[Lalisa'dan]
"Hocam. Daha önce yurtdışına gittiğinizi ve orada da öğretmenlik yaptığınızı söylemiştiniz. Peki oradaki öğrenciler ile buradaki öğrenciler arasında fark var mıydı?"
Bir elimi masaya öylesine bırakmış, çenemi diğer elimin üzerine koymuş baygın gözlerle hocayı izlerken sağ taraftan gelen Bambam'in sesi ile bir anda başımı kaldırıp mutlu gözlerle Bambam'e baktım.
Baktığımı fark etmiş olmalı ki o da bana döndü, gülümsedi ama sonrasında ise hemen hocaya dönüp gerçekten merak ediyormuş gibi süper oyunculuğu ile hocayı izlemeye başladı.
Hocanın konuşmayı, anı anlatmayı sevdiğini biliyordu ve bu yöntem ders kaynatmak için mükemmeldi. Bambam'de hocanın bu ağa düşeceğini iyi biliyordu.
Gözümü koskoca sınıfta gezdirdim de herkes mutluydu ve büyük ihtimalle Bambam'e karşı minnettardılar.
Çok geçmeden sınıfta gözümü gezdirmeyi kesip hocayı dinlemeye başladım. Her ne kadar bunu merak etmesemde matematikten, karışık denklemlerden daha iyidir bunu dinlemek.
Tam yirmi dakikanın ardından zil çaldı ve tüm sınıf olarak derin bir nefes aldık. Her ne kadar matematikten daha iyi olsada yirmi dakika boyunca bu konuyu dinlemek elbette sıkıcıydı.
Zil çaldıktan sonra iki sıra önümde oturan Rosé yanımda bitmişti. Beni kolumdan tutup "Hadi kantine gidelim" demesiyle inkâr etmeden onu takip etmiştim.
Kantin sırasında biraz bekledikten sonra Rosé ile birlikte Jisoo ve Jennie'nin oturduğu masaya doğru ilerledik. Jennie'nin sevgilisi Taehyung'da oradaydı. Tae ile iyi anlaşıyordum.
"Woah Tae bey, seni buralarda görmek gözlerimi yaşarttı doğrusu."
"Lalisa hiç havamda değilim, bugün olmaz." Kalın sesi ile beni reddettikten sonra çatalıyla önündeki tabağın içindekilerle oynamaya devam etti.
Bir şey olduğu ortadaydı. Gözlerimi Jennie'ye yönelttim ve 'Noldu?' dedim ağzımı hareket ettirerek. Oda üzgündü herhalinden anlaşılıyordu.
Gözleri ile bana ve Rosé'ye 'Birşey yok' dercesine baktıktan sonra oturmamızı işaret etti.
"Sadece bugün şaka yapmayalım olur mu?" Jisoo da konuştuktan sonra işin ciddiyetini anlamıştım, çünkü aramızda en komik Jisoo'idi ve hiçbir zaman bu kadar ciddi olamazdı.
Rosé, Jisoo'nun sorusuna karşı tamam anlamında kafa salladı. Masada ölüm sessizliği vardı.
Sessizliği sevmemiş olucak ki Jisoo konuyu değiştirerek tekrar konuştu "Sınavlar yaklaşıyor." Jennie, Jisoo'yu onayladıktan sonra konuştu.
"Evet çalışmamız gerekecek tekrardan."
"Kızlar bölmek istemem ama gitmem gerekiyor." Taehyung birden konuşunca herkes yine sus pus olmuştu. Jennie'nin yanağına bir öpücük kondurup masadan ayrıldı.
"Nolduğunu artık biri bize de anlatabilir mi acaba?" Rosé merak etmiş olacak ki hemen sordu.
"Kızlar şimdi konuşmasak bu konuyu? Tae iyi değil ve haliyle ben de değilim. Bugünlük affedin"
Jennienin sırtını sıvazladım ve ben konuştum bu sefer.
"Hey, önemli değil Jennie biliyorsun, biz bugünler için varız." Deyip Jennie'ye sarıldım. Hemen Jisoo ve Rosé'de geldi ve grup sarılması yaptık.
"Hey tamam, bebek olmanın sırası değil. Hadi kalkın birazdan zil çalar."
Jisoo gülümseyerek söylediği şeyle bizim yüzümüzüde güldürmüştü..
.
.
Tanrım! Bu nasıl bir konu?! Öğrencilerin aklını kaybetmesi için herhalde.
Çalan son zil yine müjdeleyici bir haber olmuştu. Çıkış zili her zaman en güzel zil olmuştur öğrenciler için.
Defterimi, kalemliğimi çantama koydum. Montumu giydim ve hemen ardından çantamı sırtıma aldım. Ders kitabımı da elime aldım ve sınıftan çıkıp dolabıma ilerledim.
Kitabı dolabıma yerleştirdikten sonra dolabı kapattım ve kilitledim.
Kalabalığın arasından merdivenlerden inip hızla okuldan çıktım. Eve yürüyerek gidiyordum çünkü evim çok yakındı. Yürümeye devam ederken diğer kaldırıma baktığımda yine alıştığım surat ile karşılaştım. Jeon Jeongguk. Yine kulaklıkları kulağındaydı ve bir şeyler mırıldanıyordu. Farklı sınıflardayız ama şunu fark ettim ki Jeongguk bu son zamanlarda kendine olduğundan daha fazla özen göstermeye başladı.
Bu konunun beni ilgilendirmediği sonucuna vardıktan sonra bu konu hakkında düşünmeyi bıraktım ve tamamen kendi yoluma odaklandım.
/
hey selam romélany'ler.Bu bizim ortak hesabımız.Lütfen okuyup bol bol yorum yaparak bizi destekleyin;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redamancy}•{Liskook
Fanfiction"Nasıl bu kadar çocuksu bir ruha sahipsin Lalisa?" "Sen nasıl bu kadar olgun bir ruha sahipsin Jeongguk?"