Babam sessizce arabayı sürüyordu. Annem ise babamın yanındaki ön koltukta bir belgeyle uğraşıyordu, o belgelerin ne için olduğunu tahmin edebiliyordum büyük ihtimal şu İstanbuldaki yeni evimizdi..
İstanbula karşı biraz ön yargılıyım. çünkü babamın dediğine göre babamın işleri için gidiyormuşuz felan filan ama 2 gün önce cuma akşamı yemekten sonra usulca odama çekildim.
Düşünüyordum "bundan sonraki günler ne olacaktı?" "Orada ne yapacaktım? Havasıyla, suyuyla, herşeyiyle çok güzel olan bu şehri Antalyamı nasıl bırakacaktım? Derken bir eşyanın kırılma sesini duydum hemen yatağımdan doğruldum ve koridora doğru yürümeye başladım nermin abla bir şeyler kırmıştır diye merdivenlerden inip mutfağa baktım fakat nermin abla sakince bulaşıkları makineye yerleştiriyordu.
-Nermin abla bir ses duydum, iyimisin bir şey mi kırıldı ? Diye sordum oda samimi bir gülümsemeyle
-Güzel kızım ben iyiyim de bir şey kırılmadı ses de duymadım. Dedi
-tamam nermin abla sen dikkat et diyerek odama gitmek için merdivenleri çıkarken bir ses daha duydum annemlerin odasından geliyordu gine mi tartışıyorlardı? Yaklaştıkça annemin sesini daha net duydum annem bazı eşyalarını kırıyordu iyi de bunu neden yapıyordu ki anladığım kadarıyla bu sefer tartıştakları konu ciddi bir konuydu merakımdan dolayı kapıya biraz daha yaklaştım
-Anlamıyorsun Demir mira burada doğdu burada büyüdü başka şehire yabancılık çekecek! annem taşınma meselesi ile tartışıyodu iyi de ben bu kadar çok umursamamıştım o neden umursuyordu ki
-Ben miranın kötülüğünü istermiyim ?! Sana kaç kere söyledim İstanbulda daha iyi doktorlar var tedavisini daha iyi görücek. mira işim yüzünden istanbula gittiğimizi sanıyor şimdi konuyu kapatalım bir daha açmamak üzere..Yaşadığım olay aklıma gelince cama dönüp sol akan bir damla yaşı hızlıca sildim.
Beni oyuncak mı sanıyorlardı? Beni böyle kabullenmiyorlardı ,sırf hastalığım var diye, sırf onlara yük oluyorum diye en iyi ve hızlı şekilde kurtulmak istiyorlardı benden-15 dakikaya yeni evimizde oluruz.
Babamın sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım yeni ev mi ? Yeni hayat,Yeni arkadaşlar...
-güzel kızım , neden böylesin? Hastamısın yoksa? Dedi annem camdan kafamı çevirip anneme
-biraz halsiz hissediyorum sadece dedim kısık bir sesle.Araba durduğunda yeni hayatamın başladığı yere geldiğimizi hissettim ve yavaşca arabadan indim etrafa baktım, 3 katlı bahçeli ve güzel görünen villalar vardı şaşırmalıydım Antalya' daki evimizde böyleydi fakat farklı olan şeyler insanlardı burdaki insanlar kendini beğenmiş, burnu havada insanlar bilmiyorum belkide yanılıyor olabilirim ama istanbul gibi büyük bir şehirde bu imkansızdı.
Annemlerin arkasından yürümeye devam ederken nar çiçeği rengi olan bir villa karşımıza çıktı camların kenarları ve kapının rengi siyahtı, siyah renk nar çiçeği rengi ile birleşince göze hoş geliyordu. Bu arada evin kapısının önüne gelmiştik içimde belli belirsiz bi his vardı neyin nesiydi bu his?
Annem zile bastı , evde kim vardı ki ?derken kapı açıldı.
Kapıyı orta boylarda esmer bir kadın açtı
-hoşgeldiniz bende sizi bekliyordum
Dedi kadın sıcak bir gülümsemeyle galiba bu yeni çalışanımızdı, annem
-hoşbulduk tatlım dedikten sonra kadın bana dönüp
-sende mira olmalısın dimi ben aysun bu evde sizin yemeklerinizi ben yapıcam dedi sıcak bi gülümsemeyle, annem koluma hafif vurunca cevap vermem gerektiğini anladım ve gülümseyer aysun ablaya döndüm
-memnun oldum aysun abla eminimki yemeklerin çok güzeldir dedim sonrada annemler önde ben arkalarında olmak üzere evin içine girdik evin içi krem rengi ve lila Renklerine hakimdi, eminimki bu evin renklerine annem karar vermişti.Evi gezmeye başladığımızda evin Antalyadaki evimizden pek de farklı olmadığını anladım bütün odaları gezdikten sonra salondaki koltuklara oturup biraz dinlendim doğruyu söylemek gerekirse koltuklar baya rahattı az sonra annem ve babam yanıma geldiler ve babam direk söze başladı
-mira okul kayıdını hallettim. Bundan sonra yeni okulun savaş koleji salı seni 8.30 da servis alıcak.
Dedi ,daha yeni gelmişken 1 gün sonra okula gitcektim...
kıyafetlerimi dolabıma yerleştirmediğimi hatırladığımda babama dönüp
-teşekkür ederim babacım güvenin bana elimden geleni yapıcam size söz veriyorum şimdi kıyafetlerimi dolabıma yerleştirmek için yukarı çıkabilirmiyim ? Dedim babamda onaylarmışçasına kafasını salladı evin her yerini gezmiş olmamıza rağmen benim odama girmemiştik ben yeni odamı ilk defa görcektim merdivenlerden hızla çıkıp odama yöneldim daha doğrusu yeni odama..Kapıyı açtığımda odanın güzelliğiyle büyülendim odam gözlerim gibi mercan yeşiliydi duvarları siyaha boyanmıştı ve bu aşırı iyi duruyodu.
Odamı incelemeye devam ederken annem kapıyı tıklayıp içeri geldi annem daha söze başlamadan hemen boynuna sarılıp şöyle dedim
-annecim sen senn bir harikasınn bu odanın renklerini sen seçtin dimi yeşili sevdiğimi bildiğin için böyle yaptırdın diyip yanaklarından öptüm sonra annem gülerek konuşmaya başladı
-bak birtanem sen benim hayattaki en büyük varlığımsın senin sevdiğin renkleri yaptırmicam da kimin yaptırcam dedi sonra ona sımsıkı sarıldım ve anneme dönüp
-anne
-efendim?
- sen bu hayattaki gördüğüm en iyi annesin dedim bi kere daha öperek annem de gülerek
--biliyorum tatlım bende kendime hayranım dediğinde kıkırdadım cidden annem yeryüzüne inmiş bir melekti annem konuşmaya devam ederek
-hadi güzel kızım sen işlerini hallet sonra biraz dinlen ben seni akşam yemeğine çağırırım dedi ve kapıyı yavaşca kapatıp gitti gözlerim perdelere kaydı onlar da çam yeşiliydi gözlerimle aynı renkteydi bu durumada istemsizce sırıttım ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuyruklu Yıldız
Novela JuvenilBazı sepeblerden dolayı taşınan Çalışkan ailesinin yeni evindeki maceraları !