Kafamdan annemin sözleri bir türlü çıkmıyordu. "Sen Miray AKSOY' sun asla pes etmezsin." Haklıydı. Ben asla pes etmem. 1 Puanım eksik diye o okula girmemi engelleyemezler. Dün ve ondan önce ki gün yaptığım gibi kahvaltımı yapıp okula gittim. Bekçi beni görünce yüzünü buruşturdu. Artık benden bıkmıştı. Müdüre gidip konuştuktan ve o gıcık adamın aşağılayıcı sözlerine maruz kaldıktan sonra hep bekçiye patlıyordum ve tüm sinirimi ondan çıkarıyordum. Her neyse o gıcık müdür beni sinir ediyor olabilir ama unutma Miray sen vazgeçmezsin. Kendimi toparladım ve okulun bahçesinden girdim. Merhaba okulum ben geldim.
-" Yine mi sen ? Sen laftan anlamaz mısın ?"
-" Evet anlamam. 1 Puan yüzünden tüm hayallerimden vazgeçemem."
-" Eee yeter madem bu senin için bu kadar önemli, o zaman simdi beni iyi dinle, bu okula götünü vermeden giremezsin."
Bunları diyerek pis pis sırıttı, o anda midemin bulandığını hissettim. Tam sen beni ne sanıyorsun be diyecekken içeri bir çocuk bağırarak girdi, daha doğrusu daldı.
-"Lan bana bak benim sinirimi bozma kardeşimden hemen özür dile !"
-"Sakin ol Uygar."
-"Kes, sana ne diyorsam onu yap."
-" Tama Uygar tamam."
Adının Uygar olduğunu öğrendiğim çocuk içeri girdiğinden beri korkutan titreyen müdür olacak züppe bembeyaz olmuştu. Uygar bana masmavi gözleri ile yandan bir bakış attı ve kapıyı hızla çarpıp çıktı. Bu da neydi şimdi ? Müdür olacak züppe Uygar ne derse onu mu yapıyordu ? O anda sinsi sinsi sırıtıp müdüre ölümcül bakışlarımı gönderdikten sonra bende Uygar gibi kapıyı çarpıp çıktım. Uygarın önüne geçerek,
-"Beni bu okula sokarsan istediğin her şeyi yaparım." Dedim fakat Uygar ne bir şey söyledi nede surat ifadesini değiştirdi. 10-15 dakika bana bön bön baktıktan sonra
-"Siktir git." dedi. Ses tonu ve masmavi gözleri beni korkutmuştu. Yutkundum ve
-"Lütfen buna ihtiyacım var." dediğimde Uygar çoktan gitmişti. Gidip bir banka oturdum ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. Neye üzüleceğimi şaşırdım. Okula girememeye mi ? O züppeye gününü gösteremediğime mi ? Yoksa şu Dünya'nın merkezi benim ayaklarında ki Uygar'ın ağzının payını verememeye mi ? Ben bunları düşünürken birden kolumun çekilmesi ile irkildim ve gözlerime inanamadım. Uygar beni kolumdan tutup, kendine bastırıp kulağıma eğilmişti. Nefesini tenimde hissediyordum. Biraz önce beni korkutan sesten eser kalmayan melodik bir ses tonu ile bana
"-Ne istersem mi ?"
Arkadaşlar yeni hikayemi beğirseniz lütfen yorum ve beğeni yapın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVERCİN.
ChickLitBir insan gerçek aşkını unutabilir mi ? Hafızasından silinse, kalbinden de silinir mi ?