Jimin kendini eve atar atmaz ağlayarak duşa girmişti onu rahatlatcak tek şeyin bu olduğunu düşünüyordu o kadar kötü hissediyordu ki hayatının hiçbir döneminde bu tarz hisler ile karşı karşıya kalmamıştı yaşadıkları günden güne daha ağır geliyor kaldıramayacağı bir hal alıyordu nefes almakta zorlanıyordu oysa konuşsa, anlatsa rahatlayacağına emindi ama yapamıyor konuşamıyordu.
Beyninde yankılanan Jungkook'un sözleri mantıklı düşünmesini engeliyor ona derin bir acı veriyordu gerçeklik ve hayal dünyası da kapana kısılmış bir şekilde düşünceleri ile mücadele etmeye çalışıyordu.
'Her şeyi hatırlıyorum.'
'Amacin neydi Jimin? Çok mu hoşuna gitti o gece!! Altıma yatmayı bu kadar çok mu istiyordun? Yoksa hepsi senin bir planın mıydı beni sarhoş edip altıma mı yatın sanırım sonra şey dedin zaten hatırlamıyor ben kullanrım bunu'
Hıçkırarak ağlamaya devam eden Jimin duştan çıktığında üstünü giymeye bile hali yoktu üzerindeki bornoza sıkıca sarılıp yatağın içine girdi ağlamaya devam etti.
*Flashback*
'Jungkook dur lütfen yalvarırım bir dinle!'
'Jungkook gitme lütfen dur!'
'Jungkook gitme!'
Jimin çığlıklar içerisinde ağlayarak Jungkook'un onu sarmasıyla uyanınca bir an herşeyin gerçek olduğunu düşündü hızla Jungkook'un boynuna sarılıp gitmemesi için yalvarırken ne olduğunu anlamayan Jungkook korkuyla Jimin'in sarılmasına karşılık verdi bir eli sırtını okşarken diğer eli onu sakinleştirmek için ensesinde ki saçlar ile oynuyordu.
"Sakin ol Jimin-ssii sadece bir kabustu"
Jimin hızla Jungkook'dan ayrıldığın da hala ağlamaya devam ediyordu.
Jungkook onun yüzündeki anlamsız ifadeye baka kaldı bir adım ona yaklaşıp elini uzattığın da Jimin ağlayarak konuştu.
"Dokunma bana"
"Jimin-ssi neyin var? Ne gördün?"
Jungkook konuşmaya devam ederken üzerine gitmeye devam etti ama her adımında Jimin ellerini yaklaşmasın diye öne uzattıp onu kendinden uzaklaştırıyordu.
Jimin hıçkırıkları arasından bağırdı.
"Gelme Jungkook dokunma bana!"
Jungkook onu dinlemeyip hızla kolundan tutup kendine çekti sıkı sıkı beline sarıldığın da Jimin ona sarılan kolların arasından çıkmaya çalıştı Jungkook'un dudaklarından kısa bir mırıltı döküldü.
"Şşh geçti, geçti güzelim."
Jimin ağlamaya devam ederken kısa bir süre sakinleşmeye kabusun etkisinden çıkmaya çalıştı ama her seferinde kulakların da yankılanan Jungkook'un seslerini duymazlıktan gelmek zordu.
"Ne gördün Jimin-ssi?" Jungkook'un sözleri kısa bir an duraksamasını sağladı hızla kollarımdan çıktığın da koşarak dış kapıya gitti montunu ve ayakkabılarını giydi Jungkook onun peşinden gelmiş onu izlerken ne yapmaya çalıştığını ona ne olduğunu anlamıyordu.
"Jimin-shii nereye? Ben de geleyim mi?"
Jimin onun gözlerine kısa bir an bakıp kapıyı açtı.
"Hayır gelme yalnız kalmak istiyorum"
Dışarı çıktığında Jungkook peşinden gitmek konusunda kararsız kalsa da gitmedi ve onu izlemekle kaldı.
*Flashback sonu*
Yatağın üstünde ışığı sürekli yanan telefonuna baktı eline aldığında gelen mesajları açmadan üzerinden okudu diğerleri evden habersiz bir şekilde çıktığı için merak etmişlerdi.
Telefonu bırakacağı sırada çalınca açmak zorunda kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BFF | Jikook | au
FanfictionÇok yakın iki arkadaş olan Jeon Jungkook ve Park Jimin bir gece içmeye giderler. O geceden sonra hiçbir şey aynı olamayacaktır. ¬Smut sahneler vardır rahatsız olanlar okumasınlar! 🔞 ¬Yan ship: Taejin 🐯🐹