Married • taekook

Bölüm 3

Yoongi hyung ve Jimin'i beklerken hayatımın nasıl bu kadar hızlı geliştiğini düşünüyordum.

Yeni mezun olmuş bir öğrenciyken şimdi ünlü şirket sahibi adamın eşiydim. Her şey bir anda gelişmişti. Jeongguk gelmiş 'Evlenelim.' demişti. Birbirimizi tanımıyorduk bile. Gerçi sadece o beni tanımıyordu.

Birkaç şirkete işe girmem için gerekli olan belgeleri vermiş kendimi merkezde olan bir kafeye atmıştım. Sonra Jeongguk'la karşılaşmıştık. Ama o beni bilmiyordu. Kafede bir kızla oturuyordu. Jeongguk gürültülü bir şekilde masadan kalkıp o ortamı terk etmişti. Kız arkasından bakakalmıştı. Kız bir 5 dakika sonra kendine gelip kafeden apar topar çıkmıştı.

O günden bir hafta sonra Jeongguk'la onların şirketine bıraktığım belge yüzünden çağırılmış orada ikinci kez karşılaşmıştık. Bay Jeon gerçekten mükemmel bir insandı. Ama Jeongguk babasının tam tersiydi. Bay Jeon mezun olduğum mimarlık fakültesi sayesinde beni kabul etmişti. 2 haftalık bir süreçte Jeongguk benim hal ve hareketlerimi izlemiş, beni takip etmişti.

2 haftanın sonunda gelip 'Evlenelim.' demişti. Bay Jeon'un karşısına geçip; 'Biz birbirimizi seviyoruz baba. Evlenmek istiyoruz.' demişti. O an ne yaşadığımı anlamamıştım. Her şey çok hızlı gelişti ve biz 1 ay içinde evlendik. Anlaşmalı olarak.

Sonuç olarak 1 haftalık evliydik. Düşüncelerimden zilin çalmasıyla arındım. Kapıyı açtığımda Didişen bir Yoonmin çifti gördüm. Çok hoşuma gitmişti bu halleri biz Jeongguk'la birbirimizin yüzüne bile bakmıyorduk.

"Yoongi sana söyledim minik panterimi bırakıp bir yere gitmem ben!" Jimin konuşurken Yoongi hyung göz deviriyordu. Bu hallerine kıkırdamadan edemedim."E hadi içeriye girin de orada devam edin kavganıza." dedim. Jimin anında bana dönmüş "Aa panterim ne zaman açtın kapıyı?" demişti. Gülümseyip kapıyı iyice araladım.

Yoongi hyung içeriye girer girmez "Jeongguk piçi eve neden gelmedi?" diye sordu bende 'bilmiyorum' dercesine omuz silkmiştim. Jimin hemen kendini koltuğa atmıştı. "Bu Jeon'un seni kıskanması lazım."
demişti. Ben ona anlamazca bakarken Yoongi hyung 'hayır'der gibi başını iki yana salladı.

Koltuğa dizilmiş hiç bir şey yapmadan karşımızdaki kapalı televizyona bakıyorduk. Jimin aniden zıplayıp bize döndü. "Tae hani senin üniversiteden bir arkadaşın vardıya Yugyeom işte onu bu işe ortak edeceğiz." Bu sefer ben onaylamamıştım sırf Jeongguk'u kıskandıracağız diye arkadaşımın hayatıyla oynayamazdım.

Yoongi hyung "Peki Bogum nasıl olur?" diye sorunca gözlerim fal taşı gibi açılmıştı sonra Jimin ile birbirimize bakıp sinsice sırıtmıştık.