"Jungkook? Senin burada ne işin var?"
Dış kapıyı olabildiğince aralık bırakıp karşımda duran çocuğa baktım. Heryerden yazıp duruyordu, geçiştiriyordum bende. Evime kadar geleceğini tahmin etmemiştim.
"Taehyung sadece konuşmak istiyorum."
Derin bir şekilde iç çektim ve ne yapacağımı düşünmeye başladım. Jimin evdeydi ve bu duruma sinirlenebilirdi ya da sinirlenmezdi.
"Üzgünüm kook, sevgilim iç-"
Sözüm yanıma gelen Jimin ile kesilmişti. Jungkook'u gördüğü için şaşırmıştı normal olarak. Hafif bir şekilde gülümsedi ve o dolgun dudaklarını araladı.
"Aa jungkook bu ne sürpriz? içeri gel istersen."
Jimin'e içimden sövmeye başlamıştım bile, ben kook'u istemiyordum ki. Aynı ortamda olmak bile beni rahatsız ediyordu artık, ne konuşacağımızı bildiği halde içeri davet ediyordu bir de.
"Ah teşekkür ederim Jimin."
Jungkook elini ensesine atıp hafif kaşımıştı. Yaptığı harekete karşılık gözlerimi devirdim ve kapıyı sonuna kadar açıp içeri geçmesini bekledim.
...
Üçümüz oturma odasında elimizde kahvelerimizle beraber, sessiz bir şekilde oturuyorduk. Bu sessizlikten ve Jungkook'un bakışlarından rahatsız olduğum için sahte bir öksürük ile sessizliği böldüm. Böylece tüm gözler bana dönmüştü.
"Ee Jungkook sen ne diyeceksin bana?"
Gözlerini benden çekip odada gezdirmeye başladı. Sanırım baş başa konuşmak istiyordu. Jimin'e gitmesini söyledim sessiz bir şekilde, o da kahve doldurmak bahanesi ile mutfağa gitmişti.
"Ben seni unutamıyorum, özlüyorum her zaman. Neden beni terk ettiğini söylemek zorundasın."
"Olmuyordu bende bitirdim. Dayanamıyordum sana, hareketlerin çok garip. Bir öylesin bir böyle anladın mı?"
Dediklerime karşılık sahte bir şekilde güldü ve kafasını sağa sola sallamaya başladı,
"Hayır, hayır. Neden yalan söylüyorsun Taehyung? En yakın arkadaşından hoşlandığını biliyorum."
Dedi, şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Saçmalamaya başlamıştı iyice.
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Saçmalamıyorum!"
Birden bağırınca refleks ile gözlerimi kapatmıştım, böyle şeylere alışık değildim ben.
"Bak sana demiştim, şimdi de bağırmaya başladın bana."
Gözlerini sakin olmak istercesine kapatmıştı, o sırada da içeriden gelen Jimin'e doğru yürüyüp sarılmıştım hemen. Konuşmalarımızı duyup duymaması umrumda bile değildi.
"Jungkook gitsen iyi olacak bence."
Onu nazik bir şekilde kovup sarılışıma karşılık vermişti. Belime koyduğu elleri yüzünden dikkatimi toplayamıyordum.
Kapı sesinin gelmesi ile kook'un gittiğini anlamıştım. Jimin beni hala bırakmamıştı, ellerimi omzundan göğsüne indirdim ve başımı kaldırıp ona bakmaya başladım.
O da aynı şekilde bana bakıyordu, ellerini yanaklarıma koydu ve sıkıp o güzel dudaklarına gülücük ekledi.
"Hey Tae boş ver. Gel seninle dışarıya çıkalım."
Onu gülümsemesinde öpmek istiyordum fakat yapamazdım, o benim arkadaşımdı. Kafamı onu onaylarcasına salladım ve beni götürmesine izin verdim.
_________
pü askm fotoğraf ekleyemiyorum.
okulların amk buradan, hiç sevmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boyfriend. vmin
Fanfictiontaehyung, eski sevgilisinden kurtulmak için eski arkadaşı jimin'den bir ricada bulunur. 16 02 2020