17: kiss me

1.8K 156 49
                                    

Soomin, şaşkınlıkla gözlerini çocuğun üstünde tutuyordu. Kalp atışları düzensizdi, nefes nefese kalmıştı. "Beni neden öptün sen?" Öpmeseydi belki daha sinirli olabilirdi ama şu an heyecan duygusu ön plandaydı. "Çünkü seni seviyorum." Soomin'in dudaklarında alaycı bir gülüş oluştu. Oturduğu yerden kalkıp üzerindeki yeşil kazağı düzeltti ve bir şey söylemeden odadan çıktı. Jisung ise hâlâ neyin yanlış olduğunu çözmeye çalışıyordu. Birdenbire bu kadar sinirlenmiş olamazdı. Ne düşünüyordu bilmek istiyordu, yoksa kendisi de huzursuz olacaktı. Hızlı adımlarla Soomin'e yetişen Jisung, kızın kolundan tutup kendine çevirdi. "Eğer bana neden sinirli olduğunu söylemezsen nasıl sana yardımcı olabilirim güzelim? Lütfen böyle yapma bana." Jisung'un sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Soomin öpücüğün etkisiyle birlikte titriyordu. "Bir şey olmasına gerek mi var? Neden benim yanımdasın? Çok sevdiğin Bora'ya gidip sarılabilirsin, öpebilirsin. Hatta beni tamamen hayatından çıkart. Çünkü ben seni onun kadar sevemem, seni o kadar seviyor ki adının baş harfini bile dövme yaptırmış."
Jisung şaşkınlıkla kızın yüzüne baktı. Soomin kolunu ondan kurtarıp arkasına döndü, gözyaşlarını silmek için. Jisung gülümsedi, onu kıskanmıştı. Ve bu yüzden sinirleniyordu. Kollarını kızın bedenine doladı ve başının üstünü öptü. Soomin'in içi titremişti. "Şu konuya açıklık getireyim. Bora benim arkadaşım ve o gördüğüm dövmenin benim ismimle bir ilgisi kesinlikle yok. O daha çok küçükken, kız kardeşini kaybetti. Onun adı Jieun'dı." Soomin gözlerini kapattı ve dışarıya nefesini verdi. "O gün attığım mesajları da mı görmedin aptal?" Jisung ne demek istediğini anlamamıştı. "Hayır, görmedim." Soomin onun kollarının arasından çıkıp koltuğun üstündeki telefonunu aldı. Daha sonra da mesajları açıp telefonu onu uzattı. Jisung telefonu alıp mesajları okudu. Eli cebine gitti ve kendi telefonunu çıkardı. O güne ait mesajlara ulaşamıyordu. O mesajlardan eser yoktu. Jisung kendi telefonunu kıza gösterdi. "Bende o mesajlar yok. Bu nasıl olabilir ki?" Soomin şaşkındı. Jisung ise şu an sadece sevdiği kızla ilgilenmek istiyordu, bu olayı uzatmak istemiyordu çünkü. Koltuğa oturdu ve kızıda kendiyle birlikte çekmişti. "Neden sende gözük-" Jisung parmağını kızın dudağına bastırdı. İşte şimdi Soomin kıpkırmızı olmuştu. Öpüştükleri gerçeğiyle anca yüzleşiyor gibiydi. Jisung elini ordan çekti. Bu sefer saçlarını okşuyordu. Soomin onun kollarındaydı. Daha ne isteyebilirdi ki? "Bana o kırmızı suratla bakmaya devam edersen seni bir daha öpmekten çekinmeyeceğim Soomin." Elini saçlarından çektikten sonra kızın yanağını okşamaya başladı. "Çok tatlısın ve ben seni şu an yemek istiyorum. Uzun zamandır seni kollarımın arasında görmek istiyordum, seni öpebilmek istiyordum. Hayallerim gerçekleşti sanırım." Soomin gözlerini kaçırdı. Kalbi deli gibi atıyordu, ne yapacağını bilmez bir haldeydi. "Gözlerimin içine bak lütfen. Seni ne kadar sevdiğimi gör, seni uzun zamandır beklediğimi gör Soomin. Senin için her şeyi yapabileceğimi anla. Benim için sadece sen varsın. Sadece seni yanımda istiyorum." Soomin'in dudaklarının kenarları kıvrıldı. Ve bu sefer kız oğlanı öpmüştü.








YAZARKEN DELİRDİM SİZ DE DELİRİN ÖPTÜM BB;)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YAZARKEN DELİRDİM SİZ DE DELİRİN ÖPTÜM BB;)

photograph || han jisungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin