eren'i görünce daha çok büyümüştü gülüşü. tam salaktı bu çocuk.
berk sert bakışlarını eren'e çevirdi aniden.
eren de sırıtmamaya çalışarak gözlerini kaçırdı.
"taksi çağırdık. kulübe ait oldukları için para ödemenize gerek yok. her şeyi Kaan düşündü, ona teşekkür edin."
onların takım başkanına ufak bir alkış ve teşekkürler iletilirken serhan irem'e eğildi hafifçe.
"kulübün sahibi babası sanırım."
irem ilgilenmese de anlamsız bir mırıltı çıkardı gözlerini eren'den ayırmadan. teklifi o yapmadığı için üzülüyordu ama en azından beraber dışarda takılacaklardı.
