En İyi İngiliz #2

79 2 0
                                    

Benim için BRIT School'da olmak tüm güvenimi kazanmamı sağladı, karakter binası ve kendim hakkında kararlar. Şarkı oyunculuğu yaptım ve oyunculuğumda şarkı söylüyordum. Bu gerçekleştirdiklerinizle emin olmakla ilgili. Utanç verici olan müzikal tiyatro yapmak, bu yüzden kolayca engellendim. Ayrıca, aldığım vokal eğitimi inanılmazdı. Benim için, opera ve müzikal tiyatro vokal eğitiminin en iyi iki modeli olabilir. Bunu gerçekleştirmek zaman aldı yine de ben 'kendi' sesimi bulmak zorundaydım. Biraz etkilenmiş bir şekilde söylerdim, hala sanki sahnedeyim ve bu proje için gerekli. Benim doğal sesim çok farklıydı, ama ben kendi şarkılarımı yazmaya başlayınca hemen hemen düzeldi. 

The BRIT Okulu'ndayken her tipten arkadaşım vardı.Adele'i tanıyorum;aynı sene oradaydık.Bazen öğle yemeğinde beraber takılırdık ve biraz reçel yerdik.Müzik odası genelde herkesin birlikte olduğu,aslında gösteri yaptığı yerdi.Ne hakkında çalışıyorsak şarkı söyler,şarkı yazar,performans sergilerdik.Bu çok yaratıcı bir nesil yetiştiriyordu.

Adele gösteri yaptığında -bu arada Amy Winehouse çoktan büyük bir ünlü olmuştu- onu izleme ve öğrenme fırsatına sahip olmak harikaydı.Amy ve Adele'in ve diğer birçok kadın İngiliz sanatçıların ne kadar yükselebileceğini gördüm,standart belirledim.Amy ve Adele cidden Amerika'da sınırları zorladı.Onları izlemek belki bir gün bunun benim için de olabilme umudunu verdi.

BRIT Okulu'na gitmek için Croydon Romford'a kadar mesafe vardı. Günde altı trene binerdim ve iki yıl boyunca her gün 05:00'de kalktım. İthaf edilmiş olması gerekiyordu. 

Ben zamanında A-level yapmak için BRIT okuldan daha uzun bir yol gidiyordum, bu bir saç modeli. Bir kız grubu içinde Nail Jazz için çalışan Hamley'ler vardı. Bacakları ile zarar vermeye çalışan Hamley'ler oldu ve benim sağ elim ve ayaklarım bir iğne batırılıyormuş gibiydi. Bir dakika için bunu göz ardı ediyordum sonra bu kötüye gidiyordu. 

Babam aradı, ve doğruca hastaneye gitmemi söyledi. İyi olacağımı düşündüm daha sonra sağ elimde ağrılar başladı. Kalp krizi geçirdiğimi sandım -- çok yavaş bir şey. Nefes alamıyordum. 

Ben nasıl oldu bilmiyorum ama tren ile eve gitmeyi başardım daha sonra yürüyerek GP kliniğe gittim. Göğsümde kötü ağrılar hissediyordum, Sağ elimi hissedemedim, ağzımın sağ tarafıda çok fazla hareket etmiyordu ve sağ gözüm bulanık görünüyordu. Doktor oturdu ve dedi ki, 'Seni korkutmak istemiyorum, ama ambulansı aramam gerek çünkü hafif bir felç yaşıyorsun.' Ben şuna benzer bir şey dedim, 'Lanet, bu dramatik! Nezle olduğumu sanıyordum!' 


Hastahanede, doktorlar geldi ve benim bacağımı dürttüler, ama bir şey hissedemedim. Korkutucuydu, gerçekten öyleydi. Ben artık küçük bir kız değildim ve on sekiz yaşında neler olduğunun farkındaydım -- ben gençken farklıydım. Genç insanlarda böyle bir şey olması çok nadirdir. Derler ki bir ergende migren ve stres olur. Zamanın yavaşlatmamız gerektiğini düşünüyorum.

Ben yaklaşık iki buçuk hafta hastanede yattım. Bu BRIT Okulu'nu dört ay erken bırakmak zorunla olduğum anlamına geliyordu. Çok şükür ki ben daha önceden sıkı çalıştım çünkü üç farklılık vardı ve kendimi hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum, çalıştıktan sonra çok zor. 

Bu felçten kurtulmam aylar sürdü. Ben yaklaşık bir kez, kazanmış olduğum kiloları düşürmeye başlamıştım. Benim gücümü geri kazanmam bir süre aldı ve kas gücümü yeniden kazandım. Ama hep pozitif kaldım. Ben yorulduğum zaman sağ tarafım hep ağrıyordu ve o zamandan beri kolumun altında sinirlerle alakalı tuzak vardı, Ben iyiyim. *Gülümse*

Yorgun olduğum zaman dinlenmek zorundaydım, vitaminler alıyordum ve olabildiğince kendime bakıyordum. 7/24 iyi kalmak zordu ve hasta olabiliyordum, izinliydim çünkü her gün iş rezervasyonum vardı. Bu sıkıntı olmuyordu. Ben hasta bir pazarlamacı ya da bir tur yöneticisi, başka biri için bir gösteri yapabilirdim.

Nice To Meet You - Jessie JHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin