1. Bölüm

268 27 6
                                    

"Şimdi ben sana, dünyada ki en güzel duygunun seni özlemek olduğunu hangi sözlerle ve hangi şarkıyla nasıl anlatayım"


(UZAK GELECEKTEN)

Ayaklarım bir süreden sonra bedenimi taşıyamaz hale gelmişti. Bitmiştim. Tükenmiştim. Hissediyordum sona gelmiştik artık. Tüm çabamız boşa gitmişti. Dün gece koynumda uyuyan kocam şimdi toprağın altında yatıyordu. Ben ise zavvalı gibi kocama yapılanların intikamını alamamıştım. Karnımda bir bebekle kalakalmıştım mezarlıkta.







(GÜNÜMÜZ)

Harika bir günüm karakolda son bulmuştu kaldı ki günüm o kadar mükemmel geçiyordu ki içimde her an kötü bir şey olacak hissi vardı.

Ve olmuştu.

Günün sonunda karakola düşmüştüm.

Doğum günümü de karakolda geçirmedim demem artık.

Kampüs çıkışı beni limana sürüklemişlerdi. Doğum günümdü ve doğum günüm için gemi kiralamışlardı. Bir bokluk döndüğünü bilmeliydim. Nasıl anlamazdım.

Hiç birinin maddi durumu mükemmel değildi. Ve kiraladıkları gemi müthiş bir şeydi. İnanılmazdı. Tiriliyonluk bir gemiydi.

Aklımdan bir an olsun geçmemişti gemiyi nasıl ne kadar paraya kiraladıkları.

Kendileri de farkında değildi en kötüsü de buydu.

Dolandırılmışlardı.

Kiraladıkları gemi ücreti ödedikleri kişiye ait değilmiş tabi çok kötü bela oldu başımıza. Başımıza bu da gelmedi demeyiz artık.

Geminin asıl sahibi Türkiye'nin ünlü iş adamlarından ülkenin tiriliyonluk iş adamlarından Baybars Karaca'ya aitti.

Doğum gününü kutladığımız sırada adamın tüm korumaları gemiye baskın yapar gibi doluştular.

Sonra da sonumuz nezarette bitti.

Şu anda yanımda yürüyen bir polis memuru karakol koridorunda yürüyorduk. Tahmin ettiğim kadarıyla Bay Baybars bey gelmişti. Umarım genç yaşımda nezaret kenarlarında çürümezdim.

Tabii nezaret iyi taraftı hücreye de atılabilirdim. Başka gemi mi kalmamıştı?

Polis memuru beni kapıda bırakıp kapıyı tıklatıp içeriye geçti. İçeridekilere birşeyler söyleyip kapıyı açıp geçmem için bana yol verdi.

İçeriye geçtiğimde yaşlı komiser ve yüzüme bakan bir adet Baybars bey vardı. Çok sert bakıyordu.

Siktir!

Yüzü çok iyiydi. Beyaz gömlek siyah kumaş pantolon siyah ceket vardı üstünde. Saçlarını arkaya doğru taramış tüm yüz hatları belirginleşmişti. Herif taştı. Taş olsa dayanmaz herifin yanında

Bir içim su mübarek

Allah adamı yaratırken bu Allah'ın lütfu demiş kalan erkekleri yaratırken de bunlar da Allah'ın belası diyip yaratmış.

İfadesiz gözleri bile mükemmeldi simsiyah gözleri vardı.

Siktir! Herifin ellerinin bile mükemmel olması şaka mı?

Her kadının fazlasıyla beğeneceği bir adamdı Baybars Karaca

Adama nasıl baktıysam nasıl dibim düşmüşse ifadesiz yüzü bir anda kaybolmuş sırıtıyordu. Kendimi topladım ve komisere baktım.

ÇIKMAZ SOKAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin