Millie'den:
(1 ay sonrası)
Finn o günden sonra benimle nedensiz bir şekilde konuşmayı bırakmıştı ve ben ise bu konuda ona oldukça dargındım. Beni gördüğü yerde selam vermemesi yetmezmiş gibi bakışları artık buz gibiydi ve içinde bana karşı hiçbir duygu olmadığa emindim. Fakat sorun her ne ise bu kadar katı davranmaktansa bana söylemesi gereken bir şeydi. Okulun bitiş zili çalıp,çantamı toplarken bile onu düşünüyorum,harika!,oysa o beni k*çına bile takmazken!!
Bir hışımla çantamın fermuarını çekerken Noah'ın 'yavaş ya Mills' dediğini duyabiliyorum fakat son günlerde Finn beni sinir ediyor.
Öğretmen "iyi akşamlar çocuklar." Diyerek çıktığı zaman askılıktan montumu almak üzereyken elim,bir anda daha yumuşak bir şeye çarpıyor. Bu Finn (?)
"Finn ne yapıyorsun?" Diyemeden elimden tutarak beni en arka sıraya çekiyor ve sessiz olmam için bir işarette bulunarak bana iyice sokuluyor ve sonra sınıfa boğuk sesli iki kişi giriyor.
"Bundan emin olun lütfen bayım,Jack çok iyi bir çocuk ve ders notları da hiç fena değil." Diyor sesi tanıdık gelen,bir dakika bu okul müdürü!
"Evet eminim,Jack'i başka bir okula transfer etmek en doğrusu." Diyor diğeri.
"Ama Jack burada mutlu. Arkadaşları var ve Finn Wolfhard ile yakınlar." Diyor okul müdürü.
"Beni endişelendiren de bu. Finn'e sihirbaz denmesinin bir sebebi var. Onunla arkadaş olmasını doğru bulmuyorum ve kız peşinde koşması gibi bir seçenek aklında bulunmamalı."
"Yani siz,kararınızdan eminsiniz?" Diyor tekrar okul müdürü.
"Evet." Diyor Jack'in babası.
"Anladım yine de fikrinizi değiştirirseniz..."
"Sizi haberdar ederim." Diyor Jack'in babası.
Ve arka sıralara yaklaştıkları zaman Finn ile birbirlerimize iyice sokuluyoruz,sırtımın altında onun kalp atışlarını hissediyorum.
" Peki size artık iyi akşamlar dilerim. Buyrun size eşlik edeyim." Dedikten sonra sınıf kapısından çıkarak gözden kayboluyorlar.
"Finn duydu-" Demek üzereyken benim üstümde gezen bakışları dikkatimi çekiyor. Kalbi daha da hızlanıyor. Birbirimizden biraz ayrılırken elleri saçlarıma iniyor ve aramızdaki mesafe giderek azalıyor. Dudaklarını,dudaklarımın üstünde hissederken birden irkiliyorum.
"Finn,ne..ne yapıyorsun?" Diyorum son anda.
Hemen öksürüyor ve gözlerini kaçırıyor.
"Böyle bir şey ol-olmadı sayalım. Özür dilerim." Diyor eski soğukluğu geri dönerek.
"Finn,bir aydır neden böylesin?" Diyorum cesaretimi toplayarak.
"Nasıl?"
"Soğuk,ilgisiz ve tuhaf." Diyorum.
"Soğuk,ilgisiz mi?,Mills olayı çok yanlış anlamışsın. Biz sevgili değiliz ve sana ilgi göstermem için daha yakın olmamız gerek. Ama değiliz." Diyor.
"Az önce beni öpen kişi mi bunları söylüyor Bay Wolfhard!"
Ve bu sefer doğrudan gözlerime bakıyor.
"Karşılık veren de sendin Bayan Brown." Diyor. Ve çapkın bir sırıtış takınıyor. Ve sonra ciddileşiyor.
"Özür dilerim,sadece senin için iyi değilim. Benden daha iyisi seni hak ediyor. Seni öpmemin bir sebebi vardı. Bana aşık olup olmadığını anlamak istedim. Doğrusu tam olarak değilsin. O yüzden karşına çıkacak daha iyisini bekle. Beni değil." Dedi,derinlerde bir yerde ciddi bir acı hissettim.
"Ya sen ne hissettin?" Dedim,Kalbimi kırmıştı.
"Sana bir kez daha düştüm,ama buna hakkım yok. O yüzden senden uzak duracağım. Arkadaşlığın için teşekkür ederim Mills." Dedi.
O an ne kadar zor olsa da güçlü durmayı başardım.
"Doğru bir karar verdin. Artık bu saçma işe bir son vermeliydik. Artık kim olduğunun daha da farkındayım." Dedim ve daha da uzatmadan çantamı alarak sınıftan çıktım, eve kadar koştum ve hemen odama girdim.
Bu gün en çok kalbim kırılmıştı çünkü onun için diğerlerinden farklı değildim...
***BÖLÜM SONU***
ÜZGÜNÜM BİRAZ ÜZÜCÜ BİR BÖLÜM OLDU,AH MİLLS AĞLAMA BARIŞIRSINIZ. BARIŞTIRACAĞIM HEHE
YAZAR DİĞER KİTAPLAR İLE İLGİLENMEYE GİDER BYE.
SEVİLİYORSUNUZ!!♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİHİRBAZ/FİLLİE
Fanfiction"Belki de aşk karşıma hiç çıkmayacak bir şeydir?" Diyordum kendime,saçma ve fazla duygusal romanları okudukça. Sonuçta en değer verdiklerimiz bile bizim canımızı yakabiliyordu ve bir insana,bu kadar delicesine bağlanabilmek fazla romansı bir şey diy...
