Yirmi Beş (FİNAL)

3.2K 203 349
                                    

Çoğu kişi ikinci kitabı okumadı o yüzden bölümün girişine yazıyorum kitabın ikincisini yazdım, bitti lütfen onu da okuyun.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Deli gibi başım ağrıyordu. Görüntü giderek netleştiğinde annem ve babamı gördüm. Gözümü açtığımı fark edince hemen yanıma geldiler.

"Jimin! Oğlum, iyi misin? Joon, doktor çağır."

"Tamam anne."

"Oğlum iyi misin? Bir yerin ağrıyor mu?"

"B-başım, başım çok ağrıyor."

"Doktor ağrı kesici verir şimdi sana. Uyandın ya, önemli değil gerisi."

"Noldu bana?" diye sordum hatırlamaya çalışarak.

"Ah, 3 ay önce bir trafik kazası geçirdik. 3 aydır komadaydın."

"Komada mıydım?"

"Evet Bay Park. Sadece başınız mı ağrıyor?" diye konuştu odaya yeni giren doktor.

"Evet."

"Güzel, size ağrı kesici vereceğim ağrıyı hafifletecektir."

"Teşekkürler."

Ailem beni yalnız bırakmak için odadan çıktığında gözyaşlarımı daha fazla tutamadım. Taehyung'la, biricik sevdiğimle yaşadıklarımız bir rüyadan ibaretti. Hiçbir zaman onun güzeli olmamıştım. Onca güzel şey aslında bir hiçti. Onunla birlikte olabilmek için tekrar komaya girmeye razıyım. Ama işte bu kadardı bizim hikayemiz, ben onu anca rüyamda görürdüm.

O kadar şey bir rüyadan mı ibaretti yani? Anlamalıydım aslında. Kim Taehyung neden bana baksındı ki? Hem o beni böyle reddetmemiş miydi zaten? Ben sana bakmam, seni küçük sapık eşcinsel. Aynen böyle söylemişti işte. Evet ben küçük sapık bir eşcinseldim. Ve Kim Taehyung beni asla sevmeyecekti. Bense sırf rüyamda bile olsa onunla vakit geçirebilmek için tekrar komaya girebilirdim...

*1 Hafta Sonra*

Hastaneden yeni taburcu olmuştum. Rüyamda Tae'yle hep gittiğimiz o kafeye gittim. Hep oturduğumuz o masaya oturacaktım. Ama kafeye girdiğimde o masada birinin oturduğunu gördüm. Kahvesini yudumlarken dışarıyı izliyordu. Yanına gidip "Pardon." dedim.

Kafasını çevirip bana baktığındaysa kalp atışlarım hızlandı. O Taehyung'du.

Hatırladığımdan farklıydı. Çok az bir sakalı vardı ve saçlarını uzatmıştı. Beni görünce gözleri parlamış ve yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. Aslında biraz dağılmış gibi görünüyordu. O asla sakal bırakmazdı. Saçlarını da uzatmazdı. Ne kadar bakımsız ve çelimsiz olduğunu fark ettim o an. Sadece o an için kalbimden bir düşünce geçti. Hadi ama Jimin bu çok saçma. Ama ya öyleyse? Ya sen komada olduğun için bu kadar dağılmışsa? Hah, saçmalık!

"Jimin?" dedi sevinçle karışık bir şaşkınlıkla ve ayağa kalkıp bana sarıldı.

Konuşamıyordum.

"Ama sen yeni taburcu olmadın mı? Neden buradasın?" Nerden biliyordu yeni taburcu olduğumu? Neden bu kadar ilgiliydi bana?

"Biraz hava alıp yürümek istedim sadece. Yürümeyi özlemişim." dedim yutkunduktan sonra.

"Otursana." dedi eliyle karşısındaki sandalyeyi göstererek.

Fazla heyecanlı gözüküyordu.

"Aslında, çok yorgun değilsen eğer ben de seninle bir şey hakkında konuşmak istiyordum."

Sen bana sarıldın ya, işte o an bütün yorgunluğum uçtu gitti.

"Tabii konuşalım."

"Jimin, ben."

Biraz duraksayıp derin bir nefes aldı ve yutkundu.

"Jimin ben, sana aşığım."

--------------------------------------------------------------

Kabul edelim hiç kimse böyle bir son beklemiyordu. Aslında önceki bölümü final yapacaktım ancak son anda vazgeçtim ve böyle bir son yazdım. Değişik oldu. Ama istediğiniz gibi mutlu son oldu. Bu kitaba başlarken asla bu kadar çok okunacağını sevileceğini tahmin etmiyordum. Hepinize desteklerinizden dolayı çok çok çok teşekkür ederim. Umarım bu hikaye kalbinizde bir yer edinebilmiştir. Başka bir kitapta görüşmek üzere, hepinizi seviyorum <3

Bir de şey, instagram hesabımı da takip ederseniz sevinirim eheh
instagram: esmanurakg

Sonraki bölüme geçerseniz bir duyuru var orda.

Dengesiz  - Vmin -  [TAMAMLANDI ✔️] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin