Aşk'ı Kucakla (Drarry)

Uyananlar

"Scorp, bırak onu."

"Harry!"

"Şşş, Draco baba uyuyor. Sessiz olmalıyız."

Yine pasta yapıyordu. Siyah tişörtünün geniş sırtına nasıl da yapıştığına bakmamaya çalışarak kapıya yaslandım. Lily, sandalyesinde etrafında uçması için büyülenmiş origamiden turnalar eşliğinde biberonunu sömürüyordu. Scorpius ise Harry'nin işlendiği tezgaha oturtulmuş, elinin uzandığı her şeyi fırlatma çabasındaydı. Un kesesini son anda oğlumuzun elinden kurtarıp tezgahın diğer tarafına koydu.

"Al, bak dragonla oyna."

Ejderha kafalı fırın eldivenini alan oğlumun yüzündeki kocaman gülümsemeye sırıttım. "Sağol baba, soru sorayım?"

Keyifle gülen sesiyle omuzlarının harmonisini izledim, "Sor oğlum."

"Teddy gelcek?"

"Minerva'ylan gelecek."

"Yuna?"

"Luna da gelecek."

"Hmmm. Cissy babane?"

"Evet." Kek karışımı için malzemeleri kaba koyduğunda , asasını da kaba uzattı.

"Lulu?"

Harry'nin omuzları gözle görülür biçimde çöktüğünde mutfağa girdim, "Lulu yaramazlık yaptığı için Cissy ona ceza verdi Scorp."

"Ama duum günü!"

"Yarın biz gideriz, olur mu?" Scorpius'u tezgahtan alıp masaya oturdum. Harry bize üzgün gözlerle bakıyordu "Uyandırdık mı?" sorusuna kafamı salladım "Hayır, uyanmıştım zaten." dedim gülümseyerek, babam için daha fazlasını yapabilmeyi istediğini biliyordum ama hayatını kurtarmıştı. Daha fazlasında gözüm yoktu benim, "Ah lütfen şöyle bakma Harry. Lulu yaramaz bir büyükbaba."

"Üzgünüm Draco."

"Harry baba üzgünme! Scorpy yarın Lulu görür."

İkimizde oğlumuzun bizi neşelendirme çabasına gülümserken Lily biberonunu fırlatarak kendini hatırlattı. "Sana da merhaba küçük cadı."

"Babba, badda."

Kahkahalarımız mutfağı doldururken bir yaşını tamamen dolduran kızımızın bugünün ona özel olduğunu anlayacak aklının çalıştığına emindim. Yoksa daha fırına bile girmeyen pastayı şimdiden talep etmesinin bir açıklaması yoktu. Harry kek harcını yedi adet kalıba bölerek boşaltırken onu izledim.

"Yo yo.. Yo hayır. Harry, lütfen bana gökkuşağı pastandan yapmadığını söyle!"

"Tamam söylemem." dedi sırıtarak.

"Lanetlendim ben." Scorpius'a sarılıp yüzümü sakladım. Gelip başımın üstüne bir öpücük bıraktıktan sonra Albus'a bakacağını söyleyip mutfaktan çıktı.

"Scorpyyy~ Draco baban kocaman olacak." diye sızlandım.
Neşeyle elindeki fırın eldivenini bana salladı, "Daha çok Draco! Sarıl! Sarıl!!"

"Yayıl yayıl yayıııılll!" diyerek çığırmaya başlayınca turnalara olan ilgisini kaybeden kızımın sandalyesinin yanına geçtik. Kollarımın altında, burunlarını boynuma sokmuş meleklerimin bir birine, bir diğerine öpücük konduruyorken Harry tekrar mutfağa geldi. "Hey. Şimdi seni doyuralım olur mu? Scorp gel bakalım, baba mama yiyecek."

"Çay yeterli, teşekkür ederim."

Bana yüzünü buruşturdu, tezgahı göstererek gülümsedi, "Vegan kahvaltı? Ve sadece ıspanağa zeytin yağı döktüm. Yersin, değil mi?"