Hayatını bir fotoğraf karesi olarak düşün rengini değiştirmek senin ellerinde. Parlaklığını arttırmak, gölgeler düşürmek, soluk olanları silmek senin ellerinde. Bu fotoğrafın bozuk ya da hd olması senin ellerinde. Kontrasını yükseltmek, ışık olmak, parlamak senin ellerinde. Keskin, net, kararlı görünmek senin ellerinde ya da solmak, mavi olmak, güneşli olmak da senin ellerinde. Bu senin fotoğrafın, senin tercihin, sen bir fotoğrafsın istersen hayatının kötü yerlerini kırpabilirsin. Sana hüzün ve acı veren anılarını silip üzerine güzel anılarını montajlayabilirsin. Seni üzen, yoran, canını sıkan insanların üstüne ağaçlar koyarak anıları da yeşertirsin bu şekilde. Bu senin fotoğrafın gözlerin olabildiğince parlak olmalı, yüreğini gözlerinden görebilecek kadar temiz tutmalısın. Bazen fotoğrafının üzerine su dökmeye çalışanlar olacaktır. Bırak dökülsün, kurumayı öğreneceksin. Bir daha asla korkmayacaksın ıslanmaktan. Üstünü başka fotoğraflar ile kapatmaya çalışalar olacaktır bazen veyahut sen düşeceksin en dibe o zaman parlayıp yüzeye çıkmayı öğrenmekte senin ellerinde. Bazen yıltılman gerekecek, fotoğraf karesisin ya işte o zaman kendi parçalarını kendin birleştirmelisin. Kayıp parçalarının yerine çok daha güzellerini koyabilmelisin ve bu senin rönesansın olacak.