Ben seni duymayarak öldürdüm, başkası bağırarak sevsin.
Gözlerim yok olmuş hissizleşmişti bedenim. Acıyı hissetmekte zirve yapmış beynim ile hayat devam ediyordu. Belki devam etmesi saçmaydı. Çünkü artık birilerinin beni yok etmesi gerekiyordu. Hayattan nefret ettiğini, sevmediğini söyleyen milyonlarca insan virüs yüzünden korunuyordu. Bense hayatımdan vazgeçmiştim. Artık dünyanın sonu yaklaşıyordu. Bense sonumu kendim yaratmaktan yanaydım. Şimdi saçma gelecek belki de ama bence insanların kendileri virüs olabiliyor. Bilimsel olarak virüs hücreleri öldürüyor. Peki ya insanlar duygularımızı öldürmüyor mu? Benim duygularımı öldürdüler. Aşıktım yada boşlukta ama bir şekilde depresyon kelimesinin anlamını öğrenmiştim. Depresyon ;Ümitsizlik, değersizlik ve çaresizlik hisleri.Duyguları kontrol edememe değil midir? Bende fazlası vardı. Depresyondan fazlası vardı. Yorulmuştum sevmekten, güvenmekten, acı çekmekten. Sonum bugündü. Her son bir başlangıç değil miydi zaten . Şimdi başlangıç yaşamaya adım atıyorum. Pahalı kıyafetleri,mum ışığında yenilen romantik yemekleri istemiyorum. Biri beni gerçekten sevsin istiyorum,beni gerçekten anladığına ikna etsin. Öbürleri garip gece partilerinden bahsederken,o bana yıldızları göstersin.
Şekilleri,simaları değil,biri bana bütün ruhuyla sarılsın istiyorum,bana bir ruhumun olduğunu ve hâla gerçek sevgiyi hakedecek kadar şanslı olduğumu göstersin. Ama olmadı.Uzak durun benden , acılarım var. Uzak durun benden , mutsuzluğum var. Uzak durun benden, sevgisizliğim var. Uzak durun benden, güvensizliğim var. Ve yine uzak durun benden, defalarca ölmüşlüğüm var. Kafamda bir soru vardı cevabını bulamadığım. İnsan anlayınca mı aşık oluyor? Yoksa insan aşık olunca mı anlıyor? Benzerlik olsada birbirinden farklıydı bu iki soru. İnsanlar her gün birilerini bir şeyleri bir nedenle kaybediyorlar. Bazen göz göre göre oluyor bu olay. Bazen hiç hissettirmeden yaklaşıyor yanına.Herkesin kendince nedenlerle yaşadıkları bu dünyada sizce en geçerli ayrılık nedeni ne olabilir?Benim ki sadece onu fazlasıyla tanımış olmamdı. Benim onun gerçekte kim olduğunu biliyor olmamdan soğudu. Benden uzaklaşmaya başladı. Oysa bir yalancıya mı aşık olacaktım. Gerçekleri bilmem gerekiyordu. Sevdiğin insanın adının bile yalan olması hala sizi ona karşı sevdirir miydi? Ben yalanlarına rağmen defalarca söylediği yalanlara rağmen sevdim. Adı, mesleği veya gerekli ne varsa her şeyi yalandı. Ne vardı yalan söyleyecek. Gizlilik tabi ki . Gizli kalması gerekiyordu. Eşcinseldik . Ve o saygı değer bir çevresi, saygınlık gördüğü bir mesleği. Ve ifşa olsa kaybedecek bir ailesi vardı. Adının Emre olduğunu söylemişti. Oysa Bars'tı mesleğini söylemedi hala da bilmiyorum. Gerçek adını öğrenmem ile başlamıştı acılarım. Ama gerçek adını öğrendiğim kısımdan başlamam haksızlık olurdu. Yaz tatilinden başlamam gerekiyor. Yaz tatilinden bu yana anlatmaya başlarsam o zaman ona olan bağlılığıma hak verirsiniz. Bu bir başlangıç bölümüydü. Peki, ya hayatımı anlatsam kaldırabilir misiniz? Diğer bölümde acılarımın başlangıcıyla görüşmek üzere.
Hayatım yükleniyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdik Lan Romeo
RomanceŞimdi günlük tutar gibi bir ilişki geliyor. satırlarımdan korkmayınız... imkansız bir ilişkinin tohumunu ektim ya yeşerirse diye... Ashton Kutcher