HERKESE MERHABA :)
Uzun zamandır buralarda değildim. Karşınıza yepis yeni bir hikayeyle geldim. Çığ (Geçmişin Kabusu) benim için önemli bir hikaye. İnşallah bu hikayemi de İnci kadar seversiniz.
Bu hikayemi yazmamda büyük emeği geçene birine bir teşekkür borçluyum. Gülnur'um her şey için çok teşekkür ederim. Gece gündüz benimle beraber bu hikaye için uğraştın bana katlandın. Seni seviyorum tatlım. İyi ki varsın :)
Bir diğer teşekkürümü de @Aslhnyks a ediyorum. Senin teşviklerin olmasa tekrar yazmaya başlayamazdım herhalde. Sende bana gece gündüz demeden çok katlandın. İyi ki varsın tatlım. Seviliyorsun.
Cinli minli hikaye seven varsa aranızda, Aslı'nın sayfasına bakmasını tavsiye ederim.
Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlayalım o zaman :)
1.BÖLÜM
1.BÖLÜM
''... kabul ettin mi ?''
" Ettim."
"Hayırrrrrrrr!"
Nefes nefeseydi. Uzun zamandır bu kabusu görmüyordu. Keşke bir daha hiç görmese ama bunun imkansız olduğunu biliyordu. Bu kabuslardan ölene kadar kurtulamayacaktı. Üstündeki yorganı attı. Ayağa kalkıp pencereye doğru yürüdü. Perdeyi çektiğinde etrafın hala karanlık olduğunu gördü. Perdeyi bırakıp, komodinin üstündeki telefonunu aldı. Saat 05.20 geçiyordu. Bu saatten sonra uyuyamazdı. 40 dakika sonra alarmı çalacaktı. İş için hazırlanmalıydı ancak önce bir duş almalıydı.
Duştan sonra bornozu üstünde yatağını topladı. Bugün önemli bir toplantısı yoktu. O yüzden fazla düşünmesine de gerek yoktu. Siyah, dizinin bir karış üstünde biten uzun kollu kışlık elbisesini giydi. Saçlarını kuruttu. Bugün saçlarını örmek istiyordu ama hali yoktu. En iyisi Meriç'e ördürmekti. Telefonunu aldı ve "Meriç NEHRİ" isimli numaraya tıkladı. Birkaç kez çaldıktan sonra açıldı.
"Meriç Nehrim hala uyuyor musun?"
Uykulu sesiyle "Evet" dedi.
"Oğlum, kalksana geç kalacağız. Hadi kahvaltıyı hazırlıyorum. 15 dakika sonra kapımda ol. Unutmadan Suzan nine kars kaşarı yollamış." diyerek telefonu kapattı. Çayı zaten banyodan çıkınca demlemişti. Masayı kurmadan önce telefonundan bir radyo kanalı açtı. Radyoda çıkan şarkıya eşlik ederek masasını kurdu. Zilin sesini duyunca kapıya gitti. Kapıda bir adet uykulu Meriç Tolunay buldu. Montuna asılarak içeri çekti.
"Kızım yavaş olsana!"
"O zaman sende benim kapımda uyuklama!"
"Hey Allah'ım! Yine dil papuç kadar!"
"Her zaman Meriç nehrim."
"Neyse. Sabah sabah senle uğraşamayacağım. Karnım aç."
Kardelen, Meriç'in önüne geçerek mutfağa gitmesine engel oldu. Çizmeli kedi bakışları atarak Meriç'e baktı. Bir yandan da saçlarını gösteriyordu. Meriç, derin bir nefes aldı. Gözlerini kapatıp açtı. Sakin olmak ve sabah sabah Kardelen Ayşe ile uğraşmak istemiyordu. Eliyle banyoyu gösterdi. Kardelen'le banyoya geçtiklerinde ilk önce saçlarını taradı.
"Balık sırtı mı?"
"Evet. Çok sıkı yapma ama."
"Anladık. Arkadaş mühendis miyiz yoksa kuaför mü? Örgüyü öğrendiğim o güne lanet olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞ (Geçmişin Kabusu)
Ficción Generalİnsanların hayatında bazı dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktaları bazen hayırla bazende şer ile gerçekleşir. Kardelen'in hayatındaki ilk dönüm noktası hayırla değil şer ile gerçekleşti. Bu şer diğer şerleri de beraberinde getirdi. Kardelen, 26...