Pamuk Şeker

53 5 5
                                    

Eve vardığımda hızlıca formamı çıkardım. Gardroptan siyah bir tişört aldım altına da bir kot pantolon geçirdim. Siyah tişörtümün üstüne kot ceketini geçirdim. Saçlarımı açık bıraktım. Hemen birkaç lokma aldım.Annem kuaföre gitmişti. Ona "dışarı çıkıyorum"notu bırakıp evden çıktım.

Kapının önüne geldiğimde çok geç olmuştu.

Kendi kendime :

-Ah Yağmur ,aptal yağmur ..

Ancak bu fayda etmiyordu. Bende merdivenlerden inerek yavaş yavaş parka doğru yürümeye başladım.

Parka vardığımda Orada oyun oynayan 5-6 yaşlarındaki birkaç çocukla konuşan Melih'i gördüm.

Beni farketmemiş olacak ki buna devam etti. Sessizce ona yaklaştım. Sırtına dokundum. Yavaşca arkasına döndü.Ben ise:

-Acaba buralarda 15 yaşında ,*elimle göstererek * şu boylarda ,sarışın bir çocuk gördünüz mü?

Gülümsedi.

-Yakışıklı mıydı?

Niye böyle dedi ki şimdi. Yoksa onun yakışıklı olduğunu mu söylememi istiyordu.Cevap vermedim. Verseydim resmen çocuğun üzerine atlamış gibi görünecektim.Henüz yeni tanıştığım biriyle bu iyi olmazdı.Tedirgin olduğumu anlamış olacak ki konuyu değiştirdi.

-Eee beni nereye götüreceksin bakalım.

- Sitenin en çok kullandığım yerine yani "Duru Cafe'ye ".

Zaten parka çokta uzak olmayan Duru cafeye hemen ulaştık. İçeri girdik. Burası fazla büyük olmayan hoş biryerdi. Birkaç turkuaz, birkaç siyah masa ve beyaz koltuklar vardı.

Melih 'e dönüp :

-Oturmak ister misin?

demiştim ama o çoktan kolumu tutup beni masalardan birine çekmeye başlamıştı bile.

-Cam kenarında bir masaya oturduk.Zaten küçük bir yer olduğundan burada sadece cips,çerez,kola ,meyve suyu,bira tarzı şeyler satılıtordu. Kısacası burası gençlerin ve çocukların mekanıydı.

Melih ve ben birer cips ve kola aldık.

Masamıza oturduk. Cipsimi açtım ve doğal ortamımda yaptığım gibi bir avuç cipsi ağzıma attım. O sırada kafamı yukarı kaldırdığımda sanki bana "ben aslında erkeğim"demişim gibi bakarken buldum. Tamam anlıyorum çocuk benim gibi bir öküz görünce şaşırmış olmalı.Cipslerimiz bitirdikten sonra kafeden çıktık. Ona kafenin arkasında bulunan internet kafeyi gösterdim. Burada genelde 8-12 yaş arası çocuklar takıldığından içeri girmedik. Sitenin diğer tarafında çimenlerin üzerindeki piknik masaları vardı. Ama orada genelde ya kısır yiyen anneler ya da mangal yapan babalar oluyordu.

-Başka gezicek pek bir yer yok.

-Saat daha 6 bu saatte eve gidemem.Sitenin dışına çıkmak ister misin? Biraz da çevreyi gezdirirsin belki. Tabi sen istersen?

Bu çocuk aklını mı kaçırdı ? Siteyi gezdirdim işte .....tabi Melih'e böyle söylemedim.

-Tamam .

Birlikte çıkışa yöneldik. Site kapısındaki Osman amcaya el sallayıp

Ana yola doğru yürüdük. Karşımızdaki kaldırımda seyyar bir pamuk şeker satıcısı gördük.

-Pamuk şeker ister misin?

-Gerek yok. Paranı sömürmek istemem.

Güldü.

-Gel hadi.

Karşıdan karşıya geçerken cebimden telefonum düştü. Ben yere eğilip telefonumu alıncaya kadar Melih çoktan karşıya geçmişti. Başımı kaldırıp bana doğru gelen arabayı gördüm. Panik anında donup kalan insanları görmüşsünüzdür. İşte o benim. Araba hızla bana yaklaşıyordu.Araba. Bana. Çarpacaktı. Bu kelimeler beynimde yankılanırken hareket edemiyordum. Ancak Melih'in bana bağırdığını duyabiliyordum. O anda biri hızla beni kolumdan tutup koşmaya başlamıştı .Kafamı kaldırdığımda bu kişiyi hiç beklemiyordum. Berke?.

Sonunda kaldırıma vardığımızda birkaç saniyelik yer bana saatler sürmüş gibi gelmişti.

Berke:

- Sen gerçekten Körsün. Koskoca arabayı göremiyor musun? Ben olmasam çoktan ölmüştün.

Melih bana korkulu gözlerle bakarken

-Sen,iyi misin?

Sanki birden uyanmış gibi kafamı çevirdim.

-E-e evet iyiyim.

Berke'ye döndüm ne kadar ukala olsa da hayatımı kurtarmıştı.

-Teşekkür ederim.

Berke sadece baktı.

Melih;

-Eğer istersen eve gidebiliriz.

-Hayır hayır,hadi ,biz pamuk şeker alıcaktık.

Üçümüz (!) nedense üçümüz az ileride pamuk şeker satan seyyardan 3 pamuk şeker aldık. Kenarları ağaçlık bir yolda yürümeye başladık .

Berke çoktan pamuk şekeri yüzünün çeyreğine bulaştırmıştı. "Pasaklı"diye geçirdim içimden. Melih ,Berke'ye dönüp :

-Hadi bir fotoğrafımızı çek kardeşim.

Ne? Ama ben fotoğraflarda iğrenç çıkarım. Ayrıca bunun amacı ne ?

-Ama ben pek fotoğraf çekinmeyi sevmem.

-Peki ,o zaman pamuk şekerlerimiz çekinsin.

dedi.

Böylece onun yaptığı gibi pamuk şekeri yüzümü kapatıcak şekilde tuttum.

Bu sırada Berke yine burun kıvırarak

-Ergenler

dedi ve fotoğrafımızı çekti.

Ben:

-Saat neredeyse 8 oldu.Ben eve gideyim.

dedim. İkisine de (!) Berke'ye niyeyse

el sallayıp siteden içeri girdim.

Noluyor bana? Arkadaş mı edindim ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 03, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bayan BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin