sevmek güzeldir

9 3 0
                                    

kanatsız olan bir kelebeğin ömrü ne kadar uzun olsada kanadını geri getirir mi?

Bir bildirim sesiyle uyandım daha sabah olmamıştı alarmda bu kadar kısa süre çalmazdı bir mesajdı beni derin uykumdan uyandıran benim için uykudan herşeyden daha önemli olan o mesajı atan kişi gecenin bu saatinde ne diye yazmıştı ki telefonu hızla elime aldım önce telefonun yüzüme gelen ışığıyla gözlerim buğulandı sonra net bir şekilde görmeye başladım ' Ben kötüyüm ' yazıyordu gecenin bütün karanlığını tek bir mesajla içime dolduran kişi bekletmeden cevap yazdım kalbim sanki ellerimde atıyordu titremekten bir türlü yazamıyordum ' Ne oldu' diye yazabilmiştim sonunda cevabın gelmesini bekliyordum her saniyeyi içimde sayıyordum ve her saniye sayışımda içime bir bıçak saplanıyor gibiydi gelen mesaj sesi içimdeki bu işkenceye son vermişti
' içimde bir korku var senden ayrılma korkusu buna mani olamıyorum Fırat '
uzandığım yataktan doğruldum içimi kara bulutlar sarmıştı odada göz gezdirdim hepsi rüyaymış meğer gözümden düşen bir yaşa engel olamadım ardından gelenlerede oysa ki ne kadar çok gerçekçiydi şuanda uyandığım ve ağlayarak baktığım bu odadan içeri dolan ay ışığından açık pencerede esen rüzgardan daha çok gerçekti gördüğüm rüya.

Önceden böyle bir gerçek vardı yaşanmış bir gerçek şimdi de yalan olmuş hiç yaşanılmamış gibi olan bir gerçekti kaç gecedir uykusuzdum kaç gecedir sürüyordu bu gerçekten daha gerçek olan bu kabuslar daha ne kadar sürecekti bu acı gözyaşlarım yanlızdım bu odada bu evde bu şehirde bu dünyada nasıl ki gökyüzünde onca yıldızın arasında ay yanlızsa öyle bir yanlızlıktı benimkisi

Gözüm karanlığa alışmıştı odanın içinde bir göz gezdirdim bilgisayar masasının üzerinde duran not defterine kaydı gözlerim soluğum kesilir gibi olmuştu öyle ki gözyaşı dökmek bile anlamsızdı bu gördüğüm nesne  karşısında içim kan ağlıyordu o bile yetersizdi bu acı karşısında yataktan çıktım gözyaşlarımı sildim ilk başta bir kaç adım yalpaladım bedenimin artık gücü kalmamıştı daha fazla acıya benim bütün bu gözyaşlarımın uykusuzluklarımın acılarımın kederimin bütün nedeni o defterdeydi öyle ki ona ulaşmak bana herşeyden zor geliyordu şuan.

Gidip alamadım yeniden döndüm yatağa başımı gözyaşlarımla sırılsıklam ettiğim yastığa koydum belki de imkansızdı ama uyumaya çalıştım bu girişimimde başarısızlıkla sonuçlandı diğer geceler olduğu gibi bu gecede uyku bana haramdı kalkıp anılarımla yüzleşmem lazımdı unutmak öyle zordu ki her bir saniyesini aklıma kazdığım o anıları şimdi nasıl silinirdi silinmez bir yazı nasıl unutulurdu unutulmaz bir anı aklım benden  gitse hatıraları  benden gitmezdi  hoş unutulmaz olanı unutulur sanıyordum

yeniden çıktım yataktan olduğum yerde ayakta durdum artık ay bile ışığını kesmişti odanın içi zifiri karanlık ama benim o karanlığın içinde tek gördüğüm ışık not defteriydi onu herşeyden daha net herşeyden daha ulaşılmaz olarak görüyordum her nefesimde ciğerlerim yanıyordu bir elimi duvara yasladım kaç gündür yemek yememenin verdiği güçsüzlük mü yada ayrılığın verdiği ağır yükün güçsüzlüğümüydü öyle yavaş öyle küçük adımlarla gidiyordum ki ayaklarım adeta yürümeyi unutmuş gibiydi masanın baş ucuna vardım gözyaşlarım daha da hiddetlendi artık elimle tuttuğum duvar bile beni ayakta tutamadı olduğum yere yığıldım diz üstü çöktüm herşey bitmişti inanması ne zor şeydi bu   parmak ucumdan saçımın her teline kadar heryerim yanıyordu içimde feryadlar ağıtlar kopuyordu sanırım ölüyordum bir anda onunla yaşadığımız tüm anılar gözümün önüne geldi hepsi bir kaç saniye sürdü kalktım masanın yanındaki koltuğa oturdum ellerim titreye titreye aldım defteri.

geçmişte yaşadığım gerçek bir hikayeyi anlatıcam size zamanında çok yazmayı denedim ama olmadı bugüne kısmetmiş devamını yazmak için oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 27, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığın İçindeki IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin