Çarpışma

86 12 32
                                    

Tesadüflere inanmazdım çoğu zaman. Saçma gelirdi bana ya da oyun zannederdim. Asla bilmezdim hayatımın başlangıç noktasının tesadüf olacağını . Bazen düşünüyorum ve diyorum ki iyiki bana çarptı, iyiki o çocuk adını sordu,  daha da önemlisi iyiki öyle gülümsedi.

     Her sabah olduğu gibi uyanır uyanmaz duşa girdim. Evde yalnız yaşadığım dan genelde sıkıcı bir sabah rutinim vardı. Banyo yaptıktan sonra saçlarımı kurutup yana doğru yön verdim - saçıyla fazla ilgilenen erkek tiplerinden değildim - parfüm sıkıp üzerime siyah bir ceket alıp dolmuş durağının oraya doğru yürümeye başladım. Açıkcası baya heyecanlıydım. 12. Sınıfın ilk günüydü artık zaman çok hızlı ilerliyordu. Hiç gelmez sandığım gün gelmişti hemde göz açıp kapayıncaya kadar. Endişeli ve bir o kadar da mutluydum. Artık büyüyor neyin ne olduğunu anlıyorduk. Ben babasız ve annesiz büyüdüm. Beni dedem ve dayımlar büyütmüş yani sanırım çünkü şu an kimsem yok. Alt komşum Neriman teyze hariç o beni gerçek bir anne şevkatiyle karşıladı hep. Oturduğum daire bir aile dairesi olduğundan pek hoş karşılanmamıştım ama Neriman teyze hep hoş karşılamıştı. Koskoca binada bir tek Neriman teyzeye anlatmıştım anne ve babamı , dedemi , dayımı hatta okuldaki anıları bile onun 2 kız çocuğu var ama onlar evlenip Neriman teyzemi yalnız bırakınca o benden  evlat sevgisi ben ondan anne sevgisi beklemiştim hep. Onu gerçekten çok seviyordum onun da beni sevdiğine eminim. Bazen şakasına bana " sen kız bulunca beni yalnız bırak massın demi Aras" diyip dururdu. Neden dediğini biliyorum çünkü ben aşka asla inanmazdım.
Düşüncelerimi bir yana bırakıp çalan telefonuma baktım arayan Eren'di
Eren benim öz kardeş olsa bu kadar sevemeyeceğim arkadaşımdı onu gerçekten çok seviyordum.
     " Hı"
      "Sana da hı"
Benim verdiğim kısa cevapları hiç beyenmez ve dalga geçerdi ama ne yapayım bir konuştumu hiç susmazdı.
    "Ne oldu kıvırcığım."dedim yalnızca çünkü 'kıvırcığım' kelimesinden nefret ederdi evet kıvırcıktı ve ona çok yakışıyor ama o sadece Elif'in yani sevgilisinin ona bunu demesine izin veriyordu .
     "Aras sinir etme beni. Neyse baloya geliyor musun?"
Hayda bir de 12. Sınıf balosu vardı. Okulumuz her yıl  12. Sınıf öğrencilerine morel amaçlı ilk hafta sonunda bir balo verirdi.
  "Ne bileyim ya gelirim her halde"
Deyip telefonu kapattım çünkü dolmuş gelmişti . Dolmuş da konuşmayı sevmiyordum . Nedense çok kalabalıkdı. Ayakata durup sırtımı duvara yasladım. Gözlerimi kapatıp dolmuştakilerin sesini dinliyordum ki şoförün ani bir freniyle sırtıma biri hayvan gibi vurdu.
" yavaş lan" diyerek arkamı döndüm ve bir de ne göreyim
"Çok çok özür dilerim ben bir an fren yapınca yanlışlıkla çarptım " dedi harika bir ses tonuyla hiç bir şey diyemedim yalnızca mavi gözlerine baktım. Göğüsüne doğru uzanan düz karamel saçları, ince çizgili dudakları ,saçları ve gözleriyle uyumlu ten rengi, ve o masum bakışı Büyülenmiştim.
  " pardon ben istemeden öyle dedim. Yani şey isteyerek lan demedim çok özür dilerim."
Daha masum bir gülücükle
  "Asıl ben özür dilerim" dedi ve tekrar gülümsedi.

       10 dakika sonra dolmuşta...
    Dolmuş eskisi kadar kalabalık değildi ama hala ayaktaydım. Bana çarpan o mükemmel kız karşımda cama yaslanmış çikolata yiyiyordu. Bir çocuk yaklaşık 5,6 yaşlarında bana çarpan kızı izliyordu ve kız çocukla göz göze gelince ne yaptığını anlamadığım bir şekilde yere eğildi ve
"Tatlım senin adın ne " dedi . Çocuk utangaç bir tavırla gülümsedi
"Onuy" dedi tatlı bir sesle. " senin adın ney"
Çocuğa bak kaç yaşında kıza neler soruyor saçma sapan düşünceleri aklımdan silip kızın adını duymak için daha da iyi dinledim onları
  "Sera" dedi . Adı sera 'ydı tıpkı kendisi gibi narin bir ismi vardı.
Sera elindeki çikolatayı göstererek
  " ister misin ?" Dedi . Çocuk utançla başını evet anlamında salladı. Sera cebinden bir tane daha çikolata çıkarıp çocuğa verdi.
  " al bakalım o zaman" deyip ayağı kalktı. Çocuk çikolatayı aldıktan sonra " teşekkül edelim" dedi. O kadar tatlı teşekkür etmiştiki Sera da bende gülümsedim taki kafamı kaldırıp seraya bakana kadar. O kadar güzel gülümsüyordu ki her şeyi unuttum ve o an anladım
  " Tesadüf belkide bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydi"

 

Tesadüf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin