DEAR DIARY

wedding

Küçücük odada oturup üstümdeki takım elbise ile bekliyordum.Yanımda kimse yoktu.Tek başımaydım.

Evet demenin zorunlu olduğunu öğrendikten sonra,her şeyi Jeongin ile kendi düğünümüzmüş gibi hayal ederek yapmaya karar verdim.

Başka türlü sevgilisi olan bir kıza,nikah masasında asla evet diyemezdim çünkü.

Kapının yavaşca açıldığını duyunca yaklaşık son yarım saattir bana hayatım boyunca hiç gelmediği kadar ilgi çekici gelen ayaklarımdan kafamı kaldırdım ve gelen baktım.

7 yıldır burada yaşadığı için görmediğim kuzenim Chan,karşımda duruyordu.

Ne diyeceğimi bilemiyordum,bir süre sadece ona baktım.Onu en son gördüğümde ben 8,o 13 yaşındaydı.

Ne de güzeldi o zamanlar.Beni sırtına çıkarırdı önce,sonra tüm mahalle boyunca koşuştururdu.

Okulda birşey olduğunda ona haber verirdim.Gelip bana bulaşanların yaşına bile bakmadan döverdi.Ben bunu ne kadar güzel bulsata en sonunda kendimizi müdürün odasında bulurduk.

Şimdi 20 yaşındaydı.Bayağı bir yakışıklı görünüyordu.O an sanki beni zorla tutan ve oraya oturtan güç kalktı üstümden.Gidip sıkıca sarıldım ona.

Hemen arkasındaki oğlanı gördüm sonra.Kahverengi saçları ve yakışıklı yüzü ile hiç tanıdık görünmüyordu.

"Hah,Felix bak bu benim sevgilim Minho.Tanışın.Minho bu da kuzenim Felix.O çok bahsettiğim."

Minho bana büyük bir gülümse gönderdi.Bende çene kaslarımı zorlayarak gülmeye çalıştım.Ama bu sadece beni acı çekiyormuş gibi gösteriyordu.

"Hadi çocuklar düğün başlıyor.Gelinin yanına git Felix."

Annemin hızla odaya girip söylediklerini acele bir şekilde söyledikten sonra çıkıp gelinin odasına gitmesi ile hemen Chan Hyung'a döndüm.

"Chan Hyung,lütfen yardım et."

"Sen sadece düğüne odaklan,herşey kontrolüm altında Felix."

Dedi ve sırtımı sıvazlayarak artık gitmem gerektiğini belirtti.

Hemen karşıdaki odadan çıkacak gelini bekledim.Ve gelincede acemi bir şekilde onun koluna girdim.

Yavaş yavaş açık havaya çıkarken herşeyin bir rüya olması,ve Chan Hyung'un beni kurtarması için Tanrı'ya dua ediyordum.

Yeojin herkese gülümsemeler saçıyor,el sallıyordu.Nasıl bu kadar iyi bir oyuncu olduğunu düşünürken,beni dans pistine yönlendirdi yavaşça.

Çalan melodi ile valse eşlik ederken,bu kadar güzel dans etmesinin altında yatan sırrı bilmek istedim.Benimde bir dans kursuna gittiğim ve kursun en iyilerinden olduğum düşünülürse herkes benden müthiş bir dans bekliyordu belki de ama anın heyecanı ile herşeyi unutmuştum.

Sonra,Jeongin geldi aklıma.Bir anda değişti ortam.Tüm masaları sırtıma yüklemişlerde,kaçmışlar gibi hissettim.Ayaklarımı zorla kaldırabiliyordum.Bunu farketmiş olacaktı Yeojin.Ellerimi sıkıca tutup hemen olayı devraldı.Bir yandan mırıldanıyordu.