Pazartesi, aynı saatler.
Erdem: Hangi deliğe girdiysen hemen buraya geliyorsun.
Erdem: Ortalığı savaş alanına çevirdin.
Atlas: Ne diyeyim, aferin bana.
Erdem: Hala işin dalgasındasın amk.
Erdem: Delirtme beni. Harıl harıl seni arıyorlar. Çabuk sınıfa gel.
Atlas: O iş olmaz hacı.
Atlas: Okuldan çıktım.
Erdem: Ne demek okuldan çıktım?
Erdem: Hocaya sövüp bir de üstüne okuldan kaçmak ne abi?! Kafayı mı yedin sen?
Atlas: En son baktığımda epey taşşaklı bir harekete benziyordu ama, şu an nasıl görünüyor bilemem.
Erdem: Yok yok. Sen cidden durumun ciddiyetini kavrayamamışsın.
Atlas: Farkındayım Erdem. En iyi ihtimalle uzaklaştırma alacağım.
Atlas: Devamsızlığımın da amına koymuştum zaten. İyi oldu, biraz tatil yaparım.
Erdem: Umarım sadece uzaklaştırma alırsın.
Atlas: Vaziyet ne?
Erdem: Bedenci sinirden köpürüyor. Direkt müdürün yanına çıktı.
Erdem: Ata da hayatını sikeceğim onun diyip duruyordu en son. Ne yaptıysan sakinleştiremediler çocuğu.
Atlas: Puhahaha.
Erdem: Gülme Atlas, gülme.
Atlas: Gülemiyorum zaten. Orospu çocuğu dudağımı patlatmış.
Atlas: Neyse. Bir yığın tanık var, herhalde disipline gitmiştir. Başkanlığı da yatar.
Atlas: O kadar kışkırtmayı boşuna yapmadık.
Erdem: Aslında babasını çağırdılar, ama sana kötü bir haberim var kanka.
Atlas: Yolla abi yolla.
Atlas: Dert babasıyım ya ben.
Erdem: Okulun en büyük bağışçısının oğlunu disipline yollayacaklarını düşünmek biraz iyimser olur.
Erdem: Kısacası,
Atlas: Kısacası boşu boşuna yedik o kadar dayağı.
Atlas: Hay amk.
Atlas: Nasıl bir torpili var bu çocuğun anlamıyorum ki. Ne yapsam bumerang gibi dönüp bana giriyor.
Atlas: Bir durum olursa haberdar et kanka gözünü seveyim.
Atlas: Eczaneye geldim ben krem alacağım. Sonra konuşuruz.
Erdem: Dikkat et kendine.
Atlas: Başüstüne.
(Görüldü)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boynuzlu Melek [BoyxBoy]
RomanceArtık süre dolmuş, saat çoktan on ikiyi geçmişti. Fakat bu hikayede arabaya dönüşen balkabakları ya da fareden evrilen atlar yoktu. Zira gerçek dünyada saat on ikiyi geçtiğinde, herkes iblise dönüşüveriyordu. |Düz yazı&Texting|