'Bir varmış bir yokmuş,Bir zamanlar Renkli gömlekli bir çocuk ve kıvırcık saçlı bir kız yaşarmış' diye girdi Nazlı ve bebeğinin yüzünü okşadı.
'Aynı mahallede yan yana büyümüşler,oyunlar oynamışlar,okula gitmişler,birlikte salçalı ekmek yemişler. Gel zaman git zaman birbirlerine deli divane aşık olmuşlar ama ne kabullenebilmeleri ne de birbirlerine itiraf edebilmeleri kolay olmuş çünkü arada devler ve cadılar varmış' dedi Ergun
Ortalarında uykulu gözlerle anne babasını dinleyen minik Sevda'ya bakarak.Yataklarında uzanmış kızlarını sevda masallarını anlatarak uyutup büyütüyorlarmış Nazlı ve Ergun,Sevda'nın en sevdiği masalın bu olduğu kıkırdamalarından belliymiş.Hikayeyi kızlarına mı yoksa kendilerine mi anlatıp mest oldukları belli olmayan kumrularsa sürekli gururla ve aşkla birbirlerine bakıyorlarmış
Nazlı:Cadılar ve devler kim Ergun ?
Ergun:E engeller ve dikenler vardı yolumuzda haksız mıyım aşkım ?
Nazlı:E diken ve engel tamam ama cadı kim mesela,annem mi ?
Ergun: Estağfurullah olur mu nazlıcan mesela devlerden biri abin tabii ki ama cadı ve diğer deve girmiyorum
güya sevdanın duyamayacağı bir şekilde ağzını sarı çiyan ve dümbüllü dev diye oynattı nazlı helgayı hatırlayınca bir sinir geldi ama ergunun bu haline güldü.
Ergun:Neyse dikenli sarmaşıklar,cadı ve devler kıvırcık saçlı kızla renkli gömlekli çocuğun kavuşmasına engel olmak istemişler.
Nazlı:Ama onlar birbirlerine öylesine sevdalılarmış ki önce yerden gökyüzüne kadar olan mesafeleri,dikenli sarmaşıkları sonra da 'cadılarla devleri' aşmışlar.Tabii kolay olmamış bazen yarı yolda düşmüşler bazen hep tekrar yola çıkmaları gerekmiş.Onlarca farklı yol ayrımından dönmüşler.
Ergun:Ama yine de pes etmemişler.Ne zaman umutsuzluğa kapılsalar aşkları onlara güç vermiş.Kalpleri birbirini çağırıp durmuş.Daha sonra bu renkli gömlekli beyaz atlı prensimiz yıllarca uzaktan baktığı prensesin şatosuna b sefer onu almaya gelmiş.Demiş ki kıvırcık saçlı,bukle zengini güzeller güzeli prensesim sal saçlarını da ona Tutunup geleyim yanına tabii kokusundan mest olmazsam.Tabii biraz rapunzele biraz fasulye sırığı hikayesine benzese de onların hikayesi eşsizmiş.
Nazlı:Kız salmış saçlarınj,sonsuz bir şekilde güvenmiş prensse ve o yanına gelince tüm dünyayı karşılarına alıp evlenmişler.Bir de minik bir prensesleri,aşklarının meyvesi olmuş ve büyük sevdalarının uğruna kızlarına Sevda adını vermiş.
Ergunla nazlı huzurla uyuyan kızlarının başına bir öpücük kondurup birbirlerine aşkla gülümsediler
Nazlı yavaşça Sevda'yı alıp yatağına götürdü.Ergun'da sıcak bir banyo yapmak istemiştti ama musluk patladı.
Ergun:Nazzzlıııı
Nazlı içreiden geldi ve her tarafı ıslak görünce şok oldu.
Nazlı:Ergun buranın hali ne ? Hemen tesisatçı çağırmamız lazım !
Ergun:Bu saatte tesisatçıyı nereden bulalım karıcığım hem su basar iyice .Sen şu havluyla bastırmaya devam et ben alet çantamı alıp geliyorum.
Nazlı:Ergun emin misin ?
Ergun:Tabii ki eminim nazlıcanım ergun plağın yapamadığı musluk henüz patlamamıştır.
'Hadi çabuk !'
Ergun koşarak gidip çantasını alıp işe koyulmuştu.Ergun uğraştıkça Nazlı'nın umudu azalıyordu.
Nazlı:Erguncuğum bu şekilde tüm apartmanı su basacak,inat etme hüseyin abiyi çağırsan daha kısa sürede biterdi.
Ergun:Ama ben yapabilirim !
Ergun bir vidayı daha sıkmıştı ki bir su çıkışı daha oldu
Nazlı:Emnim yapabilirsin erguncuğum ama musluk eski olduğundan falan tutmuyor işte ustasına bırakalım.Sonra yemeği de annenlerde yeriz.Özlediler sevdayı da hadi birtanem.Hadi aşkım kabul et.
Ergun görevlinin oğlundan tesisatçıyı çağırmasını rica etti.Adam geldiğinde hemen işe koyuldu.
Tesisatçı:Oooo savaş mı çıktı burada
Ergun:Ben yapmayı denedim de usta
Nazlı:Çok da güzel yapıyordu ama aletler biraz paslıymış :D
Nazlı'nın onu koruması Ergun'un hoşuna gitmişti ona sarıldı.Nazlı'nın yüzü biraz asılmıştı
Ergun:Ne oldu nazlıcığım
Nazlı:Mahvoldu banyom..
Ergun:Üzülme sevgilim birlikte temizleriz.Hatta ben temizlerim.Hem yeni paspaslar yeni ne istersen alırız
Nazlı:sahiden mii ?
Ergun:Sahi tabii.Ben ustaya parasını vereyim annemlere gidelim hadi.
Ergun:Usta al bakalım helalleşelim.
Nazlı yeni yeni uyanan kızının odasına girdi
Nazlı:oyy benim minik kelebeğim uyandın mı annecim
kızını kucağına aldı ve onu giydirmeye başladı. 'Babannelere yemeğe gideceğiz fındık kurdu'
Ergun kapı eşiğinden seslendi 'Hey fındık kurdu benim lafım kelebeğim senin :) '
Ergun kızını ve karısını öptükten sonra Sevda babasının ıslak saçına dokundu.Nazlı'da kocasına bakıp güldü
Nazlı:Ergun hadi şu ıslak kıyafetleri çıkar da gidelim acıktık aşkım.
Ergun:Sana nasıl sırılsıklam aşık olduğumu görüyorsun değil mi ? ;)
Nazlı sırıttı.'Şapşal ya'
Haticelere doğru yürüyorlardı.Ergun3un titrediğini fark eden Nazlı ona daha çok sokuldu ki ısınsın 'Aşkım bari saçını da kurutsaydın dondun.Hasta olacaksın'
Ergun:E acıkmıştın bekletmek istemedim.
Nazlı:Aşkolsun ama ya..
Haticelere geldiklerinde Hatice Ergun'u ıslak görünce şaşırdı
Hatice:Aaa oğlum yağmur mu yağıyor.Ama tek sen ıslaksın Sevdayla nazlı kuru
Ergun:Yok anneciğim bizim musluk patladı da üzerime.
Hasan:Beni niye çağırmadınız ben çok iyi musluk tamir ederim bilirsin.
Hatice:Evet hasan sanırım Nazlı kızımız da bu Sarı yeteneğiyle tanışmış :D
Nazlı ve Hatice güldükten sonra Hasan direkt torununu aldı Ergun'un kucağından
'Oy oy dedesinin minik kuzusu geldiii'
Yasemin:Biriniz fındık kurdu,biriniz kelebek,biriniz kuzu,halam yavru kuş Ya yeğenimi bir ben insan gibi seviyorum değil mi sevdacan
Hatice:Ergun en sevdiğin sarmalardan yaptım
Ergun:Ne diyorsun ! Annelerin een güzeliii
Sonra gözü nazlı'ya kaydı 'Yani dünyanın en güzel 2 annesinden biri..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarkılar Yarım Kalmamalı <3
FanficSitcomda bile harcanan tarafta olmayı nasıl başarıyorum bilmiyorum ama...Nazlı ve Ergun'un aşk hikayesi o kadar güzeldi, o kadar güçlüydü ki mucizeler yaratıyordu.Modern zaman Leyla ve Mecnun'u ve efsane bir dizi çiftiydi.Gereksiz uzatılan,bitip baş...