Yol uzun,güneş soğuk ay uzaktaymış... Başını kaldırmış şövalye, "ne garip" demiş,
"Aradığım yıldız, yolumu aydınlatan güneş...
Ne garip gece olacak.
Aradığım hala yıldız, yolumu aydınlatan ay" içini çekmiş şövalye "ey güneş " demiş,
"Ey ay ... Sen olsaydın aradığım, düşermiydin yedi dağ öteye? Yoksa kavuşmak, olur muydu senin gökyüzünde doğuşun. Söyle bana, kavuşmak dokunmadan olurmu? Her dokunan kavuşumu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nâmütenahi
Krótkie OpowiadaniaHadi tutalım ellerinden, girelim kapıdan içeriye bu akşam birlikte , el ele başlayalım masalımıza "Bir varmış bir yokmuş" diye...🌌