Can ben ve Uygar zil zurna şarhoş olmuştuk. Can gittiği için Uyga rile tak kalmıştık Uygar'a dönerek
-"Keşke benim de senin gibi huzurlu olduğum bir yer olsaydı."
-"Gel sana masmavi denizin verdiği huzu göstereyim."
-"Gözlerin gibi mi ?" Dediğim de bana baktı ve hadi gidelim dedi. Sahile geldiğimiz de bir banka oturduk. Uygar sesizce yıldızlara bakıyordu. Bana bakması için Uygar dedim
-"Biliyor musun Uygar, çok sarhoşum ve yağrın hiçbir şey hatırlamayacağım."
-"Bende."
-"Öyle mi ? O zaman bana Uygar Egemen kimdir, hayat hikayesi nedir onu anlat. Gerçekten gizmlisin ve merak ediyorum. Zaten ikimiz de unutacağız." Dediğim de Uygar direnmden derin bir nefes alarak tama dedi. Bende o anda gözlerimi kapıyıp başımı onzuna koydum ve diğer her şeyi unutarak sadece ona odaklandım.
....
-"Ben Ugar Egemen. 18 Yaşındayım. 8 Yaşımdan beri yalnızım. Annemin babamı aldatması, babamın ihtahar etmesi, annemin beni bırakıp gitmesi gibi olaylar yaşamış acınası halde olan zavallı bir çocuk. Uzun yıllardan beri içimde beslediğim kocaman nefretim, anne ve baba sevgisinin ne olduğunu bilmemem, aşk nedir bilmem, her türlü kötülüğü bilen; uyuşturucuyu, sigarayı, alkolü, piçliği. Ama sevgi sözcüğü sadece ve sadece böyle cümlelerde kullanabilmemin bedeli olarak duygularımı ve hislerimi verdim. Yemin ettim, hiç ağlamayacağıma, kimseye güvenmeyeceğime, herkesin benden uzak durması için elimden gelen her şeyi yapacağıma. Zor oldu ama başardım. Yıllarımı aldı, benden çocukuğumu aldı, çok bedel ödedim, ama sonun da istediğim kişi oldum, nam-ı diyar kötü çocuk, Dünya umrun da olmayan çocuk, duygularını yitirmiş çocuk, zayıf noktası olmayan çocuk. Ben hayatımı her gün kas yığını pezevenkleri döverek kazandım ve tüm nefretimi onlara akıttım hala da akıtıyorum. Kimseyi yanım da istemememin bir sürü nedeni var, mesela değer verme kokusu, ben birine daha önce hiç bağlanmadım. Bağlanırsam da zayıf noktam olur her şey biter. Sonra seni anlıyorum demeleri beni sinir ediyor. Nasıl anlayabilirler ki ? Onlar 8 yaşında o küçücük kalbin ile o kocaman Dünyanın pislikleri ile uğraşmak nedir biliyorlar mı ? Defalarca ölesiye dövülmeyi ? Aşağılanmayı ? Diğerleri evinde annesinin dizinde oturup sıcacık evlerinde telvizyon izlerken vaya top oynarken senin yaşamak için savaşman gerektiğinin nasıl bir acı verdiğini biliyorlar mı ? Saygınlık kazanmak için, nerede pezevenk, piç, orospu, fahişe varsa gidip onlardan üstün olmak zorunluluğunun nasıl hisettirdiğini ? Aslında olmak istemediğin ama olmak zorun da olduğun kişi olmayı ? Hayır hiçbir bok bildiğiniz yok. Bilmeyin de zaten ben kendime yeterim. Bu işte, bu kadar. Sıra sende sen anlat bakalım. "
-" Miray uyudun mu ? Seni şuan evine götürebilirim ama nededini bilmediğiim bir şekilde bunu yapmak istemiyorum sadece omzumda unuymanı ve seni izlemeyerek uykuya dalmayı istiyorum. Sen çok farklısın Miray, daha önce gördüğüm hiç bir orospuya benzemiyorsun. Hiç bir kıza benzemiyorsun. Şuan kendini benim gözlerim ile görmeni isterdim. Hani diyorsun ya keşke huzuru bulabilseydim, Miray sen huzurun ta kendisisin."
Arkadaşlar öncelikle merhaba, 3.bölümümden sonra olaylar başlayacak artık. Buraya kadar sıkılmış olabilsiniz ama bundan sonra beğeneceğinizi düşünüyorum. Lütfen okuduktan sonra yorum yapın ve vote verin. Emeğimin boşa gitmediğini anlamam için. Şimdiden hepinize teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVERCİN.
ChickLitBir insan gerçek aşkını unutabilir mi ? Hafızasından silinse, kalbinden de silinir mi ?