1.BÖLÜM Rüya

106 6 0
                                    

Üzülme diyordu başımı okşarken oysa ben neye üzüldüğümü bile bilmiyordum. Her şey bulanıktı. Neredeydim ki ben. Ağlıyorum ama neden? Hiçbir şeyin farkında değilim. Ağlamam arttı. Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Sebebini bilmeden sadece ağlıyorum...

Uyandım.

Yine ağlayarak uyandım. Izmir'e taşıdığımızdan beri aynı rüyayı görüyorum. Buraya geleli yaklaşık bir hafta oldu. Sürekli ağlıyorum ve biri başımı okşuyor. Beni teselli etmeye çalışıyor. Kim olduğunu bilmiyorum. Yüzünü hatırlamıyorum ama çok yakışıklı biri olduğunu biliyorum.

Neden böyle bir rüya görüyorum ki. Niye ağlıyorum. Ben böyle düşünürken kardeşim uyandı. Birlikte uyumuştuk.

"Abla neden ağlıyorsun. Canın mı acıdı. Istersen öpebilirim." dedi. Ah benim düşünceli canım kardeşim. Daha 4 yaşında olmasına rağmen her şeyi anlıyordu.

"Hayır canım acımadı." dedim.

"O zaman neden ağlıyorsun ki. Birlikte yattık diye babam mı kızdı? Üzülme sen ben büyüyünce babam sana hiç kızamayacak. Ben seni hep korurum." diyerek sarıldı bana.

"Hayır Emre babam kızmadı. Hem senin gibi bir kardeşim varken bana kimse kızamaz." dedim ve öptüm.

Emre benim tek kardeşim. Annemiz geçen yıl trafik kazasında öldü. Babam ise annemin ölümünü kaldıramadı. Kendini işine verdi ve bizimle hiç konuşmaz oldu. Aşırı sinirli davranmaya başladı. Bizden tamamen uzaklaştı.

Birde yetmezmiş gibi Bursa'dan Izmir'e taşındık. Hiçbir eşyamızı almadan. Bütün eşyaları annem seçmişti. Hepsinde annemin hatıraları vardı. Sanırım babam bu hatıraları kaldırmayacağını sandı ve sadece kıyafetlerimizi alarak İzmir'e geldik.

"Abla"

Emre'nin sesiyle kendime geldim.

"Efendim Emre'cim."

"Abla ben okula gitmek istemiyorum"dedi.

"Neden? Merak etme Emre burada da arkadaşların olacak." Dedim.

"Hayır abla gitmek istemiyorum. Okula herkes annesiyle geliyor. Herkes ağlayarak annesine sarılıyor. Ben ağlamıyorum. Hem annem görse üzülür demi abla. Ben annemi üzmek istemiyorum. Ama okula da gitmek istemiyorum. " dedi.

Bu sözleri beni çok etkilemişti. Annemin yokluğu ikimize de ağır geliyor. Bunun farkındayım ve ne kadar uğraşsam da annemin yerini tutamam. Emre daha çok küçük. Ama her şeyin farkında.

Sarıldım.

"Ah Emre. Canım benim. Sen hiç merak etme annem bizi görüyor ve gurur duyuyor. Bundan eminim. Kesin yukarıdan bakıp arkadaşlarına seni gösteriyordur. " dedim gülümseyerek.

Emre hayal gücü çok gelişmiş bir çocuk. Annemin yukarıda onu izlediğini ve orada arkadaşları olduğuna inanıyor.

Bana sevimli gülümseyişini yaparak öptü beni.

"Hadi bakalım küçük pilot. Uyuma zamanı "diyerek yatırdım.

Emre pilot olmayı çok istediği için ona küçük pilot demem çok hoşuna gidiyor.

"Pilot olunca uçağımla ilk seni gezdireceğim abla söz" dedi.

Burnuna küçük bir öpücük koyarak

"Tabiki de ilk beni gezdiriceksin. Bu zevki ilk ben tadacağım. Ama pilot olmak için uyuyup büyüyeceksin. Hadi bakalım iyi geceler tatlı rüyalar. " dedim.

"Iyi geceler abla." Dedi.

Bende yatağıma gittim. Tekrar rüya görürsem diye Emre'yi uyandırmak istemediğim için kendi yatağıma yattım.

* * * *

Sabah alarmın sesiyle kendime geldim. Bugün okulun ilk günü. Artık 11. sınıf öğrencisiyim ve bugün yeni okuluma başlıyorum. Ekonomik durumumuz iyi olmasına rağmen babam beni devlet okuluna yazdırmıştı.

Kalkmamak için uzunca bir mücadele verdikten sonra kendime yenik düştüm ve kalkıp banyoya yüzümü yıkamaya gittim. Oradan Emre'nin odasına gidip uyandırdım. Babam her zaman ki gibi erkenden kalkıp işine gitmişti. Üstümü değiştirip kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Emre kalkıp giyinmişti. Beraber kahvaltı yaptıktan sonra çantasını düzenlemeye gitti. O sırada telefon çaldı. Arayan Begüm'dü. Bursa'da ki en yakın arkadaşım. Telefonu açtım.

"Alo." Dedim.

"Alo Deniz."

"Efendim canım. "

"Deniz ben sensiz okula nasıl gideceğim." Derken en üzüntülü sesini kullanmıştı. Derin iç çektiğini duydum. Begüm ile çok yakın arkadaştık. Birlikte büyümüştük. Çocukluğumuz, okul yıllarımız hep birlikte geçti. Kardeşten farkımız yoktu.

"Ah Begüm. Asıl ben nasıl gideceğim. Burada hiç kimseyi tanımıyorum. Nasıl bir okula gideceğim onu bile bilmiyorum. Seni şimdiden çok özledim. " dedim. Bende en üzgün sesimle konuştum.

"Sana bir itiraf da bulunmak istiyorum Deniz." Dedi.

Sesi çok ciddi çıkmıştı.

"Dinliyorum. " dedim. Konuşmasını beklerken bir yandan da korkuyordum. Nasıl bir itirafta bulunabilirdi ki.

"Deniz. Senin o iğrenç espirilerini bile özleyeceğim. " dedi. Gülmeye başladı.

Bende güldüm. O kadar ciddi konuşmuştu ki bir an gerçekten önemli bir şey söyleyecek sandım.

Bu sırada yanıma Emre geldi. Gitme zamanı gelmişti. Begüm'le vedalaşıp telefonu kapattım.

Biraz tedirgin, biraz mutsuz, biraz da endişeli olarak evden çıktım.

Bugünden itibaren hayatım tamamıyla değişecekti ve ben buna alışabilecek miyim bilmiyorum....

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin