GÜNEŞ İÇİN

GÜNEŞİN ELLERİ

Çok çok eski zamanlarda tarihin bile unuttuğu yıllarda 10 kişiden oluşan  bir grup varmış bu grup o kadar güç'e bağımlıymış ki güç için her şeyi yapmaya hazırlamış bir gün grubun lideri arthur suffer öyle bir kara büyü bulmuş ki bu kara büyü sayesinde güneşten güç çağırıcaklarmış ve güneş onlara güç bahşedicekmiş arthur ve diğer grup üyeleri bir gece yarısı kimsenin olmadığı bir ormanın ortasında rituel'i gerceklestirmeye başlamışlar rituel gereği altın sarısı boya ve tozlarla güneş çizmişler güneşin çizimi bitince güneş işaretinin tam ortasına arthur girmiş ve diger grup üyeleri cizdikleri güneşin etrafına geçmişler ve bir daire oluşturmuşlar arthur dizlerinin üstüne çökmüş ve sözleri soylemeye başlamış bu sırada diğer grup üyeleri de neredeyse herkesin unuttuğu kadim bir dilde sözler söylemeye başlamış.
Arthur-Ey yüce,ey güçlü, arındırıcı,affedici,yok edici,yakıcı ve temizleyici güneşş! bize gücünü bahşet!
Arthur bu sözleri soylerken diğer üyeler hala kadim dilde konuşmaya devam ediyorlarmış rituel bitmiş herkes susmuş ve güneşten cevap beklemişler.Ormanda duyulan tek sesler rüzgarın etraftaki ağaçları tokatlayışı ve kargaların çıkarttığı seslermiş derken karga sesleri artmaya başlamış rüzgar hızlanmaya başlamış yere çizdikleri altın sarısı güneş işareti kan kırmızıya dönmüş işte o an arthurun yüzünü bir korku bir dehşet kaplamış ve arthur anlamış ki ritueli  yanlış yapmışlar ancak arthurun bilmediği şey rituelin yapıldığı yerde onlardan da önce orda ölmüş olan seytani varlık varmış güneşte seslenişleri güneşe değil o varlığa iletilmiş ve varlık cevap vermiş grubun üyeleri ve arthur hareket etmeye calişsada hareket edemiyorlarmış, karga sesleri o kadar artmış ki  kendi yardım çığlıklarını bile duyamamya başlamışlar derken arthur derinden oyle derinden bir ses duymuş ki kendisi bile nerden geldigini anlamamış.
-Arthur! senin ve grubun sayesinde yüzyıllar sonra tekrar...tekrar dünyaya terör ve korku saçabilicem!

Bu seslerden sonra etrafta ki tüm kargalar arthurun grubuna saldırmaya başlamışlar herkes bagirsa da kargaların ve rüzgarın sesinden başka ses duyulmuyormuş.Kargalar arthur hariç herkesi öldürmüş ve durduklarında arthur etrafına bakmış ve gördüğü tek şey kendisi hariç herkesin parçalanan cesetleri olmuş kargalar ve rüzgarın sesi yok olmuş kargalar etraftaki ağaçların dallarına tünemiş bekliyorlarmış.Artık etraftaki tek ses arthurun nefes alıp verme sesiymiş bir süre daha böyle devam ettikten sonra yerde ki kan kırmızı güneş simgesi parlamaya başlamış ve kargalar bu simgenin etrafında uçarak  daire cizmeye başlamışlar arthur kargalara baktığında hepsinin gozlerinin ateş kırmızısı patladığını fark etmiş ve kargalar arthurun önüne toplanıp bir beden oluşturmaya başlamışlar ancak oluşturdukları beden ne bir insana ne de bir hayvana ne de başka bir canlıya benziyormuş bacakları ince demirden ve çarpık gövdesi demirden ve çivili sol kolu yere degicek kadar uzun demirden, sağ kolu bir insanın ki boyutunda demirden,iki elinin de parmakları yerine demir bıçaklar varmış arthur şok olmuş bir şekilde oluşmakta olan yaratığa bakarken kafası oluşmaya başlamış  kafası bir insana benzese de çarpık ve demirden miş.Gözleri kan kırmızısı ve parlıyormuş ağzı kocaman ve arka arkasına üç sıra diş varmış her dişi sivri demirdenmiş yaratığın oluşması bitince geriye sadece dizlerinin üstünde arthur ve dibinde ayakta o yaratık varmış arthur korkmuş bir şekilde yaratığa bakarken yaratık konuşmuş.
-Sağol arthur sayende tekrar doğdum.
Bu cümlenin ardından yaratık yere değen sol kolunun demir pençelerini arhurun kalbine saplamış.Arhur yaratığın yüzüne bakınca yaratığın yüzünde çarpık bir gülümseme görmüş arthur yaratığa bakarken yaratık:
-Ölüceksin o yüzden sana adımı bahsedicem ben  metalcrooked.
Arthurun ağzından kan gelmeye başlamış arthur ölmek uzereyken ağzından son anda yaratığı yerle birlestiricek ve onu oraya hapsedicek bir büyü çıkmış ve arthur ölmüş metalcrooked yer tarafından emilmeye başlamış emilmiş...emilmiş... en sonunda yer yüzünde sadece arthurun ve arkadaşlarının cansız bedeni kalmış.Ordan sadece uçarak giden bir karga olmuş...BİR KARGA!