Suyu kapattığımda vücudumdan akıp giden su damlaları son kez hareket edip kayıp gitmiş ve yerdeki suya karışmışlardı. Tıpkı diğer insanlar gibi sizde beni bırakıp herkesleşiyor muydunuz? Saçma düşüncelerimden sıyrılmak için bornozumu üstüme giyip ıslak saçımı topuz yaptım ve küçük havluya sardım. Buğulanmış aynaya doğru yaklaştım ve elimle aynayı sildim. Sildikten sonra yüzümü görmüş ve moralim bozulmuştu. Neden bu kadar tipsizdim? Ya da neden bu kadar özgüven eksikliği yaşıyordum? Ağzımdan nefes alıp verdim ve kendime bir tokat attım. Çok fazla düşünme salak Jisu.
Banyonun kapısını açtığımda tam odama adımımı atacaktımki perdemin açık olduğunu gördüm. Hassiktir! Yuna'yı buraya çağırıp perdeyi kapatmasını isteyebilirdim ama ya beni soyunurken gördülerse? Heleki penceremin karşısında bir ev ve pencere vardı, en kötüsü sapık wojoong beni görmüş olabilirdi. Sapık gibi evimi gözetliyordu çünkü, onun yüzünden perdemi açamıyordum. Evime güneş girmiyordu! Bu yüzden genelde perdem kapalı bir şekilde camımı üstten açardım. En azından hava alabiliyordum.
"Yunaaaaa!"
Öyle bir bağırmıştım ki ben bile kendi sesimden korkmuştum. Sen zaten neyden korkmuyorsunki? İç sesime yumruğumu geçirmek istemiştim, tabiiki yapamadığım için sinirden duvara yumruk atmıştım. Aferin geri zekalı şimdi de elini kanattın! Ben yere çömelip ağlamaya başladığım sırada Yuna gelip kapıyı açmıştı. Hemen çığlık atarak ona kızmıştım.
"Ne yapıyorsun kapat kapıyı!"
Yuna şaşkın bir şekilde suratıma bakıyordu.
"Eline ne oldu senin? İyi misin Jisu neden ağlıyorsun?"
Ağlamaklı sesimle konuştuğumda Yuna iyice şaşırmıştı. Çünkü söylediklerimden hiçbir şey anlamıyordu. Onu o kadar iyi anlıyorumki...Çünkü bazen ben bile kendimi anlamıyorum.
"Y-yuna ben perdeyi açık unutmuşum şimdi b-beni-"
Burnumu çekip ellerimle gözlerimi ovaladım.
"Beni soyunurken görmüşlerdir."
Konuşmamın yarısında hemen elime pansuman yapmaya başlamıştıki cümlemi bitirdiğim an kahkahayı basmıştı. Ona kızgın bakışlarımı yollamıştım. Ama hala gülmeye devam ediyordu!
"Jisu sen salak mısın? Tanrı aşkına kim seni ne diye izlesin?"
"Yuna asıl sen mal mısın? Ya bu semtte bir sürü sapık var! Hatta dünyada bir sürü sapık var. Wojoong bakmamış olabilir mi sence?"
Bir süre düşündükten sonra kafasını olumlu bir şekilde salladı, ama daha sonrasında gülümsedi.
"İyide kızım Wojoong'lar bugün evde değil ki. Hafta sonu dedesine kalmaya gidiyor onlar. Hatta sabah Wojoong'un küçük kız kardeşine kurabiye götürmek için evlerine gittiğimde hizmetçileri evde olmadıklarını söyledi."
Yuna'nın açıklamasıyla bir oh çekmiştim ve rahatlamıştım. İçimi bir rahatlık kaplarken yine telaşa kapıldım.
"Evet ama ya başkaları izlediyse?"
Gözlerini devirip bana isyankar gözlerle baktı.
"Evimizin karşısında bir köy manzarası var uzakta. Kim izlesin?"
Söylediği şey mantıklı gelince yine rahatlamıştım.
"Elini nasıl kanattın?"
Sorduğu soruyla başımı öne eğdim ve dudaklarımı ısırmaya başladım. Ona masum bakışlarımı yollarken başını sorgularcasına salladı. Ona cevap vermeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's too late , Yejisu
Fanfiction"İçimizde şeytan var, can kırıkları var. Nefret var, yalanlar var. Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş, kaçıyor..." Hwang Yeji X Choi Jisu GxG BAŞLANGIÇ TARİHİ:20.03.20 BİTİŞ TARİHİ: ?