Hadise'nin anlatımından Kulağıma gelen sesten aniden uyanmak zorunda kaldım. Sanki bir bomba patlamıştı. Kapının sertçe çarpılmasından nefret ederim. Evde bir tek Murat olduğu için onun yaptığını anlıyorum. Sonra araba sesi duydum. Koşarak pencereye doğru ilerledim. Murat gidiyordu. Hadise: En iyisi bu Hadise...onun için de senin için de. Aşağıya indim, mutfakta masanın üstünde hazır kahvaltı vardı ve bir not. Bu manzara yüzümde bir tebessüme olay olmuştu. Notu elime aldım ve hızlı bir şekilde okudum.
"Ne sevdiğini bilmediğim için her şeyden biraz yaptım. Benim işim var gitmem lazım. Unutma öğlen o ses toplantısı var. {......} restoranında olacak. Murat"
Hadise: Bunu paylaşmazsam içim rahat etmez.
(Telefonundan Instagram'a girip kamerayı açtı ve kahvaltıyı çekti. Yanına da "Good morning my ❤'s" yazdı ve paylaştı. Ve sonunda kahvaltı etmeye başladı. Bitirdikten sonra etrafı topladı ve banyo ya gidip, rutin işlerini yaptı.)
Hadise'nin anlatımından Banyodan çıkar çıkmaz telefonumun sesi ile irkildim. Hızlı adımlar ile yatağın üstünden telefonu alıp, bilinmeyen numarayı açtım.
Hadise: Alo? X: Naber güzellik? Hadise: Pardon çıkaramadım. Kimsiniz? X: A-a gerçekten mi? Hadise: Tanıdık sesiniz de... X: Ip ucu vereyim. 5 yıl önce...doğum günün...ilkin olan erkek...
(O onda Hadise'nin gözünün önüne yaşadıkları gelir. Bağırışı, gözyaşları, çaresizliği...gözleri dolar ve titreyen sesi ile konuşmaya devam eder.)
Hadise: Bir daha beni aramaya kalkışırsan... Orkun: Ne yaparsın? Sevgiline mi şikayet edersin? Hadise: Seni doğduğuna pişman ederim. Orkun: Ha yani doğru? Sevgilin var ha? Hadise: Sana hesap vermek zorunda değilim. Cehenneme kadar yolun var. Orkun: Dur dur...Hadise Murat'ın hayatı ne kadar önemli acaba? Hadise: Ne saçmalıyorsun be? Orkun: Şimdi konum atacağım yere gel. Hadise: Şimdi telefonu tiksindiğim suratına kapatıyorum.
(Tam kapatacakken "Murat ölür." duyuyorum...bu iki söz'ün bedenimin korkuyla dolduğuna sebep olduğunu hiss ediyorum.)
Hadise: Bana bak eğer sevdiklerime zarar verirsen, yemin ederim yarım bıraktığım işimi tamamlarım. Seni gebertirim. Orkun: Onu biliyoruz canım. Attığım konuma gel. Gelmezsen akşama kötü haber duyacaksın. Hadi bye.
(Sinirlenince telefonu nasıl duvara fırlattığımı bile anlamadım. "Allah kahretsin" diye diye odada bin bir tur atmış olmam psikolojimin bozulduğunun anlamına geliyordu. Mesaj sesi ile telefonu yerden aldım. Camın kırıldığını görmemle ağzımdan istemsizce küfür çıkıyor. Saçımı kurutup üstüme hızlıca seçtiğim eşyaları giyip çıkıyorum.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
