* * * *Sadece küçük tavuk bulabilmiştik. O yüzden onlardan 12 tane aldık ve hepsini plastik paketlere koyduk ("Jennie, geri dönüşümü olan paketler kullanmalısın, gerçekten.") Ve paketlerin hepsini yapabildiğimiz kadar hızlı bir şekilde eve taşıdık.
İçeri adım attığımız anda pişen tarçık ve ekmek kokusunu almıştık sonra Jaebum ve tatlı bir esmerin koridorda Big Bang ile oynarken bulduk, mutfaktan çatal kaşık sesleri geliyordu.
"Başlıyor." diye fısıldadım kendi kendime annemin eski erkek arkadaşıma mutlu bir sesle koşarak ilerlerlemesini deşhetle izledim. Yanındaki uzun kadın annemin bu tepkisinden korkmuş görünüyordu.
"Bayan Kim, görüşmeyeli uzun zaman." oldu dedi Jaebum sıcak kanlı bir şekilde.
"Oh, bana adımı diyebilirsin. Bu tatlı bayan da kim?"
Jaebum yanındaki esmere döndü ve bir kolunu kızın beline doladı yüzünde gururlu bir gülümseme vardı. "Kız arkadaşım, Hyeri. Jennie'de henüz tanışmadı "Jennie!" Yolumdan geri dönerken dilimi çıkardım. "Jen bu Hyeri, Hyeri bu Jennie."
Hyeri elini uzattı. "Seninle tanıştığıma memnun oldum, gerçekten. Hakkında çok şey duydum."
"Bende." diyerek kıkırdım. "Jaebum senden bahsetmekten hoşlanıyor."
Jaebum ağlayacak gibiydi. "Jennie."
"Bu doğru, Neyse Big Bang ile tanıştığınızı görüyorum." Herkes bana dönüp bakmaya başladı, çok açık bir şekilde kafalarının karıştığı belliydi. Annemin ayakkabılarına saldıran ufak kediyi işaret etmeden önce bende onlara baktım. "Kedimiz, Big Bang."
"Yavru bir kediye Big Bang mi diyorsunuz? Hani şu hip hop grubu olan Big Bang?"
Rosé mutfaktan çıktı (Büyük ihtimalle bizi dinliyyordu.) ve bize katıldı kollarını göğsünde birleştirmişti. "Evet, bir problem mi var? İsimden hoşlandık ve Big Bang koyduk."
"Bu kedi dişi." dedi Jaebum yavaşça. "Dişi bir yavru kediye 8 kere tutuklanmış bir grubun adını koydunuz."
Yüzümden tüm rengin çekildiğini hissettim, yan tarafımda Rosé sessizce sızlandı ve parmaklarımı yanıma gömdü BigBang bize mutlu bir şekilde bakıyordu. Bu sırada elimde tuttuğum tavuk poşetleri açıldı ve her yere saçıldı. "Bu hayatımın en kötü günü."
Felaket No:4
* * * *
Yemek hazır olduğu sırada Stajyerimiz Yeri erkek arkadaşı ile çıkageldi. Stajyer Yeri ve Sevgilisi Jungkook .
Komşudan küçük evimize herkesin sığması için bir masa ödünç aldık daha sonra salondaki eşyaları düzenleyip masayı yerleştirdik çünkü birden bire 11 kişi olmuştuk, Sehun ve Irene birden gelmişlerdi.
Geniş masa örtüsü masanın üstüne yerleştirildi, tabaklar ve bardaklar konuldu, masaya oturmadan önce şaraplarımız dolduruldu. Jisoo, babam ve Yerim tabak tabak patates, küçük tavuklar sebze ve daha fazlasını taşıyıp duruyorlardı.
"Tamam, tamam, dinleyin!" diye bağırdı Jace dikkat çekmek için bıçağını şarap kadehine vurarak. "Yemeden önce şükran duyduğumuz şeyleri söylememiz gerek. Anlaşıldı mı? Miss Rosie, ilk önce sen."
Yeni sevgilisi yanında ufak bir periye benzeyen patronum konuşmadan önce boğazını temizledi. "Jisoo'ya minnet doluyum. Ve Wicked'da bir rol kazandığım için şükranlarıımı sunuyorum."
Birden herkesten bir uğultu yükseldi çünkü bunu ilk defa duyuyorduk. Ve, açşıkça Jisoo yeni kız arkadasına saf bir şaşkınlıkla ve gururla bakıyordu, ağlayacak gibiydi. "Chaeyoung." dedi yavaşça dudağının kenarını ısırdı. "Senin adına çok mutlu oldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUIT | Jenlisa
Novela Juvenil#Çeviri Orjinali İngilizce Lisa Manoban, 24 yaşında, CEO, milyoner. Kendisi Seul''un en tanınmış bekarı. 100 metre öteden bile adını duyan her kadın ve erkek onu tanıyor. Ama kimse gerçek Lisa'yı bilmiyor. Jennie Kim, 22 Yaşında, magazin muhabiri. D...