Şey bu bölüm diğerlerine göre biraz daha uzun oldu umarım sıkılmazsınız.**
Yeşil çimleri sahanın parlak ışıkları aydınlatıyordu. Etrafta gençler gülüşüyor, kazandıkları için kutlama yapıyorlardı.
Seungmin arkadaşlarıyla okul takımını desteklemeye gelmişti. Okulu kazanmış. Şimdi herkes etrafta eğleniyor, oynayanları tebrik ediyordu. Biraz sonra tribünlerin altında gördüğü kızılla dejavu yaşadığını düşündü.Felix şu sıralar onu şaşırtıyordu. Arkadaşlarına geri geleceğini söyleyip kızıl saçlıya doğru ilerledi.
"Lee Felix! Sence de burada çok fazla 'insan' yok mu?" Seungmin alaycı bir şekilde konuştu. Kıkırdadı Felix, Seungmin'in tekleyen kalbini bilmeden.
"Haklısın min. Hala daha sevmiyorum böyle yerleri sadece gözlem yapmak için çok iyiler."
Seungmin yavaşça Felix'e yaklaşıp yanına,tribünlerin altına, oturdu.
"Gözlem yapmak mı? Ah yoksa birini öldüreceksin ve kurban mı arıyorsun?" Dedi fakat hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
Felix gözlerini büyüttü ve ona baktı "Aman tanrım Seungmin! Bu harika bir fikir. Neden daha önce aklıma gelmedi ki?" Şimdi ikisi de kahkaha atıyordu.
Birkaç dakika sonra Felix boğazını temizledi ve konuşmaya başladı "Hayır hayır kendime hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını hatırlatmak için gözlem yapıyorum" Seungmin'in anlamaz bakışlarını üzerinde hissedince önlerinden geçen yakışıklı çocuğu gösterip devam etti
"Bak! Mesela Hwang Hyunjin: kızların gözdesi, harika futbol oynuyor, okulda popüler, herkesle iyi anlaşıyor ama ne biliyor musun? O kızlardan hoşlanmıyor, futboldan hoşlanmıyor, sürekli insanlarla dip dibe olmak, yapmacık dostluklar artık ona iğrenç geliyor."
Seungmin şaşırmıştı, alayla güldü "Her şeye inanırım ama gay olduğuna inanmam"
"Seni reddettiği için böyle söylüyorsun"
Seungmin bazen Felix'in dobralığına kırılsa da cevap verdi "Artık hoşlanmıyorum. Çok küçüktük ayrıca artık çok iyi dostuz böyle bir şeyi benimle paylaşırdı."
Felix içinden 'biz de yıllardır dostuz min ama hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun'diye geçirdi
"Hoşlanmadığını biliyorum merak etme." Felix iç çekti ve gözleriyle şirin çocuğu işaret etti "Ve Yang Jeongin: okulun sevilen örnek çocuğu. Derslerden mükemmel notlar alıyor ve en önemlisi hiç kimseyle kavga etmiyor başı asla belada değil. Sorunsuz harika bir çocuk. "
Seungmin yerdeki çimleri koparırken konuştu "Ona ne söyleyeceksin acaba?"
"Geçen gün yüzünü o hale getiren şeyin gerçekten kapı olduğunu mu düşündün?" Seungmin 'ee yani' der gibi bakınca devam etti Felix
"Tch Tch Tch yanılıyorsun. Aslına bakarsan okulda ona zorbalık eden biri olduğunu sanmıyorum. Asıl sorun evi."
Seungmin eziyet ettiği çimleri rahat bırakıp yanındaki kızıl saçlının yüzüne baktı "Evi mi? Tanrım lix Bayan Yang'ı tanımıyorsun herhalde o melek gibidir"
"Sorunun annesi olduğunu söylemedim. Mükemmel aile rolü oynuyorlar..." yanındaki gencin ona şaşkın şaşkın baktığını görünce durdu. Rahatsız olduğunu anlamıştı. İnsanları çekiştirmek hoş değildi "Her neyse işte..." bakışlarını yere çevirdi ve bacaklarını sallamaya başladı stres olduğunda böyle yapardı ve şu an ilginç bir stres sarmıştı onu.
"Peki ya Lee Felix? O nasıl biri?" Seungmin bunu gerçekten yanındaki Lee Felix değilmiş gibi sormuştu
Salladığı bacağını durdurdu Felix, terleyen ellerini kotuna silip sanki sorduğu kişi kendi değilmiş gibi cevap verdi "Felix mi? Onu tanımıyorum, sanırım silik bir kişilik. Bilirsin ben herkesi tanırım..."
Seungmin ne diyeceğini kendi kafasında toparlayadursun Felix çoktan ayaklanıp etrafa dağılan eşyalarını sırt çantasına yerleştirmeye başlamıştı bu sırada kafası karışan oğlanın -mümkünmüş gibi- daha da kafasını karıştıran birkaç kelime sarfetmişti
"Yinede kulağa korkağın tekiymiş gibi geliyor." Kendi kendine konuşur gibiydi şimdi Felix. Seungmin anlamıyordu, ne diye böyle yapıyordu ki? Kaçıyordu... belki de gerçekten korkağın tekiydi Lee Felix.
Sonunda eşyalarını toplayınca sırt çantasını omzuna attı sanki bir yabancıya öylesine konuşur gibi "iyi geceler" dedi. Arkasını dönüp gitmeye, başka bir tabirle kaçmaya, hazırlandı. Başından beri susan çocuk en sonunda titrek ve hüzün dolu sesiyle konuşmaya yeltendi
"Felix be-" ama tabii sadece yeltendi
Kızıl saçlı onun endişeli yüzüne bakıp hüzünle gülümsedi "Evine git Seungmin." Ve gözden kayboldu.
Seungmin'i öylece koca, boktan soru işaretleriyle yalnız bırakıp kaçmıştı.
***
Oluyor mu bilmiyorum yine de umarım beğenmişsinizdir, kendinize iyi bakın :33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stop Touching Me | SeungLix
Fanfictionİkimiz de delirsek sevgiden. Sonradan aklın başına gelse senin. Bir deli ben kalsam, ölürüm o zaman. Minific 130920-200920 Tamamlandı #1 seunglix 19.04.21