"Bacağınızı sıkı mı bağlamışım?" diye sordu nihayet Bazarov.
"Hayır, zararı yok, pek güzel," diye cevap verdi Pavel Petroviç ve biraz bekledikten sonra ekledi: "Kardeşimi kandırmak zordur, ona politika yüzünden atıştığımızı söylememiz gerekecek."
"Çok iyi," dedi Bazarov. "Bütün İngiliz hayranlarına küfrettiğimi söyleyebilirsiniz."
"Pek güzel. Şu adam hakkımızda ne düşünüyor dersiniz?" diye devam etti Pavel Petroviç, düellodan birkaç dakika önce Bazarov'un yanından birbirine bağlı atları önüne katmış giden ve geri dönerken "beyefendileri" görünce "telaşlanan" ve şapkasını çıkaran adamı göstererek.
"Kim bilir!" diye cevapladı Bazarov. "Büyük olasılıkla hiçbir şey düşünmüyordur. Rus köylüsü en gizemli yabancıdır. Bayan Ratcliff bir zamanlar ondan ne kadar çok söz etmiştir. Kim anlar onu? Kendi kendisini bile anlamaz o."
"Ya! Demek böyle düşünüyorsunuz!" diye söze başlamıştı ki Pavel Petroviç, birden haykırdı: "Bakın, bakın, sizin şu aptal Pyotr'un yaptığına bakın! Kardeşim buraya geliyor!"
Bazarov döndü ve arabada oturan Nikolay Petroviç'in bembeyaz yüzünü gördü. Nikolay Petroviç araba durmadan aşağı atladı ve ağabeyine doğru atıldı.
"Bu da ne demek oluyor?" dedi heyecanlı bir sesle. "Yevgeniy Vasilyiç, çok rica ederim, nedir bu böyle?"
"Bir şey yok," diye cevap verdi Pavel Petroviç, "boşu boşuna seni de rahatsız ettiler. Bay Bazarov'la biraz atıştık ve ben cezamı buldum birazcık."
"Bütün bunlar neden oldu, Allah aşkına?"
"Nasıl anlatayım sana? Bay Bazarov Sir Robert Pill' den saygısızca söz etti. Bu arada ekleyeyim, hepsi benim suçum, Bay Bazarov ise çok iyi davrandı. Onu düelloya ben çağırdım."
"Ama üstün başın kan içinde, rica ederim!"
"E, sen ne sanıyordun, damarlarımda su olduğunu mu? Zaten kanımın bu şekilde akmasının bana faydası bile var, doğru değil mi, doktor? Arabaya binmeme yardım et ve üzülmekten vazgeç. Yarın iyileşirim. Ha işte böyle, çok iyi. Hadi arabacı sür."
Nikolay Petroviç arabanın arkasından yürüyordu; Bazarov geride kalmıştı...
"Şehirden başka bir doktor getirtene dek ağabeyimle ilgilenmenizi rica edeceğim," dedi Nikolay Petroviç Bazarov'a.
Bazarov, bir şey demeden başını eğdi.
Bir saat sonra Pavel Petroviç, bacağı sargı beziyle ustaca sarılmış olarak yatağında yatıyordu. Bütün ev telaşa kapılmıştı; Feneçka fenalık geçirmişti. Nikolay Petroviç kimseye göstermeden parmaklarını büküp duruyordu, Pavel Petroviç ise gülüyor ve özellikle Bazarov'la şakalaşıyordu; ince patiskadan bir gömlek, şık bir robdöşambr ve fes giymişti, pencerenin perdelerini açtırmamıştı ve perhiz yapması gerekeceğini söyleyerek şaka yollu sızlanıp duruyordu. Ancak geceye doğru ateşi yükseldi; başı ağrımaya başladı. Şehirden çağrılan doktor geldi. (Nikolay Petroviç ağabeyini dinlememişti, hem bunu Bazarov da istiyordu; bütün gün sapsarı ve öfkeli bir suratla odasında oturmuştu ve sadece kısa bir süre için hastanın yanına uğramıştı; iki defa Feneçka'yla karşılaşmıştı ama genç kadın korkuyla sıçrayarak ondan kaçmıştı.) Yeni doktor serinletici içecekler tavsiye etmiş, bu arada hiçbir tehlike olmadığına dair Bazarov'un söylediği sözleri doğrulamıştı. Nikolay Petroviç, doktora kardeşinin dikkatsizlik yüzünden kendi kendisini yaraladığını söylemiş, doktor da buna "Hmm!" diye karşılık vermişti. Ama oracıkta eline yirmi beş gümüş ruble sayılınca "Demeyin! Sahiden de çok sık oluyor böyle şeyler!" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babalar ve Oğullar
RomanceBabalar ve Oğullar, klasik Rus edebiyatının unutulmaz yazarı İvan Sergeyeviç Turgenyev'in en önemli eseridir. Kitabın basımından sonra, "Avrupalı bir bakışa sahip tek Rus yazar" diye tanımlanan Turgenyev, karşılaştığı büyük tepkiler nedeniyle ülkesi...